Prof. Dr. Gözler'den İrfan Fidan yorumu: "Yargıtay tarihinde bir ilk"

Prof. Dr. Gözler'den İrfan Fidan yorumu: "Yargıtay tarihinde bir ilk"
Prof. Dr. Kemal Gözler, eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan'ın Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçimiyle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Yargıtay’da şimdiye kadar Anayasa Mahkemesi üyeliği için yapılan 52 seçimde seçilen üyelerin kıdem ortalaması dokuz buçuk yıl iken şimdi 20 günlük bir üyenin seçilmesi Yargıtay’ın gelenekleriyle ne derece bağdaşır?"

Anayasa hukuku uzmanı Prof. Dr. Kemal Gözler, eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’ın Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçimiyle ilgili makale yayımladı. Prof. Dr. Gözler, www.anayasa.gen.tr’de yayımlanan “İrfan Fidan Olayı / Elveda Anayasa Mahkemesi" başlıklı yazısında, Fidan’ın AYM üyeliğine ilişkin, “Anayasa Mahkemesi üyeliği için aday belirleme seçimlerine 20 günlük bir üyenin katılması ve bu seçimlerde Yargıtay’da yıllarca çalışmış adayları geçerek en çok oy olması Yargıtay tarihinde görülmemiş bir şeydir” dedi.

Prof. Dr. Kemal Gözler’in yazısından önemli satır başları şöyle:

“Yargıtay tarihinde örneği yok”

“Altını çizerek tekrarlayalım: Sayın İrfan Fidan gibi, sadece 20 gün üyelikten sonra Yargıtay tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen veya seçilmek üzere Cumhurbaşkanına aday gösterilen bir başka üye Yargıtay tarihinde yoktur. Bu istatistiksel veriler ortada anormal ve alışılmadık bir durum bulunduğu göstermektedir.

“AYM üyeliğine seçilenlerin kıdem ortalaması 9.5 yıldır”

Yüksek yargı, geleneklerin, istikrarın, kıdemin, tecrübenin olduğu yerdir. Yargıtay’da şimdiye kadar Anayasa Mahkemesi üyeliği için yapılan 52 seçimde seçilen üyelerin kıdem ortalaması dokuz buçuk yıl iken şimdi 20 günlük bir üyenin seçilmesi Yargıtay’ın gelenekleriyle ne derece bağdaşır?

“Kamuoyuna ikna edici açıklama yapılmalı

Her Türk vatandaşının ortada bulunan bu anormal ve alışılmadık durumdan şüphe duymaya ve bunu sorgulamaya ve eleştirmeye hakkı vardır. Yapılması gereken şey, bu soruların ve eleştirilerin bir şekilde önüne geçmek değil, Sayın İrfan Fidan’ın Anayasa Mahkemesi üyeliğine siyasî bir saikle değil, tamamıyla ehliyetle ve liyakatle seçildiğini ikna edici bir şekilde kamuoyuna açıklamaktan ibarettir. Bu seçimde Sayın İrfan Fidan’ın Yargıtayın kıdemli üyelerinin önüne geçiren istisnaî vasıflarının neler olduğu gösterilmelidir. Bir yüksek mahkeme, eleştirildi diye güvenirliğini ve saygınlığını yitirmez. Bir yüksek mahkeme, bu tür eleştirilere cevap veremezse veya bu tür eleştirileri geçiştirmeye kalkarsa veya bu tür eleştirileri dile getirenleri susturmaya teşebbüs ederse, işte o zaman güvenirliğini ve saygınlığını yitirir.

“Yargıtay üyeleri 20  günde nasım kuvvetli kanaat sahibi oldu”

Sayın İrfan Fidan, Yargıtay üyeliği sıfatının başlamasından sadece 20 gün sonra Yargıtay Genel Kurulu tarafından Anayasa Mahkemesine aday üye olarak seçildi. Sayın İrfan Fidan seçildiğinde sadece 20 günlük bir üyeydi. Bu seçimlerde İrfan Fidan Yargıtay Genel Kurulda en çok oyu alarak birinci oldu.

Yargıtay üyeleri nasıl olup da henüz birlikte çalışmadıkları bu meslektaşları hakkında böylesine kuvvetli bir kanaat sahibi oldular? Yukarıda da belirttiğimiz gibi Türkiye’de 1962’den beri Anayasa Mahkemesinin toplam 52 üyesi Yargıtaydan gelmiştir. Anayasa Mahkemesine Yargıtaydan gelen bu üyelerin Yargıtaydaki kıdem süresi ortalama dokuz buçuk yıldır. Bu üyelerin arasında, İrfan Fidan dışında, sadece 20  günlük kıdemle, Yargıtay Genel Kurulu tarafından Anayasa Mahkemesine seçilen bir başka üye yoktur. 

“Sorumluluk Yargıtay Genel Kurulu üyelerinindir”

Anayasamızın 146’cı maddesinde öngörülen sistemin amacına aykırı bir şekilde işlemesinden, ne Cumhurbaşkanı, ne İrfan Fidan, ne de Anayasa koyucu sorumludur. Bunun sorumluluğu bütünüyle Yargıtay Genel Kurulunun saygıdeğer üyelerine aittir. Zira, bu saygıdeğer üyeler, Sayın İrfan Fidan’a oy vermeseydi, bugün bu sorunu tartışıyor olmayacaktık.

Bir Türk vatandaşı olarak şu soruyu sormak hakkımdır: Yargıtay Genel Kurulunun, Yargıtay tarihinde görülmemiş bir şekilde, 20 günlük bir üyeyi seçmesinin sebebi nedir? Yargıtayın bu anormal ve alışılmadık durumu Türk vatandaşlarına açıklaması gerekir.

Gündem