Prof. Cihan Tuğal yanıtladı: Millet İttifakı'nın seçim stratejisi neden işe yaramadı?

Prof. Cihan Tuğal yanıtladı: Millet İttifakı'nın seçim stratejisi neden işe yaramadı?
Seçim sonuçları henüz netleşmese de "muhalefetin beklediği farkı atamadığını" belirten ABD'deki Berkeley Üniversitesi öğretim üyesi ve yazar Prof. Cihan Tuğal, bu beklentinin oluşumunda aşırı sağın kazanımlarının anketlere yansımamasının önemli bir payı olduğunu söylüyor:

Türkiye saatiyle 02:34 itibarıyla AA ve ANKA verilerinde Cumhur İttifakı Adayı Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na göre 5 puana yakın bir farkla önde görünüyor.

Adaylardan hiçbiri henüz yüzde 50 oy oranını geçemedi.


Seçim sonuçları henüz netleşmese de "muhalefetin beklediği farkı atamadığını" belirten ABD'deki Berkeley Üniversitesi öğretim üyesi ve yazar Prof. Cihan Tuğal, bu beklentinin oluşumunda aşırı sağın kazanımlarının anketlere yansımamasının önemli bir payı olduğunu söylüyor:

BBC Türkçe'den Merve Kara-Kaşka'ya konuşan Tuğal'ın tespitleri özetle şöyle:

Muhtemel sonuçlar yanlış okunmuş

"Son günkü konuşmalara bakarsanız, hatta burada siyasetçilerin konuşmalarını da kast etmiyorum, muhalefet taraftarı çok nitelikli gazeteciler, akademisyenlerin bir kısmı açık ara fark olacağını hatta yüzde 5'lerde bir fark olacağını söylüyordu.

"Bu beklentinin geçersiz olduğunu görüyoruz. Burada büyük bir hata yapılmış, muhtemel sonuçlar yanlış okunmuş. Hala muhalefet kaybetti ya da kazandı diyemeyiz ama muhalefetin atacağı adımın abartıldığını görmüş olduk. "

'Aşırı sağın kazanımları anketlere değil, sandığa yansıyor'



Bu sadece Türkiye ile ilgili bir mesele değil. Brezilya'da, Macaristan'da, Amerika'da da herkes kendi iç dengeleri yüzünden bu hatanın yapıldığını düşünüyor. Dört farklı ülkenin dördünde de aşırı sağın kazanımları anketlere yansımıyor, sandığa yansıyor.

Anketlerde aşırı sağın seçmen kitlesinin bir kısmının mahçup olduğunu, yaptıklarının arkasında duramadığını görüyoruz ama aşırı sağı destekliyorlar bu ülkelerde çok genel ve yaygın bir durum.

Anketler YRP'nin kendi çapı göz önüne alınarak büyük bir oy sıçraması yaşamasını, MHP'deki yükselişi göremedi." YRP'nin işçi kesiminin oyunu aldığı söyleniyor. Anketler görememesine rağmen işçi sınıfı çalışan, sahadaki aktivist ve araştırmacılar bunu görüp söylüyordu ama bunun sayı desteği yoktu.

MHP güçlendi

MHP'nin kendi içinde yaşanan cinayetin dengeleri MHP aleyhine değiştireceği düşünülürken bu cinayetin ya dengeleri etkilemediğini ya da MHP'yi iyice güçlendirdiğini görüyoruz.

CHP'nin bütün bu yıllar boyunca merkezin içi boşalırken CHP gibi odakların bunu kabullenip yeni bir strateji geliştirmektense merkez sağın 1980'lerde 2000'lerde yaptıklarına bir öykünme geliştirerek bu durumu kurtarmaya çalıştıklarını görüyoruz.

Altılı Masa'yı parti teşkilatı ve lider olarak CHP sürüklüyor ama...

Bu strateji de işlemiyor. Altılı Masa'yı parti teşkilatı ve lider olarak CHP sürüklüyor. Ama kimin vizyonu sürüklüyor diye sorarsanız Özalcı, Davutoğlucu, Babacancı bir ufukla 6'lı Masa'nın yönetildiğini görüyorsunuz. Babacan'ın ve Davutoğlu'nun partilerinin oy oranı çok düşük fakat vizyonları Altılı Masa'ya hakim. Ve hep şu hesapla yapılıyor bu; hep bir sağa kayış var biz de biraz sağa kayarsak bu kayan seçmeni toparlarız. Fakat böyle olmuyor, merkezin içi boşalmaya devam ediyor.

"Sol buna karşı strateji geliştirmedikçe kendi seçmenini de kaybetmeye devam ediyor. İşçi sınıfının bütün umutları giderek daha çok YRP örneğinde gördüğümüz gibi aşırı sağda toparlanmaya başlıyor. İçi boşalan merkeze karşı soldan yükselebilecek bir tepki, merkez solun stratejik hatalarından dolayı sağdan yükseliyor.

Kürtlerin oyu

Seçime 2-3 hafta kala Kürtlerin oyu isteniyor. Kürtler ve sosyalist sol o oyu veriyor, başka çareleri yok, çünkü Türkiye'yi ya CHP liderliğindeki merkez sağ yönetecek ya da aşırı sağ yönetecek. Hata ne? Kürtlerden oy istemek değil; son anda istemek. Senelerce Kürtleri dışlayıp, sınır ötesi operasyonları destekleyip, dolayısıyla ülkedeki milliyetçiliği destekleyip, Kürt siyasetçilerin hapse atılmasına göz yumup hatta ikinci dereceden buna destek verip son anda Kürtlerden oy isterseniz size milliyetçi tepki de olur. Çünkü o milliyetçiliği kırmak için 20-25 yıldır, hatta daha geriye götürelim, SHP-HEP ayrışmasından itibaren SHP, CHP hiçbir şey yapmadı.

Milliyetçilikle mücadele edilmeden dengeler değişmeyecek

Kılıçdaroğlu birden bire milliyetçi bir çıkış yaparsa bu sefer Kürtler desteğini çeker mi? Orada dengeler hızlı değişebilir, kesin bir öngörü yapmak imkansız. Ama durumun bizi getirdiği nokta gösteriyor ki, bu milliyetçilikle mücadele edilmeden, yeni bir işçi sınıfı hattı kurulmadan bu dengeler değişmeyecek.

Sinan Oğan gider başkası gelir, bu seçimi sabote edemese sonraki süreci eder. 6'lı Masa diyelim ki iktidara geldi oyun orada bitmeyecek ki... Sinan Oğan gibiler, AKP ve MHP içeriden sabote edecekler 6'lı Masa'yı. İYİ Parti her seferinde 'Kürtlere daha fazla taviz verirseniz ben buradan çekilirim' diye tehdit edecek 6'lı Masa'yı. Bunların hepsiyle başa çıkabilecek çok genel bir perspektif değişikliği gerekiyor. 'Evet biz bundan sonra Kürtler'i kabul edeceğiz' diye bir açıklamayla da olmuyor. Çünkü Kürtler'e doğru bir açılımın CHP'ye çok seçmen kaybettireceği çok açık. CHP'nin o seçmeni başka şekillerde kazanmanın yolunu bulması lazım."

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Gündem