Rapor: Gizli açlığa dikkat; çocuklara okulda ücretsiz öğün verilmeli
Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (BAYETAV) hazırladığı raporda, okullarda çocuklara ücretsiz bir öğün yemek verilmesini önerdi.
Gıda Mühendisi Dr. Bülent Şık tarafından hazırlanan “Gizli Açlık - Çocuklara Okulda Ücretsiz Bir Öğün Raporu”nda “gizli açlığa” dikkat çekilerek, bunun çocuklarda büyüme ve gelişmede ciddi sorunlara yol açacağı vurgulandı. Raporda, Türkiye’de bir gıda krizi olduğu belirtilirken, toplumun yoksul ya da kırılgan kesimlerinin gıda güvencesizliği açısından ne durumda olduklarını saptamaya yönelik iki yöntem önerisi de yer aldı.
“Türkiye’de gıda krizi var”
Dr. Bülent Şık tarafından hazırlanan raporda, çocukların fiziksel ve zihinsel sağlığı üzerindeki en etkili faktörün beslenme olduğu vurgulandı.
Raporda, “Ülkemizde çeşitli gıdaların fiyatları 2021 yılına kıyasla yaklaşık dört kat arttı. 2023 yılının ilk yedi aylık döneminde gıda fiyatlarında gözlenen artış ise %50 civarında. Bu durum bir gıda krizi olarak görülmelidir. Gıda krizi en fazla, toplumun işsiz, güvencesiz ya da yeterli gelire sahip olmayan yoksul kesimlerini etkiliyor. Bu kesimler içinde en dezavantajlı kesim ise kadınlar ve çocuklardır. Toplumun yoksul kesimlerinin ve özellikle de çocukların beslenme hakkını güvence altına alacak politikalar acilen geliştirilmediği takdirde gizli açlık olarak bilinen sağlık sorunu bir çığ gibi büyüyecektir” denildi.
Gizli açlık nedir?
Raporda, “gizli açlığın” çocuklarda büyüme ve gelişmede ciddi sorunlara yol açacağı vurgulanırken, “gizli açlık” şöyle tanımlandı:
“Enerji açısından yoğun ancak besin öğeleri açısından fakir bir diyetin tüketilmesinin bir sonucu olarak enerji alımında bir eksiklik olmaksızın ortaya çıkabilen mikro besin öğesi (özellikle de vitamin ve minerallerin) eksikliklerinin varlığıdır. Gizli açlık et, yumurta, balık, baklagiller ve sebzeler gibi besin değeri yüksek gıdaları yeterli miktarda ve çeşitlilikte tüketmemekle bağlantılı bir sorundur. Eksikliği en çok gözlenen mikro besin öğeleri demir, çinko, iyot, folat, B12 ve A vitaminidir.”
İki yöntem
Raporda, okullarda ücretsiz beslenme desteği programlarının önemi, sağlayacağı yararlar ve uygulanacak bir programın içermesi gereken bazı parametreler yer aldı.
Raporda, toplumun yoksul ya da kırılgan kesimlerinin gıda güvencesizliği açısından ne durumda olduklarını saptamaya yönelik iki yöntem önerisi de yer aldı. “Gıda Güvencesizliği Deneyim Ölçeği” ile “Yaşamsal Açlık Göstergesi” adlı yöntemlerle, çocuklardaki gizli açlık sorununun tespit edilmesi hedefleniyor.
“Çocuklar okulda aç kalmamalı”
Raporda, şu değerlendirmeler yer aldı:
“Bir gıda krizi içinde olduğumuz, toplumun geniş kesimlerinin sağlıklı beslenme açısından ciddi sorunlar yaşadığı ve bu sorunun mevcut şartlar bu şekilde devam ederse daha da derinleşeceği açıktır. Çocuklara iyi bir hayat sağlamak siyasal iktidar için kamusal bir görevdir; ancak her yurttaş için de ahlaki bir sorumluluktur. Çocuklara okullarda ücretsiz bir öğün sağlamak, onların fiziksel ve zihinsel sağlıkları açısından büyük yararlar sağlayacaktır.
“Açlık, gizli açlık, yoksulluk, güvencesizlik çocukların eğitim görmesine asla engel olmamalı. Bütün olumsuzluklara rağmen eğitim kurumlarına giden çocuklar da okulda aç kalmamalı. Eğitim kurumları çocuklara eğitim ve sağlıklı beslenme imkânını bir arada sunmalı.”
“Tartışmalar seçim sonrası rafa kalktı”
Seçim döneminde gündeme gelen çocuklara ücretsiz öğün tartışmalarının seçimlerden sonra rafa kalktığı belirtilen raporda, “Gıda krizi seçim öncesi döneme kıyasla daha çok derinleşmesine rağmen, ortada okula giden her çocuğa ücretsiz bir öğün sağlama hedefinin ne zaman-nasıl gerçekleştireceğine dair bir tartışmanın, okulda ücretsiz beslenme hizmetini yaygınlaştırmaya yönelik kapsamlı bir planın olmaması kabul edilemez. Esasen bu önemli meseleyi çözmek için siyasal iktidarın bir niyeti olduğu da şüphelidir” denildi.
Türkiye’nin 2020 yılında kurulan ve 87 ülkenin üye olduğu uluslararası Okul Yemekleri Koalisyonunun bir üyesi olmadığı hatırlatılan raporda, okullarda çocuklara ücretsiz sağlıklı beslenme desteği programının oluşturulmasında önemli olan bazı hususlar şöyle aktarıldı:
- Okullarda çift devre eğitime son verilmeli. Bu konuda gereken yeni okul inşaatı hızla bitirilmeli ve öğretmen-çalışan atamaları yapılmalı.
- İlk ders saatinde beslenme yapılmalı.
- Beden eğitimi dersi her gün olmalı.
- Okullardaki öğrenci kantinlerinin özel işletme statüsünden çıkarılıp birer mutfak birimine dönüştürülmeli
- Fiziki imkânı yeterli olan okullarda yemekhaneler yeniden işler kılınmalı. Fiziki imkânları yetersiz olan okullarda ise Milli Eğitim İl ve İlçe Müdürlüklerine bağlı yemekhaneler oluşturulmalı ve bu merkezi yemekhaneler vasıtasıyla okullara beslenme desteği sunulmalı.
- İlköğretim, ortaöğretim ve lise müfredatında sağlıklı beslenme, ekoloji ve gıda güvenliği dersleri yer almalı.
- Okullarda ebeveynlere yönelik sağlıklı beslenme ve gıda güvenliği eğitimleri verilmeli.
- Çocukların sağlıklı büyüme ve gelişimleri aile sağlığı merkezleri ile okul idaresinin koordinasyonunda takip edilmeli.
- Halkın beslenme rehberi yazılmalı. (Kısa Dalga)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.