Özel ve İmamoğlu sahnede: Kurum'un İstanbul'un felaketi olmasına izin vermeyeceğiz

Özel ve İmamoğlu sahnede: Kurum'un İstanbul'un felaketi olmasına izin vermeyeceğiz
Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu, İstanbul'da ilk mitinglerini Sultangazi'de yaptı. Özel, "İliç'teki felaketten sorumlu olan Kurum'un İstanbul'un felaketi olmasına izin vermeyeceğiz" dedi. İmamoğlu ise, Kurum'un arkasında Erdoğan'ın olduğunu belirterek "O bir kişi arkasından çekildiğinde ne olacak? Çok net ifade ediyorum İstanbul vekalet yönetim taşıyamaz. Bu şehir başkasına güvenerek İstanbul yönetilemez" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Belediye Başkanı Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, 31 Mart yerel seçimleri kapsamında ilk mitinglerine İstanbul Sultangazi'de çıktı. Mitinge Sultangazi Belediye Başkan Adayı Ferhat Epözdemir de katıldı.

Sultangazi’deki Halk Buluşması’nda konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İliç’teki maden felaketini hatırlatarak Cumhur İttifakı'nın AKP'li Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Murat Kurum’u eleştirdi.

Özgür Özel sözlerine "Ben beş yıl önce Sultangazi’deydim. O gün ile bugün arasında dağlar kadar fark var" diyerek başladı.

Özel, "Ekrem Başkan’ın beş yıldır yüzünü güldürmediği kimse kalmadı. Ekrem Başkanın yüzünü güldürmediği birileri var. Ekrem Başkan rant çevrelerinin yüzünü güldürmedi” dedi.

"‘ÇED raporuyla bunun bir ilgisi var mı?’ Olmaz olur mu?"

Özel şöyle konuştu:

“Şimdi beyefendi Murat Kurum’u getirmiş, Murat Kurum İstanbul’da bir göreve talipmiş. Murat Kurum’un önceki görevinde attığı imza ortada, biz ‘aman ha! İliç’te siyanür var, çevre katliamı var. İnsanlığın sağlığına, bebeklerin sağlığına büyük zarar verir, annelerin düşük yapmasına ya da engelli çocuk doğurmasına sebebiyet verir’ dedik. Dinlemediler. ‘Atma’ dedik, attı imzayı. Daha sonra 4-5 katına çıktı orası. Bir yandan şirket paraları istiflerken, bir yandan çıkan toprak bir yere istiflendi, işçiler dedi ki, ‘bu dağ bir gün hepimizi götürecek’ o dağ geldi, 9 canımızı götürdü. Şimdi Murat Kurum diyor ki, ‘ÇED raporuyla bunun bir ilgisi var mı?’ Olmaz olur mu? Sen o dağın yapılmasına imzayı attın, felaketten sorumlusun. İliç’teki felaketten sorumlu olan Murat Kurum’un İstanbul’un felaketi olmasına izin vermeyeceğiz.

"Büyükşehir belediyesinin performansını belirlemek kolay iş değil"

Ben bir konuda hakkını teslim edeyim. Murat Bey çok zor bir işi başardı. İstanbul gibi bir belediyenin böyle bir metropolün, büyükşehir belediyesinin performansını belirlemek kolay iş değil. Biz araştırmaları, çalışmaları yaptırdık, bütçe tasarruflu kullanıldı, iki kat iş yapıldı falan, uzun uzun sayfalarca rapor var. Ama Murat Bey muhteşem bir tespit yapmış. Demiş ki, ‘5 yıllık Ekrem İmamoğlu’na karne vermiş, 100 üzerinden 87 not vermiş. Tebrik ediyoruz Murat Beyi. Ben Ekrem başkana 100 üzerinden 90 mı 95 mi vereyim diyordum ama rakibi 87 verdiyse bu en değerlisi. Tebrik ediyoruz başkanı. Rakibinden 87 aldı, inşallah 31 Mart'ta 100 üzerinden 100'ü İstanbullulardan alacak.”

Halk Buluşması’nda konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ise üniversite öğrencilerine verilen 7 bin 500 liralık bursun 15 bin liraya çıkacağını açıkladı.

"Vatandaşlarımızın yanında olduk"

İmamoğlu şunları söyledi:

"İstanbul’a sosyal adaleti getirmek için çok çalıştık. Sizlerin ihtiyaçlarını karşılamak sizler neye ihtiyaç duyuyorsanız o konularda politikalar geliştirmek hizmetler geliştirmek için çok çalıştık. Halk Sütten Anne Karta kreşlerden öğrenci yurtlarına, Kent Lokantalarından Yenidoğan paketine kadar vatandaşlarımızın her anında yanlarında olduk. Hiçbir vatandaşımızı aç açıkta bırakmadık. Şehrimizin her yöresinde her ilçesinde eşit davranarak eşit hizmeti 39 ilçesine yaydık. Ekonomiyi batıranlar, dövizi enflasyonu patlatanlar, ihmal ettiği tüm vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına biz koştuk. Hatırlayın 2019’da ne demişlerdi? Sosyal yardımları bunlar kesecek demişlerdi bizim için. Biz ne yaptık tam altı katına çıkardık, Vatandaşlarımızın yanında olduk. Yoksulluğun artması, ekonominin kötü olmasından dolayı bunlar ekonomiyi kötü ettikleri için biz sizlerin yanında olduk olmaya devam edeceğiz.

"Bursu 7 bin 500 liradan 15 bin liraya çıkaracağız"

Biz 2020 - 2021- 2022 - 2023- 2024 Sultangazi'de neler yapmışız söyleyeyim size. Sadece Sultangazi'de altyapı konusunda özellikle Cebeci ve Yayla mahallelerinin imar sorunlarını biz çözdük, iki kreşi yaptık. Kütüphane, ders atölyesi, psikolojik danışma merkezi, Gazi Sosyal Tesisleri, özellikle Cebeci bölgesindeki maden ocaklarının çevreye verdiği zararı bertaraf ettik. Devam eden projelerimizi de yine biz başlattık, sürdürüyoruz. Esentepe katlı otoparkı ve belediye hizmet birimleri, yine Esentepe Cebeci ve Habipler'de üç tane daha kreşi bu şehre biz kazandırıyoruz. Bu şehirde israfı bitiren ve hizmeti getiren biz olduk. Bir avuç insanı mutlu etmedik, milleti mutlu ettik. Bu şehirde bugüne kadar ne yazık ki bizim görevi devraldığımız günden itibaren değişen çok şey var. Bu şehirde diyorlardı ki öğrenciye burs veremeyiz. Sözüm ona Cumhuriyet Halk Partisi bir hukuku bir yasayı iptal ettirmiş. Bakın biz ne yaptık? Sadece bu sene 100 bin gencimize üniversite burcu verdik. Hem de 7 bin 500 lira. Seneye 2024 - 2025 eğitim döneminde öğrenci bursunu yine 100 bin öğrencimize vereceğiz. 7 bin 500 liradan 15 bin liraya çıkaracağız.

"Sizi ayrıştırana oy vermeyeceksiniz"

Bu öğrenci bursunu niye örnek verdim? Biz göreve geldiğimizde daha önce hiç olmayan şeyleri, daha önce olmayan şeyleri dağıttık. Anne Kart dağıttık biliyorsunuz. Daha önce böyle bir uygulama yoktu, sıfırdı. Öğrenci bursu veriyoruz daha önce sıfırdı. Kreş hiç yoktu bizim dönemimizde başladı. Şu anda yüze yakın kreşimiz var. Bu hizmetlerin hepsi halka dönük hizmetler, çocuklarımıza dönük hizmetler, gençlerimize dönük hizmetler. Allah aşkına bir tane çocuğumuza, bir tane gencimize biz soruyormuyuz sen hangi partidensin. Sen şu partidensen veririz bu partidensen vermeyiz. Böyle bir şey yapmadık, yapmayız. Bizim hizmetimiz, insanımıza, bizim hizmetimiz çocuklarımıza, bizim hizmetimiz gençlerimize. 2019’da söz vermiştik. 2019’da ne demiştim? Partizanlığı bu şehirden söküp atacağım demiştim söktük attık, Onlar ne diyor? Oy vermeyi hizmet vermeyle eşit tutuyor. Oy verirsen hizmet gelir diyor. Bu seçim öyle basit bir seçim değil. Bu seçimde neye oy vereceksiniz biliyor musunuz? Ayrımcılık yapana mı? Birleştirene mi oy vereceksiniz. Bu seçim onun seçimi. Sizi ayrıştırana oy vermeyeceksiniz. Sizi kutuplaştırana, insanları birbirine oy verdi vermedi üzerine ne yazık ki karşı karşıya getirenlere oy vermek yok.

"Depremle mücadele"

Bizim her vaadimiz insanımız için hazırlanmış vaatler. Bütün taahhütlerimiz, bütün yaptıklarımız, metrolardan yeşil alana, İstanbul’u su basan, insanları sel altında bırakan tek bir noktasını bırakmadık. Bütün bunlar sizler için, sosyal yardımlarımız sizler için. Eğitime katkılarımız daha güçlü bir nesil yetiştirmek için. Bunları yapmaya devam ediyoruz. En büyük meselelerimizden birisi ne? Depremle mücadele. Bir yandan, planlamalarımızı yapıyoruz, bir yandan şehri güçlendirecek değişimle ilgili önce adımlar atıyoruz ve her yerde diyoruz ki bakın depremle mücadele bir seferberlik işi. Her yerde diyoruz ki depremle mücadele işbirliği yapma yeri. Burada siyaset olmaz. Burada yalan dolan talan olmaz. Burada milletin ihtiyaçlarını çözmek olur. Bunlar yine milleti aldatacaklarını zannediyorlar.

"Bunlar oy için herşeyi yaparlar"

Beş yılda 650 bin konut yapacaklarmış. Ya Allah aşkına bakın niye yalan olduğunu anlatacağım size. Birkaç sayı vereyim mi size. Yapamayacağını ben değil devletin resmi rakamları bile söylüyor. TOKİ, onların yönetiminde, İstanbul’da 2002’den 2023’e tam 21 senede kaç konut yaptı biliyor musunuz? 98 bin. Daha kötüsünü söyleyeyim mi? 98 bin konutun daha henüz 60 binini teslim edebilmiş. 21 senede 60 bin bin konut yapacaksın beş yılda 650 bin konut yapacağım diye oy için hem de milletin canını korumak adına en önemli meselede yalan konuşacaksın. Bakın daha ileriye gidiyorum. Konuyu bu kadar basit alıyorlar ki KİPTAŞ, doksan 94’ten 2019’a kadar yani 25 sene onlar yönettiler. 25 senede KİPTAŞ kaç konut yaptı biliyor musunuz? 70 bin. Yani bir tarafta 21 senede 60 bin devletin bütün imkanları KİPTAŞ 70 bin. Üst üste koyduğunda bu 130 bin yapıyor ve bunun çoğu da lüks konut. Hani var ya Marmara'nın kıyılarında Ataköy’de orada burada lüks lüks binalar ya da Fikirtepe'deki o lüks binalar. Çoğu da lüks konut senin, vatandaşımın yanından geçemeyeceği konutlar. Şimdi bu performansın üzerinden efendim neymiş 650 bin konut yapacakmışsın. Konut yapmışken bu 650 bin konutla ilgili bir şey daha söyleyeyim. Öyle bir 650 bin konut yapacağım diyor ki bunun toplam bütçesi neredeyse 550 milyar lira. Yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin merkezi idareden aldığı bütün paraları hiç maaş ödemese kimsenin maaşını vermezse normal hizmetlerini yerine getirmese bile buna yetmiyor. O bakımdan şunu söyleyeyim. Onun bu yaptığı söz aslında ifade şunu gösteriyor. Bunlar oy için seçim için herşeyi yaparlar.

"O bir kişi arkasından çekildiğinde ne olacak?"

31 Mart'ta kime oy veriyorsunuz? Ben tek kişiyim Ekrem İmamoğlu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı. Beş yıldır belediye başkanınızım. Birazdan genel başkanımız hep birlikte ağırlayacağız burada. Partimiz genel başkanımız, partimizin üs kurulu uygun gördü atandık ama ben buradayım. İstanbul Belediye Başkanı adayıyım sırtımı kime dönerim. 16 milyon vatandaşa mı? Bana, talimatı kim verir? 16 milyon İstanbullu verir. Bize tarifi, talimatı sadece milletimiz verir. Buradaki yolculukta İstanbullular bize güvenir biz de İstanbullulara güveniriz. Peki bana tarif yapan İstanbul'un işine karışan şunu şöyle yap, bunu böyle yap diyen başka bir kişi var mı? Yok. Sırtımı bir kişiye mi dayıyorum? Yok. Yani o kişiye güvenerek mi yola çıkıyorum? Hayır. Biliyorsunuz rakibim var. Ama onun arkasında bir kişi var. O bir kişi var. Açık söyleyeyim mi? O bir kişi arkasından çekildiğinde ne olacak? Çok net ifade ediyorum İstanbul vekalet yönetim taşıyamaz. Bu şehir başkasına güvenerek İstanbul yönetilemez. Bu şehir bu şehirde aday olan kişi aslan gibi tek başına çıkar milletinden oy ister. Milletinden aldığı oy ile 16 milyondan talimat alarak İstanbul'u yönetir. Biz ona talibiz. Siz varsınız talimat veren de sizsiniz. Hep öyle olacaksınız. İstanbullular ne derse o olacak.

"Partizanlığı hizmette de söküp attık bu şehrin damarlarından"

Sizden isteğim var. Bir, lütfen çok çalışalım. Sultangazi'de çok çalışalım. Sultangazi'nin bizim erdemli eşitlikçi, her insanına eşit bakan, insanını mutlu eden sosyal devlet anlayışını en iyi uygulayan halkçı bir belediyeciliğe ihtiyacı var. Annelerin, çocukların, Sultangazili gençlerin buna ihtiyacı var. Adayımız Ferhat Epözdemir benim siyasi yol arkadaşım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde beraber meclis üyeliği de yaptık bir arada çalıştık. Şimdi Ferhat Bey'e desteğinizi istiyorum. Sultangazi'de oylarınızı biz istiyoruz. Sadece Sultangazi'de Ferhat kardeşime, sevgili yol arkadaşıma değil, meclise de oy istiyoruz. Biz mecliste de en yüksek oyu alarak seçilmek istiyoruz. Aynı zamanda sürece en güçlü desteği vermeniz adına tabi ki partimiz çalışıyor. İlçe başkanımız ekipleri hep birlikte çalışıyorlar. Ama biz ilçe başkanımızın siyasi yol arkadaşlarımızın dışında bu seçimin İstanbul ittifakı gücünü, İstanbulluların gücünü istiyoruz. Biz herkesin oyuna talibiz. Ne dedik? Partizanlığı hizmette de söküp attık bu şehrin damarlarından. Biz partizanlığı belediyenin koridorlarından söküp attık.

Onun için İstanbul İttifakı'nın tam gücünü, tam desteğini arkamızda istiyoruz. İstanbul İttifakı'ndan son olarak şunu istiyoruz. Sandıkta görev alın, İstanbul gönüllerine katılın. Birlikte mücadele edelim. Komşularınızı anlatın. Biz iyi niyetimizle, güler yüzümüzle temiz kalbimizle, adaletimizle geliyoruz. Beş yıl boyunca mutlu bir İstanbul, güler yüzlü bir İstanbul bu şehrin anneleri, mutlu anneleri, bebekleri mutlu, çocukları mutlu, gençleri mutlu, daha çok mutlu olacağız. Demokrasiyi her sokağına, her caddesine, her mahallesine özgürlüğü, barışı, adaleti biz getireceğiz daha da büyüteceğiz. İstanbullular kucaklaşacağız, bir yürek olacağız, tek yürek olacağız. Milletçe, mutlu olacağız. Son olarak, son olarak sevgili hemşehrilerim az bir zaman kaldı. Kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Biz reklamlarda afişlerde biz varız. Adaylarımız var bizim ortamımızda özgürlük var. Bizde talimat yok. Sizlere şunu söylüyorum, milletinden talimat alanı seçeceksiniz. Bir kişiden talimat alanı değil. Millet ne derse o olur diyeni seçeceksiniz. Bir kişi değil milletin dertleriyle uğraşanı seçeceksiniz Kanal İstanbul'u başlatmak için gelenleri değil. Tam yol ileri diyoruz. Her şey çok güzel olacak.” (Kısa Dalga)

Gündem