Özel Rize'de: Çaykur'umuzu, dünya kartellerine verip sizleri ezmek istiyorlar, ezdirmeyiz

Özel Rize'de: Çaykur'umuzu, dünya kartellerine verip sizleri ezmek istiyorlar, ezdirmeyiz
Rize'de konuşan CHP Lideri Özel, Çaykur'un Varlık Fonu'na devredilmesini eleştirerek "Çay üreticisi 1 buçuk milyon insanın ekmeğini kazanmasına vesile Çaykur'umuzu, dünya kartellerine verip sizleri ezmek istiyorlar. Sizi bir karınca gibi ezdirmeyiz. Karıncanın kardeşi var" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Rize’nin Pazar ilçesinde halk buluşması programına katıldı. Özel’e, Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, İl Başkanı Saltuk Deniz, Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, Belediye Başkan Adayı Necati Topaloğlu ve Pazar Belediye Başkan Adayı Neşet Çakır eşlik etti.

Burada konuşan CHP lideri Özgür Özel Pazar ilçesinde ve Rize merkezde çok iddialı olduklarını söyledi.

"Siz yetkiyi verin, destek bizden"

Özel "Yapılacak iş, beklenti çok ama Pazar Belediyesi'nin kaynakları, imkanları ortada. Bu işi nasıl yapacağız?’ Neşet Çakır'ı seçimde, Pazar Belediye Başkanı seçin. Neşet Çakır'ın sağ omzunun üzerinde Mansur Yavaş'ın bir eli olacak, Sol omzunun üzerinde de Ekrem İmamoğlu'nun eli olacak. Özgür Özel de tam arkasında olacak. Sonuna kadar destek vereceğiz. Siz Neşet Başkan'a yetkiyi verin, destek bizden" diye konuştu.

"Sizi bir karınca gibi ezdirmeyiz"

Dünyada en çok çay üreten beşinci ülke Türkiye. En çok çay tüketen birinci ülke Türkiye. Türkiye'deki çay üretiminin yüzde 55-60’ının üretildiği topraklardayız. Geçtiğimiz senelerde AK Parti, bir çay kanunu getirmeye kalktı. Çay kanunu lazım mı? Vallahi lazım. Ama AK Parti'ninki korkunç bir kanun teklifiydi. Zaten güzelim Çaykur'u tuttular, Varlık Fonu'na devrettiler. 1 buçuk milyonun geçim kapısı olan Çaykur'u, adeta özelleştirmek, büyük kartellerin eline vermek ve çay üreticisini, müstahsili büyük sermaye şirketlerinin işçisi haline getirmeye çalıştılar. Bireysel, profesyonel mesleğin ve emeğin saldırı altında olduğu bir süreçteyiz. Hatırlayalım: Mahallemizin en temiz, en güvenilir esnafları terziler. Nerede şimdi terziler? Alışveriş merkezlerinin (AVM) eksi ikinci katlarında paça basıyorlar beş liraya. İnsanların mesleklerini almak, geçimlerini elinden almak, gelirlerini almak, onları işçileştirmek, profesyonel emeklerini sömürmek tam bu dünya düzeninin ve bu dünya düzeninin ülkemizdeki temsilcilerinin işidir. Çay üreticisi 1 buçuk milyon insanın ekmeğini kazanmasına vesile Çaykur'umuzu, dünya kartellerine verip sizleri ezmek istiyorlar. Sizi bir karınca gibi ezdirmeyiz. Karıncanın kardeşi var. Onun da adı CHP’dir.

"Taban fiyatın altında, çay almanın cezası olsun"

Hemşehriniz Mehmet Bekaroğlu, komşu illerimizin milletvekilleri Sevgili Uğur Bayraktutan, bugün Trabzon Ortahisar Belediye Başkan Adayımız olan Ahmet Kaya ve o günün Giresun Milletvekili Necati Tığlı, 20 maddeden oluşan alternatif bir kanun teklifi hazırlamışlardı. Milletvekilimiz Sevgili Tahsin Ocaklı, o teklifi inceledi ve CHP’nin çay kanun teklifini hazırladılar. Bizim teklifimiz öyle yabancı şirketlerin yüzünü güldürecek bir teklif değil. Bizim teklifimiz sizin, Pazar’ın, Rize'nin çay üreticilerinin yüzünü güldürecek bir teklif. Biz diyoruz ki çayın bir taban fiyatı olsun. Yani Çaykur'un ilan ettiği fiyat, taban fiyat olsun. Bu fiyatın altında herhangi bir işlem yapılamasın. Taban fiyatın altında, çay almanın cezası olsun, çay üreticisinin emeğini çalmaya çalışanlar cezasını hem Allah’tan hem devletten bulsun.

Hayat pahallandı, bu şartlar altında taban fyat, bu sene ilan edilirken en az 25 TL olarak ilan edilmelidir. 25 liranın altında bir çay fiyatını asla kabul etmiyoruz. 25 liranın altındaki her fiyat emek sömürüsüdür; Pazar’ın, Rize'nin çorbasından, aşından eksiltmektir.

"Teklifimiz, sadece çay üreticisiyle ilgili değil"

Teklifimiz, sadece çay üreticisiyle ilgili değil. Bir de derdi boyunu aşmış Çaykur'un emekçileri var. Çaykur emekçileri altı ay çalışıyorlar, altı ay çalışmıyorlar. Bu Çaykur emekçisine, Rize'nin bütün siyasetçileri, milletvekilleri, bakanlar ve Rize'ye kim geldiyse, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan defalarca kadro sözü verdi. Ancak tutulmadı. Ve işin kötüsü şöyle bir şey getiriyorlar: ‘Altı ay çalışıyorlar. Altı ay yattıkları yerden para istiyorlar.’ Oysa Çaykur işçisi öyle demiyor. ‘İş verin, iş gösterin çalışalım. Çoluğumuz var, çocuğumuz var. 12 ay çalışmak istiyoruz’ diyorlar. Çaykur işçisinin yanındayız, taleplerinin arkasındayız. Çaykur işçisine artık mevsimlik işçi statüsü istemiyoruz, kadro istiyoruz.

"Ben onunla kavga yapmak istemiyorum, emeklinin sorununu konuşmak istiyorum"

Tayyip Bey şöyle söylemiş: ‘Gidiyor, meydanlarda emekliyi kışkırtıyor.’ Tayyip Bey, bazen benimle kavga yapmak istiyor, ben onunla kavga yapmak istemiyorum. Ben onunla emeklinin sorununu konuşmak, kavga yapacaksam etnik siyaset kavgası, mezhep kavgası, din kavgasını değil, ben emeklinin ekmek kavgasını yapmak istiyorum. Ben Pazar’a kavga yapmaya, kimseye hakaret etmeye gelmedim. Ama ben buraya emeklilerle sözleşmeye geldim. 31 Mart'ta, emekliler olarak gücünüzü gösterin. Siz Türkiye'nin en büyük ittifakısınız, en güçlü ittifakısınız. Hep birlikte sesinizi yükseltirseniz Türkiye'nin en büyük korosusunuz. Ve size şunu söyleyeyim: Eğer emekliler 31 Mart'ta sarı kartı gösterirse, güçlerini gösterirse vallahi de hakkınızı alacağım, billahi de hakkınızı alacağım. Hakkını alamayan çay üreticisi, esnafın siftahsız dükkan kapatıp borcunu ödeyemeyeni, atanmayan öğretmen, 10 bin lirayla geçinemeyen emekli, hakkını alamayan emekçi, hepsi Türkiye İttifakı’ndadır. Neşet Çakır kazanacak, Pazar kazanacak. Ercüment Şahin kazanacak, Fındıklı kazanacak. Necati Topaloğlu kazanacak, Rize kazanacak. Türkiye İttifakı kazanacak, Türkiye kazanacak. CHP, Cumhuriyet'in kurucu partisidir. Bu ülkenin temel direğidir. Atatürk'ün baba ocağıdır. Kapıları herkese açıktır.” (Kısa Dalga)

Gündem