'Metin Lokumcu'yu katlettiler'

'Metin Lokumcu'yu katlettiler'
Emekli öğretmen Metin Lokumcu, 31 Mayıs 2011’de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kente ziyareti öncesi gerçekleştirilen protesto eyleminde polisin biber gazlı müdahalesi sonucunda yaşamını yitirmişti. Lokumcu'nun ölümüne ilişkin dava bugün görüldü.

Öğretmen Metin Lokumcu’nun; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde Artvin’in Hopa ilçesine ziyareti sırasında yaşanan olaylarda polisin biber gazı kullanması nedeniyle kalp krizi geçirerek hayatını yitirmesi ile ilgili 13 polis hakkındaki yargılamanın sekizinci duruşmasında; eski CHP milletvekili Yüksel Çorbacıoğlu ve mevcut CHP Artvin Milletvekili Bayraktutan tanık olarak dinlendi. Avukatların keşif yapılması ve dönemin kaymakamının tanık olarak dinlenilmesi talebini reddeden mahkeme heyeti, davayı 26 Ocak 2023 tarihine erteledi.

Öğretmen Metin Lokumcu’nun; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde Artvin’in Hopa ilçesine ziyareti sırasında yaşanan olaylarda polisin biber gazı kullanması nedeniyle kalp krizi geçirerek hayatını yitirmesi ile ilgili 13 polis hakkındaki yargılamanın sekizinci duruşması bugün Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Davada, mahkeme başkanının ve savcının değiştiği görüldü.

“METİN LOKUMCU’YU KATLETTİLER. BUNLARIN EN BAŞINDA DA ŞİMDİ CUMHURBAŞKANI KOLTUĞUNDA OTURAN ERDOĞAN VARDIR”

Duruşmada söz alan Metin Lokumcu’nun kardeşi Mete Lokumcu, şunları söyledi:

“Metin Lokumcu herkesin abisiydi. Sanıklar burada pişkin pişkin savunmalar yaptı, ağzımızı açıp tek kelime etmedik. Ama artık sessizliğimi bozmak istiyorum. Şarlatanlık yaptılar, yalakalık yaptılar, Metin Lokumcu’yu katlettiler. Bunların en başında da şimdi Cumhurbaşkanı koltuğunda oturan Erdoğan vardır.”

Mete Lokumcu’nun ardından söz alan Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu, değişen mahkeme başkanına hitaben, “Siz buraya ilk defa geldiniz. Biz sekizinci defadır buraya geliyoruz. Tarihe bir not düşün. Adil ve adalete uygun bir karar verin” dedi.

“KEŞİF YAPILMASINI TALEP EDİYORUZ”

Metin Lokumcu’nun ailesinin konuşmalarının ardından avukat Meriç Eyüboğlu söz alarak, “Hopa Davası olarak bilinen Hopalılar o gün yaşanan olaylar dolayısı ile yargılanıyor. O davada onlarca insan var yargılanan ve tek bir gün güvenlik sorunu olmadı. Ama Metin Lokumcu davası kaçırıldı. Trabzon’da bir yargılama yapmaya çalışırken, bir de başkan ve savcı değişikliği oldu. Bu adil yargılamaya uygun değildir. Bu yüzden de keşif yapılmasını talep ediyoruz” dedi.

“DÖNEMİN KAYMAKAMI ORTADA YOK"

Eyüboğlu’nun beyanlarının ardından avukat Sercan Aran, şunları söyledi:

Hopa’da o gün kolluk barışçıl haklarını kullanmak isteyen yurttaşlara saldırmıştır. Birileri salt emir verdi diye o şey hukuka aykırı olmaz. İnsanlar meşru direnme hakları vardır. O gün o orada direnenlerde zaten yargılanmaktadır.

Sinan Çetin’in bir filminde bir sahne vardır. Özetle anlatmaya çalıştığı şey; Bir gün kalktınız ve birileri diyor ki zeytin yemek yasak. Bu yasağa uyar mısınız? Uymazsınız zeytin severler derneğini kurup mücadele edersiniz. Her yasak kendi isyancısını yaratır. Verilen emir hukuka aykırıdır. Emrin yanı sıra, uygulama da hukuka aykırıdır. Bekleyen insanlara aynı anda suyla, gazla saldırılmıştır. Sonucunda da Metin Lokumcu vefat etmiştir. Bu dosyada alt amirler ve emri uygulayanlar sanık ama emri veren dönemin kaymakamı ortada yok. Bu yargılama bu açıdan sakattır. Abdullah Aktaş hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz.”

SANIK POLİS AVUKATI: “EMRİ VERENLER DE BURADA OLMALIYDI”

Beyanların ardından duruşmaya verilen aradan sonra duruşma saat 12.00’da yeniden başladı. Duruşmanın başlamasıyla birlikte söz alan sanık polis avukatı, “Emri verenler burada değil emri uygulayanlar burada diyorlar. Bu konuda katılıyorum. Emri verenler de burada olmalıydı” dedi.

“GÜVENLİK BİRİMLERİNİN MİTİNG HOPA’DA YAPILMAYA UYGUN DEĞİLDİR RAPORUNA RAĞMEN HOPA’DA YAPILMASINI İSTEDİLER”

Sanık avukatının beyanının ardından tanıklar dinlenilmeye başlandı. Tanık sorgusuna 22. Dönem CHP Artvin Milletvekili Yüksel Çorbacıoğlu’nun beyanlarıyla başlandı. Çorbacıoğlu, şunları söyledi:

“Ben bu olayın başından sonuna kadar, hatta olaydan öncesinden beri hem görgü tanığım hem bilgi tanığıyım. Olaydan 4 gün önce 26 Mayıs’ta, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Artvin’de miting yapacaktı. Bizler de Hopa’da yapalım diye konuşuyorduk çünkü Başbakanın yapacağı biliniyordu. Yani olaydan çok öncesinden bu biliniyordu. Başbakan’ın mitinginin Hopa’da yapılmaya uygun değildir diye güvenlik birimleri bir rapor hazırlıyor. Buna rağmen o mitingin Hopa’da yapılmasını istediler Sayın Başbakan Sarp Sınır Kapısı’ndan geçerek Gürcistan ziyareti sonrası Hopa’ya geldi. Mitingden önce yol boyunca seçim afişlerimizin tamamı kaldırıldı. Başbakanın Miting alanı ile Hopa Meydanı arasındaki mesafe 200 metre kadardır. Arada polis araçları var. İki alanda birbirini göremiyor zaten. Herkes horon oynuyordu. Ben de izliyordum. Sayın Başbakan daha gelmemişti. İki askeri helikopter belirdi saat 11’e geliyordu. O helikopterler meydanın üzerinden alçak uçuş yaptı ve korku yarattı. O sırada ne olduğunu anlamadan, bir anda gaz ve su geldi. Namus şeref sözü verdim. O sırada hiçbir uyarı yapılmadı, yapılsaydı duyardım. Bizzat ben oradaydım. Üst geçitten dönemin kaymakamı ve güvenlik görevlileri alanı izliyordu.”

BAYRAKTUTAN: “OTOPSİ SIRASINDA METİN LOKUMCU’NUN ÜZERİNDE DARP İZLERİ GÖRDÜM”

Çorbacıoğlu’nun sorgusunun ardından CHP Artvin milletvekili Uğur Bayraktutan’ın ifadeleri dinlenildi. Bayraktutan, şunları söyledi:

“Olayın olduğu gün seçim dönemiydi. Olay anında ben Yusufeli’nde seçim çalışmasındaydım. Hopa ilçe başkanımız beni arayarak ciddi olaylar olduğunu söyledi. Çalışmamı yarıda bırakarak Hopa’ya döndüm. Hopa’ya geldiğimde olağan üstü güvenlik önlemlerinin alındığını gördüm. Metin Lokumcu’yu kaybettik dediler. Hastaneye gittik hemen. Orada çok ciddi bir kalabalık var. Otopsiye ben de girdim avukat olarak. O gün orada olan Osman Lokumcu, Metin Lokumcu’nun gaza maruz kaldığını ve polisin muamelesini anlattı. Otopsi sırasında Metin Lokumcu’nun üzerinde darp izleri gördüm. Savcıya bunların tutanağa geçilmesini istedim.”

Tanık sorgularının ardından mahkeme heyeti, duruşmaya 14.20’ye kadar ara verdi. Verilen aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, keşif talebini ve dönemin kaymakamının tanık olarak dinlenilmesi talebini reddederek ve tutanak polislerinin dinlenilmesine karar vererek duruşmayı 26-27 Ocak 2023 tarihine ertelendi. (ANKA)

Gündem