Oksijen'in "çarpıcı deprem karelerine" edebi yazıları tepki çekti

Oksijen’in “deprem fotoğraflarına edebi yazı” serisi sosyal medyada tartışma yarattı.

Haftalık gazete Oksijen'in web sitesinde "Edebiyatçılar depreme dair en çarpıcı kareleri yazdı" başlığıyla bir foto-galeri yayınlandı.

Fotoğraflara ilişkin yazılar gazetenin sitesinde ve sosyal medya hesaplarında şu ifadelerle duyuruldu:

“Fotoğrafların dili yoktur, konuşmazlar. Ama istedik ki bu kez sesleri duyulsun. Sözü işin üstatlarına bıraktık. Depreme dair en çarpıcı kareleri Ayfer Tunç, Buket Uzuner, Tuna Kiremitçi, Aslı Perker, Nedim Gürsel, İsmail Güzelsoy, ve Seray Şahiner kaleme aldı. Oksijen’de."

Oksijen'in deprem fotoğraflarına ilişkin ünlü yazarların kısa yazılarına yer vermesi ve bunu duyurma şekli çok sayıda yazar ve gazeteci ile sosyal medya hesabı tarafından tepkiyle karşılandı. Sosyal medyada Oksijen'e ve deprem fotoğraflarına ilişkin yazı kaleme alan edebiyatçılara gösterilen tepkilerden bazıları şöyle:

Mahir Ünsal Eriş: Bu birinin aklına geldi, onu diğerleriyle paylaştı, sonra yazarlara ulaşıldı, yazı istendi, fotoğraflar itinayla seçildi, yazarlara gönderildi, onlar oturdular yazdılar, aldınız siteye koydunuz…bütün bu aşamalar boyunca bir kişi mi demedi, yahu biz napıyoruz diye? delirdiniz mi?

Ümit Kıvanç: İyi bir şey yaptığınızı düşünüyorsunuz herhalde, ama bu pek uygunsuz. Ayrıca fotoğrafların dilinin olmadığını, konuşamadıklarını sanan birileri olarak belki de size tam uygun işi yapmıyor olabilirsiniz.

İrfan Aktan: Yazıklar olsun yaa. Hakikaten yazıklar olsun.

Tuna Yüksel: bu utançtır. lütfen silin bunu ve özür dileyin. yazıktır yahu.

Rabia Çetin: Bu kadar alıntı ve tepkiye rağmen yaptığınızın arkasında durmaya devam etmeniz en az yaptığınız kadar rezil ve utanç verici.

Pelin Buzluk: Niyet iyi olabilir ama kesinlikle doğru bir iş değil bu. Sevdiğim, saygı duyduğum yazarlar da var içlerinde. Çok üzüldüm, şaşırdım. Keşke bir aşamada haberim olsaydı, caydırabilirdim diye bile düşündümBence hâlâ vazgeçilebilir, özür dilenebilir. Bir düşünün lütfen.

Tevfik Uyar: Black Mirror senaristleri bile böyle bir şeyi düşünemezdi herhalde.

Aslı Odman: Herkes yazmış gecenin bu saati bu hal olmasa yazmazdım: Oksijen'in Moda ile Bodrum hattındaki sosyal coğrafyasına hitap etmek yerine biraz daha güneydoğumuza bakıp tefekkür ile ilham biriktirmek daha iyi olmaz mıydı? Bu en vasat 'Görme biçimleri' teorimin de en dibi olmamış mı?

Zehra Çelenk: Adı geçen yazarların çoğu hem iyi yazarlar ve bir kısmı gerçek hayatta da tanıyıp sevdiğim kişiler. Ama bu nedenle söylemeden geçmem mümkün değil. Bu ne kadar ama ne kadar kötü ve yanlış bir fikir. Enkaz üstüne sala okunmayacağı gibi dumanı tüten acının “şiiri” de yazılmaz.

Emek Erez: Neoliberal performans düzeninde acının yeri konulu çalışma.

Oksijen'de deprem fotoğraflarına ilişkin yazı yazanlardan Aslı Perker ise Mahir Ünsal Eriş'e "Esas şu an sen zaten acılı bir güruhu yanına çekerek hic risk almadan arkada Ferdi çaldırıyorsun" diyerek tepki gösterdi.

(Kısa Dalga)