Özel, Erdoğan'a bu kez Gaziantep'ten yanıt verdi: Tehditle oy vermez kimse

Özel, Erdoğan'a bu kez Gaziantep'ten yanıt verdi: Tehditle oy vermez kimse
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, C umhurbaşkanı Erdoğan'ın “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı” sözlerini anımsatarak "tehditle, şantajla oy kullanmaz kimse" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gaziantep Nurdağı'nda 6 Şubat depremlerinde hayatlarını kaybedenlerin anısında düzenlenen anma programına katıldı.

Depremin üzerinden bir yıl geçtiğini söyleyen Özgür Özel verilen sözlerin tutulmadığını söyledi. Özel "O günden bugüne bir yıl oldu, maalesef sorunlar çözülmedi. Verilen söz: Bir yıl sonra herkes evine girecekti. Bugün 100 kişiden iki buçuk kişi, üç bile değil evlerine kavuştu 97 kişi ya çadırda ya konteynerde yaşamak durumunda kalıyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hatay’daki sözlerini hatırlatan Özel, “Siyaset bir şantaja tanıklık etti. Zamanında rahmetli Özal ‘eli kolu bağlı belediye başkanı ister misiniz’ diye karikatür çizdi. Türkiye inadına Malatya hariç hiçbir yerde belediyeyi Özal’a vermemişti o seçimlerde. Bugün de tehditle, şantajla oy kullanmaz kimse. Kullanmayın da zaten. Bizim şuna verin, buna verin diyeceğimiz yok. Bizim pırlanta gibi adaylarımız var. O adaylarımıza bir tek sözümüz var. Seçilirseniz insan ayırmayın, mezhep ayırmayın, etnisite ayırmayın. Belediye başkanı olduğunuz gün partinin rozetini çıkarın, ya belediye rozeti takın, ya Türk bayrağı takın. Çünkü bizi Türk bayrağı birleştirir. Asla ve asla partisine göre bakıp da kimseyi ayırmak bizim işimiz değil” diye konuştu.

"Böyle geçici konteynerlerde, çadırlarda ömür sürmez" diyen Özgür Özel, şöyle devam etti:

Mutlaka hızlı şekilde kalıcı konutlara kavuşturulması lazım insanların. Bu konuda çalışıyoruz. Gayret ediyoruz. Bir yandan da tabii siyaset bir şantaja tanıklık etti. Dünya siyaset tarihinin en fena sürecini yaşadık. Yürütmenin başındaki ülkenin Cumhurbaşkanı, Hataylıların gözünün içine baka baka ‘İktidardan değilseniz hizmet gelmez. Geldi mi, gelmedi’ dedi. ‘Oyu bize verin ki gelsin’ dedi. Ama burada büyükşehir de AK Parti'de. Belediye de orada. Ama Hatay’daki rakam ile buradaki rakam arasında bir değişen yok. Burada da konutlar bitmedi. Buradaki oran yüz kişiden iki buçuk değilse üç buçuk. Verilen söz burada da tutulmadı. İşin bu tarafı, tutarsızlık, gerçek dışı. Ama Hatay'da da bir şantaj yapılıyor. Nurdağı’nın durumu da ortada, İslahiye’nin, durumu da ortada. Adıyaman da Kahramanmaraş da ortada. Ama Hatay’a gidip ‘belediye bizden olsaydı böyle olmazdı’ diyebiliyorlar. Bunun vicdani bir tarafı yok. Bunu ayıplamaktan başka söyleyecek bir söz bulamıyorum. Çünkü, bu sözü söylemek normal bir kalple olacak bir şey değil. Taşlaşmış bir kalp söz konusu. Ama biz kimseyi oy verdiği siyasi partiye, inancına, mezhebine, doğduğu yere göre ayırmadan kamu hizmetinin verilmesi gerektiğini savunmamız lazım. Biz ayırmıyoruz, arkadaşlarımız ayırmıyor. Bundan sonra kimi takdir edecekse, yani birisi ‘oyu bana vermezsen hizmet almazsın’ deyince sonuç olmuyor.

"Yas evinde siyaset olmaz”

Zamanında rahmetli Özal ‘eli kolu bağlı belediye başkanı ister misiniz’ diye karikatür çizdi. Türkiye inadına Malatya hariç hiçbir yerde belediyeyi Özal’a vermemişti o seçimlerde. Bugün de tehditle, şantajla oy kullanmaz kimse. Kullanmayın da zaten. Bizim şuna verin, buna verin diyeceğimiz yok. Bizim pırlanta gibi adaylarımız var. O adaylarımıza bir tek sözümüz var. Seçilirseniz insan ayırmayın, mezhep ayırmayın, etnisite ayırmayın. Belediye başkanı olduğunuz gün partinin rozetini çıkarın, ya belediye rozeti takın, ya Türk bayrağı takın. Çünkü bizi Türk bayrağı birleştirir. Asla ve asla partisine göre bakıp da kimseyi ayırmak bizim işimiz değil. Bunun böyle yapılmaması gerekiyor. Milletvekillerimiz de Manisa milletvekili, İzmir milletvekili katı siyaset yapabilir ama Gaziantep milletvekilimiz katı siyaset yapmaz. Çünkü yas evinde siyaset olmaz. Onlar sadece CHP’lilerin milletvekilleri değil, AK Parti’liyse derdi olan AK Parti milletvekili, MHP’liyse MHP’nin İYİ Parti’liyse İYİ Parti’linin. Sonuçta onlar yas evinin, taziye evinin milletvekili onlar. Bu acılar bitip, bu konteynerler kalkıp, herkes evine geçip, tabii ki yürekteki acı bitmez. Benim rahmetli anneannem derdi ki; bir yakınını kaybettiğin gün kalbine kırk tane mum yanar. Her gün biri söner. 40 mevludünün olduğu gün o bir tanesi kalır ömür boyu sürer. O bir mum içimizde hep yanacak ama bir yandan da her şey yoluna girerse burada siyaset yaparız. Ama o güne kadar iki milletvekilimiz buranın bütün partilerin milletvekilidir. Kimseyi ayırmak onların işi değildir. Bu süreci böyle geçireceğiz. Günü geldiğinde rekabet yapılacağı zaman yine rekabet yaparız. (Kısa Dalga)

Gündem