Prof. Dr. Özgenç'ten değer kaybına karşı Meclis'e çağrı: "Tuzu kuru danışmanların yönlendirmesine bırakılamayacak kadar ciddi"

‘Ekonomik olağanüstü hal (OHAL)’ tartışmasını açan Prof. Dr. İzzet Özgenç, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Çağrı” başlığıyla yeni bir açıklama yaptı. Türk lirasının yabancı paralar karşısındaki değer kaybına dikkat çeken Özgenç, “Bu sorun, tuzu kuru danışmanların yönlendirmesine bırakılamayacak kadar ciddi bir boyuta ulaşmıştır. Muhalefetin bu sorunu kullanarak erken seçim kararı alınmasını sağlamaya çalışması olağan bir durumdur. Ancak sorun, erken seçimle, bir yönetim değişikliği ile hallolabilecek sorun olma özelliğini yitirmiş durumdadır. Bu nedenle TBMM’de genel görüşme yapılmasına acil ihtiyaç bulunmaktadır” dedi.

İzzet Özgenç, Merkez Bankası’nın politika faizini 100 baz puan indirme kararının ardından, Türk lirasının yabancı paralar karşısındaki değer kaybına ilişkin görüşlerini açıkladı. Özgenç, sosyal medya hesabında “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Çağrı” notuyla yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:

“Türk lirasının yabacı paralar karşısında sürekli değer kaybı, kitlelerin alım gücünün azalması ve fakirleşmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu değer kaybındaki temel sebep, Merkez Bankası’nın içinin boşaltılmış olmasıdır. Milyarlarca dolara bağıl dış borcun ödenebilmesi için döviz cinsinden paraya ihtiyaç bulunmaktadır. Asıl sorun, bu paranın bulunamamasından kaynaklanmaktadır. Bu sorun, tuzu kuru danışmanların yönlendirmesine bırakılamayacak kadar ciddi bir boyuta ulaşmıştır.

Muhalefetin bu sorunu kullanarak erken seçim kararı alınmasını sağlamaya çalışması olağan bir durumdur. Ancak sorun, erken seçimle, bir yönetim değişikliği ile hallolabilecek sorun olma özelliğini yitirmiş durumdadır.

Bu nedenle erken seçim kararı alınsın veya alınmasın, TBMM’de özellikle bu sorunun ele alınacağı bir genel görüşme yapılmasına ve grubu bulunan siyasi partilerinin mutabık kalacağı çözüm yöntemlerinin bulunmasına acil ihtiyaç bulunmaktadır. Aksi takdirde kamu açısından ortaya çıkabilecek en ehven sonuç, ilgili kamu otoritelerinin güvenilirliğinin önemli ölçüde zedelenmesi olacaktır.” (ANKA)