Ömer Çelik, CHP'nin Kürt seçmeni istismar ettiğini öne sürdü: 'Sezonu açmışlar'

Ömer Çelik, CHP'nin Kürt seçmeni istismar ettiğini öne sürdü: 'Sezonu açmışlar'
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "Türkiye'de herkes eşittir fakat Kürtler daha az eşittir" sözlerinin 'istismar' olduğunu iddia ederek, bunun yerel seçimler için yapılmış bir açıklama olduğunu söyledi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, genel merkezdeki MYK toplantısının ardından yaptığı açıklamada CHP lideri Özgür Özel'in "Türkiye'de herkes eşittir fakat Kürtler daha az eşittir" sözlerini hedef alarak, ''CHP'nin demek ki Kürt seçmeni istismar sezonu seçimler yaklaşırken başlamış" yorumunu yaptı.

'Cumhur İttifakı'nda bir sorun yok'

Çelik, "MHP ile bir süreç devam ettiriyorsunuz. Geçtiğimiz haftalarda Sayın Cumhurbaşkanının Sayın Bahçeli ile bir görüşme yapacağı kamuoyuna yansımıştı. Ancak bu görüşme gerçekleşmedi. Bu konuda bir sorun olduğuna dair iddialar var. Buna ilişkin yorumunuz ne olur?’’ sorusuna, ittifakta bir sorun olmadığını belirterek şunları söyledi:

Tabi ‘Cumhur İttifakı ile ilgili olarak bir sorun var’ yorumları Cumhur İttifakı’nın dışında ortaya çıkıyor. Cumhur İttifakı’nda hiçbir sorun yok. Cumhur İttifakı en güçlü şekilde yerel seçimlere, en güçlü dayanışmasıyla hazırlanmaya devam ediyor. AK Parti ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) heyetleri arasındaki görüşmeler gayet tempolu bir şekilde devam etti. Arkadaşlarımız geçtiğimiz 1-2 gün içerisinde de bir araya geldiler. Tabii ki ittifakta her zaman söylüyorum; bütün partiler burada kendi kimliklerini, kişiliklerini koruyarak ilkeler temelinde bir araya geliyorlar. Kendi kimliklerinden kişiliklerinden boşanarak tek bir partiye dönüşmüyorlar.

İttifakın esas ilkeler temelinde bir araya geldiğini ve bu ilkelerin de neler olduğunu defalarca ben de ifade ettim. MHP‘deki arkadaşlarımız da gayet açık bir biçimde ifade ettiler. Herhangi bir sorun yok. En güçlü bir şekilde seçime hazırlanıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Bahçeli kendileri ihtiyaç gördükleri her durumda zaten bir araya geliyor. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Sayın Bahçeli’nin evinde bugüne bu görüşme trafiği şimdiye kadar devam etti. Bundan sonrasında da aynı şekilde devam edecek. Taktik meseleler tartışılır. Değişik siyasi konularda farklı yaklaşımlar olabilir ama bu Cumhur İttifakı’nın ana omurgasını zedelemez."

Çelik, 'İYİ Parti ile belediye başkanlığı adaylığı konusunda bir süreç yürütecek misiniz?' sorusunu ise "Onlar, kendileri her ilde ayrı aday çıkaracaklarını ifade ettiler. Kendilerine bir yol çizdiler. O yolda ilerliyorlar" diye cevapladı.

Soykırım fotoğraflarıyla konuştu

Çelik, Nazilerin yaptığı Yahudi Soykırımı ve İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarından çekilen fotoğrafların önünde konuşarak, "En önemli konu Filistin‘deki insani durum. Bugün aslında şu söylenebilir; 24 saat boyunca dünyanın bütün televizyonları ve Türk televizyonları bu Gazze’deki katliamın fotoğraflarını verirken ‘Bugün bu fotoğrafları koyarak yeni ne yapıyorsunuz?’ denilebilir. Zaten herkes gazetelerden, televizyonlardan bu fotoğrafları görüyor. Aynı fotoğrafları bugün buraya niçin koyduğumuzu düşünebilirsiniz. Fakat arada bir fark var. O da şu. Fotoğraflar birbirine çok benziyor. Ama fotoğrafların hepsi Gazze’den değil. Bunlar (sağında) Nazilerin yaptığı Yahudi soykırımının fotoğrafları. Bunlar (solundaki) Netanyahu hükümetinin yaptığı katliamların ve soykırımın fotoğrafları. Aslında ilk bakışta hepsi Gazze’den fotoğraflar gibi gözüküyor. Çünkü fotoğraflar birbirine çok benziyor çünkü benzer bir soykırım yapılıyor. Burada gördüğünüz fotoğraflarda Nazilerin masum Yahudileri öldürerek gerçekleştirdiği soykırıma dair fotoğrafları koyduk. Bu benzerlik daha net bir şekilde gözüksün diye. Buradakiler de Netanyahu hükumetinin Gazzelilere karşı yaptığı soykırımın fotoğrafları" dedi.

'66 tane gazeteci arkadaşınız hayatlarını kaybetti'

Çelik, İsrail ve Filistin arasındaki 4 günlük ateşkese dair ise şunları söyledi:

"İnsani aranın uygulanmasında birtakım sorunlar çıktı. Burada İsrail’in Gazze’nin kuzeyine yardımların gitmesine engellemek gibi bir tutum içerisine girdiğini görüyoruz. Ama netice itibariyle o sorun da aşılmış gözüküyor. Umarız ki insani ara denilen, taktik bir mesele olarak İsrail tarafından görülen bu durum kalıcı bir ateşkese dönüşür. Bütün bu insani arada ne ortaya çıktı; aslında meslektaşlarınız oralardan hayatlarını tehlikeye atarak 66 tane gazeteci arkadaşınız hayatlarını kaybetti oradaki insani dramı iletmek için.

Ama bütün bunların bile aslında İsrail’in karartması ve kısıtlaması altında gerçeğin çok küçük bir bölümünü yansıttığı görüldü. İnsani arayla birlikte yıkımın boyutları ortaya çıktı. İnsan hayatının en temel gereksinimlerini ve insan hayatının en temel dinamiklerini yok eden bir tutum içerisinde İsrail’in davrandığı görüldü.

Tıpkı bu fotoğraflarda olduğu gibi 2’nci Dünya Savaşı döneminde bu Nazilerin Yahudilere yaptığı şekilde ortaya çıkan katliamın ve soykırımın bir benzeri işte görüldüğü gibi Netanyahu hükümeti tarafından Filistinlilere karşı, Gazzellilere karşı gerçekleştirilmektedir. Gazze’nin tamamı, kuzeyinin özellikle neredeyse tamamı yıkılmış, evlerinin tamamı ortadan kaldırılmış ve hastaneler bile İsrail ordusunun bombardımanı tarafından tamamen tahrip edilmiş durumda.".

'KÖLE GİBİ DAVRANIYORLAR'

Çelik, savaş bölgesindeki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ilişkin ise konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Gazze’de ve o bölgedeki vatandaşlarımızın durumuyla yakından ilgileniyoruz. Burada şimdiye kadar 500’e yakın vatandaşımız ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTV) vatandaşı tahliye edilmiştir. Şunu ifade etmek gerekir ki Batı’nın temsil ettiğini söylediği değerler Batı hükümetleri nezdinde tamamen yok oldu. Hükümetler büyük bir ikiyüzlülük içerisinde bir katliamın seyircisi durumunda, insanların önünde utanmadan bu ikiyüzlülüğü sürdürüyorlar. Birtakım parlamenterler son derece soylu açıklamalar yaptılar. Birtakım siyasetçiler az sayıda da olsa birtakım akademisyenler insanlık vicdani adına bu sesi yükselttiler. Ama çoğunluk maalesef bu Netanyahu hükümetin temsil ettiği saldırganlığın, zihniyetin karşısında maalesef bir köle gibi davranıyorlar."

'Netanyahu ve yanındakiler soykırımla yargılanmalı'

Çelik, açıklamalarını şu ifadelerle tamamladı:

"Gelinen noktada acil bir ateşkese ihtiyaç vardır ve bu ateşkesin sürekli olması gerekir. Oradan da 2 devletli, coğrafi bütünlüğe sahip, bağımsız bir Filistin devletinin ortaya çıkması şeklinde, çözüm ancak nihai çözüm olacaktır. Şu anda beklentimiz, ümidimiz ateşkesin kalıcı olmasıdır. İsrail, Roma Sözleşmesi'nin tarafı değil ama Filistin o sözleşmenin tarafı. Dolayısıyla bundan sonrasında Netanyahu ve yanındakilerin soykırım ve insanlığa karşı işlenen suçlar bakımından takibinin dünyadaki bu meseleye sahip çıkan bütün insanlar tarafından yapılması son derece önemli olacaktır. Netanyahu’nun ve yanındakilerin yaptıkları şeyin Bosna’da yapılandan ya da Nazilerin daha önce yaptığından hiçbir farkı yoktur. Nazilerin yaptığıyla Gazze’de Netanyahu’nun yaptığı arasındaki benzerlik zaten çok büyük bir takım teorik açıklamalara, herhangi bir şekilde izaha ihtiyaç bırakmadan tabloyu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Tabi soykırım niyetiyle bir grubu yok etmek, bir grubun parçasını yok etmek, onları doğum hakkından uzak tutmak, onları bulundukları bölgeden sürmek bu suçun kapsamları içerisine giriyor burada grup tanımı. Dolayısıyla bir kişiyi sadece Filistinli olduğu için öldürme kastıyla hareket eden Netanyahu’nun bir soykırım siyaseti vardır ve bunun bütün insanlığın vicdanını önünde yargılanması gerekir." (DHA)

Gündem