Prof. Dr. Selva Demiralp: Enflasyon yüzde 72’ye çıkacak
Koç Üniversitesi - TÜSİAD Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) Direktörü ve Koç Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, yaptıkları araştırmada yıl sonu enflasyon tahmininin yüzde 72 olduğunu belirtti. Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, bu oranı yüzde 58 olarak açıklamıştı.
Prof. Dr. Demiralp, "İleriki aylarda bu tahmini aşağı çekebilmemiz için enflasyon beklentileri ve risk priminde kalıcı bir düşüş görmemiz lazım. Ancak atılan adımlara bakılınca aşağı yönlü revize etme ihtimalimiz zayıf görünüyor" dedi.
Cumhuriyet’ten Şehriban Kıraç’a konuşan Prof. Dr. Selva Demiralp, Türkiye ekonomisinin önündeki en büyük zorluğu “bugünü yarına tercih eden kısa vadeli bakış açısı” olarak gördüğünü söyledi.
“Boş tarlayı gösterip seçmeni beklemeye razı etmek zor”
Demiralp, “Kalkınma odaklı büyüme ise tam tersi bugünden yarınlara yapılacak fedakarlıklar gerektiriyor. Bunu yapmak siyasi otorite açısından kolay değil. Birincisi ekilen ürünlerin hasat edilmesi seneler sürebiliyor. Bu süre zarfında boş tarlayı gösterip seçmeni beklemeye razı etmek zor. Hele de bizdeki gibi uzunca bir süre ekonomiyi ihmal edip beklerken size nefes aldıracak kaynakları tükettiyseniz böyle radikal bir dönüş yapmanın siyasi maliyeti daha da yüksek oluyor” diye konuştu.
“İkinci sorun ise atılacak adımların birilerinin canını yakacak adımlar olması” diyen Demiralp, şöyle devam etti: “Yolsuzlukla mücadele, kamu harcamalarında tasarruf, vergi reformu ve tabii ki enflasyonla mücadele için gerekli olan ‘acı reçete’ yutulması kolay lokmalar değil. Ayağına bastığınız seçmenden dönüp oy istemek zor.”
“U dönüşü değil geçici yan yol”
Ekonomi programındaki dönüşüm için “bir U-dönüşünden ziyade geçici bir yan yol” tanımlaması yapan Demiralp, “Değişime dair verilen mesajların cılız kalması, yapısal dönüşüme dair bir irade ve program sunulmaması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özellikle düşük faiz konusundaki görüşlerinin değişmediğini vurgulaması bu kısır döngüde takılı kalacağımıza dair endişemi güçlendiriyor” diye konuştu.
“Yolsuzlukların önüne geçilmeli”
Prof. Dr. Demiralp, “Mevcut faiz artışları ile krizden çıkabilir miyiz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Bizi krizin eşiğine getiren faizi indirimleri toplamda yaklaşık 10 puan olsa da bugün faizi 10 puan artırarak kriz öncesi dengeleri yakalayamayız. Ödemeler dengesi krizini engellemenin ötesinde kurda istikrar sağlamak, enflasyonu düşüremesek de artışını engellemek istiyorsak önce tüketim yerine TL cinsi tasarrufu teşvik edecek bir faiz seviyesi gerekiyor. Öte yandan böyle bir faiz seviyesine, hele de yerel seçimler öncesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın razı olacağını sanmıyorum.
Merkez bankasının ılımlı faiz artışları ve yeni atanan saygın başkan yardımcıları ile kazanacağı kredibilite döviz girişini kısmen rahatlatarak en acil dengesizlikleri ortadan kaldırabilir. Ancak enflasyonu düşük çift hanelere indirmeye ya da istihdam artırıcı sürdürülebilir büyüme patikasına geçmeye yetmez.
Bu noktada yapılması gereken kapsamlı bir istikrar programının açıklanması, kurumların etkin ve liyakatli işleyişini sağlayacak bir düzen kurulması, yolsuzlukların önüne geçecek, kapsayıcı ve rekabetçi bir üretim ortamı sağlayacak bir çerçevenin kurulmasıdır. Böyle bir ortam oluşması durumunda, tıpkı 2001 sonrasında olduğu gibi, para politikası faizleri yükseltse bile yatırımcı güveni artacağı için üretimin sekteye uğramak zorunda olmadığını görebiliriz. Lakin teoride mümkün olsa da uygulamada bu noktaya yaklaşabileceğimize dair çekincelerim var.”
“Bizim tahminimiz yüzde 72”
Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahminin yüzde 58’e çıkarmasını da değerlendiren Demiralp, “Bizim Koç Üniversitesi’nden arkadaşlarım Cem Çakmaklı ve Sevcan Yeşiltaş ile yaptığımız sene sonu enflasyon tahminimiz ise yüzde 72. İleriki aylarda bu tahmini aşağı çekebilmemiz için enflasyon beklentileri ve risk priminde kalıcı bir düşüş görmemiz lazım. TCMB’nin son iki toplantıda faizleri sadece 9 puan artırabilmiş olması, Başkan Erkan’ın basın toplantısında enflasyonu düşürme konusunda güçlü ve kararlı bir duruş sergileyememesi nedeni ile tahminimizdeki aşağı yönlü revizyon ihtimalini henüz yüksek bulmuyorum” dedi.
Demiralp, şöyle devam etti:
“Kurda değer kaybının enflasyona paralel devam ettiği, alım gücündeki bozulmanın sürdüğü ve geçen seneden farklı olarak bu sefer büyümenin de yavaşlayacağı bir sene öngörüyorum. Olumlu tarafından bakarsak bir önceki seneye nazaran yapılan sınırlı U-dönüşü sayesinde döviz rezervlerimizdeki kaybın kademeli olarak telafi edilmesini ve resmi enflasyonun üç haneli seviyelere çıkışının önüne geçilmesini bekliyorum.” (Kısa Dalga)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.