Mehmet Bekaroğlu: Erken seçim senaryoları ekonomiyle bağlantılı
Yayınlanma:
Güncelleme:
Türkiye siyasetinde son dönemde yaşanan parti içi çekilmeleri, bölünmeleri sorduğumuz CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, muhalefet partilerindeki bölünmelerin arkasında olduğunu “gizli bir el” olduğunu savunuyor. Bekaroğlu, şunları söylüyor
Türkiye siyasetinde son dönemde yaşanan parti içi çekilmeleri, bölünmeleri sorduğumuz CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, muhalefet partilerindeki bölünmelerin arkasında olduğunu “gizli bir el” olduğunu savunuyor. Bekaroğlu, şunları söylüyor: “Anayasa değişikliğinden sonra Türkiye'de siyasal partilerin sayısı artmakla beraber Türkiye siyaseti iki gruba ayrıldı. Değişik özellikler ortaya çıksa da mevcut statükoyu sürdürmeye çalışan AKP'nin 2002'de muhafazakar demokrat diye başlayan batı eksenli siyaseti değişik duraklardan geçtikten sonra Avrasyacı, milliyetçi, millici, yerlici bir şeyi oturttuktan sonra Amerika ile oluşturdukları Cumhur İttifakı var. Öbür tarafta da Anayasa değişikliği ile Türkiye'de icat edilen ya da kurulan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dedikleri ne idiğü belirsiz sistemle Türkiye'nin buna devam edemeyeceği, her şeyin tek kişinin her konuda karar vermesinin mümkün olamayacağı, bu kadar parlamenter demokrasi tecrübesi olan Türkiye'nin bunu sürdüremeyeceğini söyleyen, Türkiye'de demokratik siyasal zeminin ciddi bir biçimde zedelendiğini ve bunun onarılması gerektiğini söyleyen bir muhalefet var. “Cumhur ittifakı geriliyor” Yapılan kamuoyu araştırmaları özellikle mahalli ve özel idareler seçimi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçiminden sonra sarsılan Cumhur İttifakı'nın daha da gerilediğini gösteriyor. İkisinin toplamı yüzde 40'ların altına düştü. AKP ilk defa yüzde 30'ların altın düştü. Bunu görüyor Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bu arada Kılıçdaroğlu da iyi oynuyor, seçim demeye başladı. Ne yapacak, nasıl kazanacak? İşte İBB seçimlerini iptal edip ikinci seçimi yapmalarını gördük, yapmadıkları şey kalmadı. Terör örgütü liderinin mektubunu yorumlamaya kadar gitti Sayın Cumhurbaşkanı. Ama olmadı, tutturamadılar. Şimdi bu çerçeveyle kendi partisinde de ciddi erozyonlar ve ayrılmalar oldu. Bu nedenle Millet İttifakı'nı zayıflatmaya çalışıyor. İYİ Parti'de olup bitenlerle genelde muhalefette olup bitenleri burada bir ilişkisi var. Muhalefeti dağıtma, zayıflatma çalışmasının bir ameliyesi olarak görülebilir İYİ Parti. Ama daha da önemlisi CHP, çünkü Millet İttifakı'nın gerçekten orkestra şefi CHP'nin Genel Başkanı. CHP yerel seçimlerde büyük bir başarı elde etmiştir. Bu nedenle CHP'yi zayıflatmaya çalışıyorlar. Ne İnce ne Sarıgül'le ilgili değil benim söylediğim ama bir şekilde CHP'yi zayıflatmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla bir değil birden fazla parti çıkarma, problem çıkarmayla CHP'nin kendi iç sorunlarıyla boğuşmasını istiyorlar. Bu çerçeveden okumak gerekiyor Millet cephesi ve özellikle CHP'den çıkacak yeni arayışları ve partileri. Başka sebepleri de var elbette. Bir kez daha ifade edeyim, arkadaşları suçlamıyorum, komplonun bir ayağı da demiyorum. “Herkes fikrini söylüyor, abartıyorlar” CHP'de herkes fikrini söylüyor, istemeyen ayrılırım diyor. Bunları abartıyorlar. Dikkat edin CHP ile ilgili bir tek haber yapmayan yandaş medya Sayın İnce'nin basın toplantısı için İnce'nin köyüne taşındı. Bu görülmüş şey değil. Bütün o büyük televizyonlar sabahtan akşama kadar her gün belli adamlarla CHP konuşup tartışıyorlar. Çok açık ki bu Millet İttifakı'nı kırmaya, dağıtmaya, zayıflatmaya yöneliktir. Niye? Çünkü öyle hesaplıyor ki aday kim olacak tartışması da bunun bir parçası olmakla beraber adaya bağlı olarak birbirine yakın 1-2 puan farkla bir taraf kazanacak önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerini. Bu 1-2 puanı Millet İttifakı kendisi bir şey yapmadan zaten Cumhur İttifakından kopan Gelecek ve DEVA Partilerinden alabilir mi hesabının arayışları olarak görüyorum ben. Bu parti kuracağım diyenlerin arayışları bu olmayabilir ama Cumhur İttifakı ve Sayın Cumhurbaşkanı HDP'den Altan Tan ve Ayhan Bilgen ile küçük bir parça da olsa koparılmasını o kadar isterler ki. Oysa ki günahları kadar sevmezler onları. Ayhan Bilgen ve Altan Tan'ın kuracağı bir parti kendilerine en az HDP kadar ters düşer. Ama bunları da konuşuyorlar, köşe yazarları bunları da yazmaya başladı.” “Erken seçim ekonomiye bağlı” Mehmet Bekaroğlu, erken seçim senaryolarının siyasetteki bu gelişmelere değil, ekonomiye bağlı olduğunu söylüyor: “Ben erken seçim senaryolarını bunlara bağlamıyorum. Ben erken seçim senaryolarını ekonomiye bağlıyorum. Dolar yine aldı başını gidiyor, 2021'e dolar 10 TL'yi aşarak girerse AKP, Cumhur İttifakı, Bahçeli de olsa Bahçesiz de olsa sürdürmesi mümkün değil, Dolayısıyla çok ciddi bir şekilde dağılır ve Türkiye seçime gider. Bu benim gördüğümü onlar da görüyor elbette, görmemeleri mümkün değil. Kamuoyu araştırmalarında hem AKP'de hem MHP'de yaşanan erozyonu hem de ekonomide yaşanan krizin dizginlenemeyeceğini görüyorlar. Nasıl görüyorlar? Bakın Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın dolarla oynayabileceği hiçbir ensturmanı yok. Eğer yarın olağanüstü bir şekilde Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplanır da 10 baz puan faizi arttırırsa belki durdururlar. Başka türlü yapabilecekleri bir şey kalmadı. Sayın Erdoğan bunu da göze alır, onun iktidarda kalmak için yapamayacağı bir şey yoktur."
Dosyanın tamamını okumak için tıklayın.
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.