CHP’nin Milletin Sesi mitingi: Üreticiler, çiftçiler, doktorlar kürsüde

CHP’nin Milletin Sesi mitingi: Üreticiler, çiftçiler, doktorlar kürsüde
İlki İstanbul'da gerçekleştirilen CHP'nin Milletin Sesi mitinglerinin üçüncüsü Balıkesir'de 18.30'da başladı. Kürsüde ilk konuşmaları sorunlarını anlatan üreticiler, çiftçiler ve yeni mezun olmuş bir tıp öğrencisi yaptı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yurttaşları kürsüye çıkararak sorunlarını dile getirmelerini sağladığı Milletin Sesi mitinglerinin üçüncüsü Balıkesir’de Kuvayı Milliye Meydanı’nda başladı.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında ceza kararının Yargıtay tarafından onanmasıyla ilki İstanbul'da yapılan miting bugün 18.30'da Balıkesir'de başladı.

"ZERZAVAT SATARAK KIZIMI ÜNİVERSİTEDE OKUTTUM AMA İŞSİZ"

Semt pazarında üretici 46 yaşındaki Esma Ay konuştu:

"Bütün hanımların derdini anlatmak için çıktım. Biz kırsal kesimde yaşıyoruz, hepimiz çiftçilik yapardık. Harman yapardık, ekin çıkarırdık, hayvanların yemini ununu satardık. Ancak o durum bitti. Mazotumuzu alamaz duruma geldik. Şu an bahçe malzemesi satıyorum. Acaba mazot bizi nereye kadar götürür diye düşünüyoruz. Pazar yerine kadar vardıktan sonra çok şükür mazotumuzu aldık diyoruz.

Ben zerzevat satarak kızımı okuttum. Ancak şu an işsiz, iş yok. Çocuklarımızın psikolojisi bozuldu, annelerin babaların da öyle."

esma.jpg

"BEN ENFLASYONUN ALTINDA EZİLMEMİŞ Mİ OLUYORUM"

68 yaşındaki çiftçi Ali Duman konuşuyor:

"Değerli katılımcılar, Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Atatürk, demiştir ki; köylü memleketimizin efendisidir demiştir. Ancak bugün görüyoruz ki köylü, memleketimizin kölesi yapılmıştır. Nasıl mı?

Tarlalarımız var, tapuları bizim; hayvanlarımız var, sahibi biziz. İnsanın kendi malına ihanet ettiği görülür mü? Bu işletmeleri en iyi şekilde yürütmek bizim görevimizdir. Şeker pancarı su isterse gece tarlada yatarız, hayvan rahatsızlanırsa gece ahırda sabahlarız. Ölünce bizim de canımızdan can gider.

Böyle baktığımız işletmemizden zarar ettiğimiz görülmektedir. bu zarar etme durumu bizi maliyet hesabı yapma zorunda bırakmış, bu hesabı yaptığımızda ürettiğimiz bir çok malı ya maliyetine ya da altında satmak durumunda bırakılmışız.

Bir yılın muhasebesini çıkardım. Bir yılda 60 ton süt üretmişim. Hayvan satmışım, kestirmişim, bir yılda 477 bin lira ciro yapmışım. 85 dönüm tarlama mısır, arpa, buğday ekmişim. Bana maliyeti 545 bin lira oldu. Bu ülkenin idarecilerine soruyorum: Ben enflasyonun altında ezilmemiş mi oluyorum?

xx.jpg

"DOĞRU SAĞLIK POLİTİKALARININ UYGULANDIĞI BİR ÜLKE İSTİYORUZ"

Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden yeni mezun olan 24 yaşındaki Arif Onur Poyraz konuşuyor:

"Yarın göreve başlayacak bir çok hekim gibi ben de heyecan ve korku duygularını bir arada hissediyorum. Tıbben felç olmuş sağlık sistemi içinde yorucu geçen sürecin ardından arkadaşlarım fiziki ve sözlü saldırıya uğruyor ve belki de öldürülüyor.

Bunun sonucunda başta Almanca olmak üzere bir çok yabancı kursları doktorlar dolduruyor. Sıraya bizler de giriyoruz. Büyük binaların ve beton yığınlarının hasta bakmadığını anladığımızda çok geç olmayacak mı? Bunun hesabını kim verecek.

Fatura yine millete kesilecek. Doğru sağlık politikalarının uygulandığı bir Türkiye istiyoruz. Milletimizin sağlığı için onurlu bir şekilde çalışmak istiyoruz. Ölmek değil, yaşatmak, bilimin ışığında tüm ülkeyi aydınlatmak istiyoruz." (Kısa Dalga)

c1.jpg

Politika