Müezzin Fuat Yıldırım, CHP'yi seçme nedenini anlattı: En sıkıntılı anlarımda yanımda oldular

Müezzin Fuat Yıldırım, CHP'yi seçme nedenini anlattı: En sıkıntılı anlarımda yanımda oldular
Gezi eylemcilerinin camide bira içtikleri yönündeki iddiayı yalanlayan müezzin Fuat Yıldırım, CHP'den neden aday olduğunu anlattı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2013'teki Gezi Parkı eylemlerinde bazı kişilerin İstanbul'un Beşiktaş ilçesindeki Bezmialem Valide Sultan Camisi’nde bira içtiğini öne sürmüştü.

"Ben din adamıyım, yalan söyleyemem, içki içildiğini görmedim" diyen caminin müezzini Yıldırım ise iddiayı yalanlamıştı.

Fuat Yıldırım, 14 Mayıs'ta CHP'den milletvekili adayı olmuştu.

Yıldırım yazılı açıklamasında 'inandığı doğruların takipçisi ve temsilcisi olmak için' CHP'den aday adayı olduğunu ifade etti.

Açıklamada şöyle dendi:

* İnandığım doğruların takipçisi ve temsilcisi olmak için Cumhuriyet Halk Partisi'nden milletvekili aday adayı oldum. İnsani ve İslami değerlerin dayandığı 2 temel esas var: Biri adalet, diğeri ise doğruluk ve dürüstlüktür. Bunu arayan ve şayanların daima yanında olacağım. Yer ve gök bunlarla ayakta durmaktadır. Kendi yaşamımda bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da özellikle bu iki değer, hayatımın vazgeçilmezi olarak devam edecektir.

'CHP'nin yeni yüzü'

* Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortaya koyduğu söylem ve eylemler, aynı ortak paydada buluştuğumuzu gösterdi. Kendilerinin ve çok değerli yol arkadaşlarının en sıkıntılı zamanlarımda daima yanımda olmaları, bir insan olarak beni derinden etkiledi. Adalet ve doğruluk ilkelerinin hayatımızda daima yer bulması için çıktığımız yolda, bu yolu, onlarla beraber yürümeye karar verdim. CHP’nin yeni yüzünde herkesin ve her kesimin kucaklama çabaları halkımızda çok önemli karşılık bulduğu gibi, bugün bendenizin de bu karar vermesinde en önemli etken olmuştur.

* Milletimizin her bireyi, bugün şefkatle ve adilce kucaklanmayı beklemektedir. Bunlar gerçekte, evrensel insani değerler olarak karşımızda durmaktadır. 'İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın' diyen Şeyh Edebali, 'Yaratılanı hoş gör, Yaradan’dan ötürü' diyerek, 'Yetmiş iki milleti bir gören' Yunus Emre, 'Gel, kim olursan ol, yine gel' diyen Mevlana ve 'Bu âlemde bütün varlıkla, bir çeşit kardeşliğimiz var' hakikati ile bırakın insanı, her şeyi kucaklayan yol göstericilerimiz var. İşte Anadolu’muz asırlarca bu maya ile mayalanmıştır. Yaşadığımız asrın felaketinde de milletimiz özündeki bu gerçeği tek yürek, tek bilek olarak ortaya koymuştur. Bu vesile ile deprem ve sel felaketlerinde şehit olanlara Yüce Allah’tan rahmet, kederli aile ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.

* Bugün biz de 'Bir olalım, iri olalım, diri olalım' diyen Hacı Bektaş-ı Veli’nin yoldaşları olarak; milletimizi kutuplaştırmadan kucaklaştıran, 'Sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz' diyen Yunusumuzun hatırlatmasını hiçbir zaman unutmadan yaşayacağız. Bizler, birbirimizin kurdu değil, birbirimizin yurdu olmaya kararlı ve sevdalıyız. Yal da bu anlayış ve samimiyetle devam edeceğiz inşallah. (ANKA)

Gündem