HDP AYM’ye başvurdu: Tüm işlemler seçim sonrasına bırakılmalı

HDP AYM’ye başvurdu: Tüm işlemler seçim sonrasına bırakılmalı
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, kapatma davasıyla ilgili tüm işlemlerin seçim sonrasına bırakılması talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptıklarını bildirdi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Anayasa Mahkemesinde devam eden kapatma davasına ilişkin Genel Merkezde basın toplantısı düzenledi. Sancar, aday belirleme sürecine dair soruları da yanıtladı.

Partisinin hukuk komisyonunun kapatma davasıyla ilgili yeni bir başvuru yaptığını söyleyen Mithat Sancar, “Evrensel hukuk ilkeleri esas alınsaydı, bu davanın hiç açılmaması gerekirdi. Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası insan hakları ve demokrasi standartları esas alınsaydı, bu dava bugün konuşulmuyor olacaktı. Bu dava hukukla açıklanabilecek bir sürecin sonucu değildir, aksine tamamen siyasi saiklere ve hedeflere dayalı bir operasyonun parçasıdır” dedi.

“Amaç demokratik siyaseti baskı altına almak”

“Dava açılmadan önceki dönemde partili cumhurbaşkanının HDP’ye yönelik çeşitli suçlamaları ve hedef gösteren açıklamaları vardı. Daha sonra iktidarın küçük ortağı MHP bir kampanya başlattı” diyen Sancar, bu kampanyanın bir sonucu olarak davanın, MHP’nin kongresinden bir gün önce açıldığını hatırlattı.

Sancar, “Bu davanın amacı demokratik siyaseti baskı altına almak, HDP’yi tasfiye etme planlarını hayata geçirmektir. Oysa yine Türkiye’nin taraf olduğu evrensel hukuk standartlarına göre yargılama süreçleri hiçbir şekilde siyasi hedef ve saiklere dayanamaz. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bunu açıkça yasaklar ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de bu konuda çok net kararlar vermiştir. Ve bu kararların en önemlileri de Türkiye’ye karşıdır” diye konuştu.

“Bloke kararı Anayasa Mahkemesi’nin varlık nedenlerinin inkârı anlamına geliyor”

AYM’nin Hazine yardımının yapıldığı banka hesaplarına bloke getirmesini de değerlendiren Sancar, hukuka aykırı olduğunu söylediği karar için “Apaçık bir şekilde Anayasa’nın, kanunların ve Anayasa Mahkemesi’nin varlık nedenlerinin inkârı anlamına geliyor” ifadesini kullandı.

“Anayasa Mahkemesi bütün işlemleri seçim sonrasına bırakma kararı almalıdır”

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın Anayasa Mahkemesi’nde söz savunmasını 10 Ocak’ta yaptığını ve HDP’ye de sözlü savunma için süre tanınacağını hatırlatan Sancar, bu süre konusunda henüz bir bilgilendirme gelmediğini aktardı.

Sancar, bugünkü başvuru konusunda şunları söyledi:

“Bugünkü başvurumuzda Türkiye’de seçim sürecine ve demokrasiyle ilgili bütün ilkelere büyük zararlar verme ihtimalini gözeterek Anayasa Mahkemesi’nden talepte bulunduk. Bu başvuruda, davayla ilgili bütün muhakeme işlemlerinin 18 Haziran 2023 seçimleri sonrasına bırakılmasını talep ettik. AYM, bu davayla ilgili işlemleri durdurmalıdır.

“İktidar bu davayı HDP’ye karşı bir şantaj aracı olarak kullanma niyetinde. Bu tür şantajların HDP için bir etkisi olmayacağını elbette herkes biliyor, bunu bir kez daha huzurunuzda dile getireyim. Ancak sadece HDP değildir hedefte olan. Hedefte olan seçimlerin eşit, adil ve demokratik bir şekilde gerçekleşmesi ilkesidir. Burada meselenin HDP ile sınırlı kaldığı gibi bir düşünce çok ciddi bir yanılgı olacaktır. Seçimlere katılacak ve katılmayacak bütün partilerin bu konuda duyarlı olmaları, kendi sorumluluklarının ve görevlerinin bir gereğidir. İktidarın bu operasyonuna karşı demokratik bir gelecek isteyen bütün yurttaşların tepki göstermesi gerekir. Bizler elbette iktidarın bu davayı şantaj aracı olarak kullanmasına karşı her türlü tedbiri alırız, aldık da.

“İktidar kapatma davası dışında başka operasyonlarla da seçim sürecini kendi lehine dizayn etmeyi arzulamaktadır. Bunu için çok çeşitli hamleler yaptıklarına da hep birlikte tanık oluyoruz.

“Seçimlerin meşruiyeti de çok ciddi bir şekilde sorgulama konusu olacaktır”

“Bu davanın şu aşamada bütün muhakeme işlemleri açısından durdurulması talebimizin dayanaklarını çok kısa açıklamak isterim. Her şeyden önce hukuk devleti ilkesi bu talebimizin en temel dayanağıdır. Bir devletin hukuk devleti niteliği taşıyabilmesi için hukuksal güvenlik ve öngörülebilirlik ilkesinin tam anlamıyla hayata geçirilmesi gerekiyor. Şu anda seçim sürecine girerken, hem partimiz hem de seçim süreci belirsizliğe sürüklenmek isteniyor. Anayasa’nın 2. maddesinin bir diğer ilkesi de demokrasi ilkesidir. Demokrasinin vazgeçilmez şartı seçimlerdir. Ancak seçimlerin de gerçek anlamda demokratik sayılabilmesi için eşit, özgür ve adil şartlarda yapılması gerekiyor. Bu şartlardan yoksun ortamda girilen seçimlerin meşruiyeti de çok ciddi bir şekilde sorgulama konusu olacaktır. Türkiye’de geleceğe dönük çok ciddi endişelerin ortaya çıkmasına yol açacaktır. Öte yandan yurttaşların seçme ve seçilme hakkını özgür bir şekilde kullanma hakkı da bu belirsizlikle çiğnenmektedir. Anayasa’nın 68. maddesi bu hakkı doğrudan güvence altına almaktadır.

“Yani Anayasa Mahkemesi yargılamayla ilgili, bu davayla ilgili bütün işlemleri seçim sonrasına bırakma kararı almalıdır. Bunun istisnası, Hazine yardımlarının yatırılacağı hesaplara bloke konulması kararıdır. Bu karara karşı itirazımızı 4 Şubat’a kadar ileteceğiz. Anayasa Mahkemesi’nin de bu tedbiri kaldırması şarttır, gereklidir.

Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ilkelerini, evrensel hukuk standartlarını ve kendi varlık meşruiyet sebeplerini korumak istiyorsa talebimizi en kısa sürede olumlu bir karara bağlamalıdır. Bütün demokrasi güçlerine çağrımızı yineliyoruz. Seçim sürecine ve Türkiye’nin demokratik gelecek umuduna yönelik bu ağır tehdidin herkes farkında olmalı ve buna uygun tavır koymalıdır.”

DEVA ile ittifak iddiası: Spekülasyon

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sancar, DEVA Partisi ile ittifak iddialarıyla ilgili “spekülasyon” dedi, “Ne kurullarımızda konuşulmuştur ne de DEVA Partisi yetkilileri böyle bir konuyu gündeme getirmiştir” diye ekledi.

Aday konusu MYK’da konuşulacak

Sancar, “HDP’nin cumhurbaşkanı adayı belli mi?” sorusuna ise “Aday belirleme çalışmaları devam ediyor. Partimizin kurulları var. Ve şimdi de bir ittifakımız var. Seçim Koordinasyon Kurulu oluşturduk. Çalışmalar sürüyor. Çeşitli demokrasi çevreleriyle istişareler yürütüyoruz. Tabanımızla fikir alışverişi içindeyiz. Bu sürecin çok uzayacağını zannetmiyorum. Ancak çalışmaların olgunlaştırılması için de bir süreye daha ihtiyaç var. Bugün MYK’mızda bu konuyu yeniden ele alacağız” yanıtını verdi. (Kısa Dalga)

Politika