Prof. Dr. Kamil Yılmaz: İktidar kazanırsa Türkiye ekonomisi dönüşü olmayan bir yola girer

Prof. Dr. Kamil Yılmaz: İktidar kazanırsa Türkiye ekonomisi dönüşü olmayan bir yola girer
AKP iktidarının seçimi kazanması durumunda mevcut ekonomi politikalarından vazgeçmeyeceğini belirten Prof. Dr. Kamil Yılmaz, “Bu ise son 40 yıldır dünya ekonomisiyle tamamen entegre olmuş Türkiye ekonomisi için büyük bir kopuş ve büyük bir refah kaybı anlamına gelmektedir” dedi.

Koç Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi bölümünden Prof. Dr. Kamil Yılmaz, 14 Mayıs'ta gerçekleştirilecek seçimlere ilişkin "Bu seçimde iktidarın kazanması durumunda Türkiye ekonomisi dönüşü olmayan bir yola girecek" değerlendirmesini yaptı.

Cumhuriyet'ten Şehriban Kıraç'a konuşan Yılmaz, Eylül 2021 sonrası uygulanan ekonomi politikalarının tamamen siyasi saiklerle ortaya atıldığını ve en başından beri bir ekonomi modelinin olmadığını belirtti.

Yılmaz, "Kur artışından kaynaklanan rekabet gücündeki geçici artış ihracatı üç-beş ay yukarı çekse de, yüksek enflasyondan kaynaklanan maliyet artışlarının baskın çıkacağı ve ihracattaki artışın kısıtlı kalacağı açıktı" diye konuştu.

Yılmaz, "Eksi reel faiz TL’den kaçışı hızlandırınca 2022 başında hükümet kamu bütçesine yüz milyarca liralık yük getiren Kur Korumalı Mevduat (KKM) düzenlemesiyle günü kurtarabileceğini düşündü. Bunun yanında, TCMB, BDDK ve SPK gibi piyasa düzenleyici kurumlar hemen hemen her gün serbest piyasa ekonomisinin kurallarına açıkça aykırı düzenlemelerle özel sektörün döviz talebini yavaşlatmaya ve TCMB döviz rezervini artırmaya çalıştı" dedi.

"Büyük bir kopuş ve refah kaybı anlamına gelir"

Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i ikna etmeye çalışırken bile düşük faiz politikasını savunmaya devam ettiğini hatırlatarak, şunları söyledi:

"Hükümetin bu politikalardan vazgeçeceğini düşünmek de mümkün değildir. Düşük faiz politikasının uygulanmaya devam edilmesi durumunda ise döviz rezervlerindeki düşüş devam edecek ve hali hazırda yarı kapalı durumdaki kambiyo rejiminin tam kapalı bir rejime dönüşümü gerçekleşecektir. Bu ise son 40 yıldır dünya ekonomisiyle tamamen entegre olmuş Türkiye ekonomisi için büyük bir kopuş ve büyük bir refah kaybı anlamına gelmektedir. 14 Mayıs’ta oy kullanacak yurttaşların bu seçimde iktidarın kazanması durumunda Türkiye ekonomisinin dönüşü olmayan bir yola gireceğini bilmesi gerekmektedir."

"Muhalefet kazanırsa yılın ikinci yarısında makroekonomik istikrar sağlanır"

Seçimi muhalefetin kazanması durumunda ise yılın ikinci yarısında makroekonomik istikrarın sağlanacağını düşünen Yılmaz, Millet İttifakı'nın seçimleri kazanması durumunda dolar kuruna ilişkin şu tahminlerde bulundu:

"Muhalefetin her iki seçimi kazanması durumunda seçimden ekonomi yönetiminin karar alma aşamasına kadar geçecek birkaç haftalık belirsizlik döneminde dolar kurunda yüzde 20’yi aşacak bir artış görülebilir. Ancak, ekonomi politikası önlemlerinin uygulanmasıyla birlikte belirsizliğin azalması, yabancı sermayenin kademeli olarak giriş yapması ve dolayısıyla TL’nin yılın ikinci yarısında kayıplarının bir kısmını geri alması mümkün gözüküyor." (Kısa Dalga)

Ekonomi