Sebahat Tuncel'den mahkeme heyetine: O cübbe onuru için çekilmeniz lazımdı

Sebahat Tuncel'den mahkeme heyetine: O cübbe onuru için çekilmeniz lazımdı
Kobanê davasında yargılanan DBP’nin eski eş başkanlarından Sebahat Tuncel, savunma yapıyor: Size o onuru cübbe veriyor. O cübbe onuru için çekilmeniz lazımdı ama çekilmezsiniz. Sayın başkan, erkeklik gösterisi yapıp, bağırıp çağırıyorsunuz. Bizim yıllarımız erkek egemen sistemle mücadeleyle geçti. Sadece devlete, size değil kendi yoldaşlarımıza karşı bile mücadele etmişiz biz, size karşı mı etmeyeceğiz?

Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) siyasetçilere, 6-8 Ekim 2014’te IŞİD’in Kobanê’ye saldırılarını protesto eylemleri gerekçe gösterilerek açılan dava, Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor.
Duruşmaya HDP’nin eski eş başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi’nden SEGBİS yöntemiyle bağlandı. Demirtaş’ın görüntüsü salona yansıdığında izleyiciler, “Amed seninle gurur duyuyor” sloganları attı. Aralarında Sebahat Tuncel’in de olduğu kadın siyasetçileri ise izleyiciler, “Jin, jiyan, azadî” sloganları ve alkışlarla karşıladı. Tuncel, salona girdiğinde zafer işareti yaparak kadın örgütü temsilcilerini selamladı, izleyicilere dönerek “Hoş geldiniz arkadaşlar” dedi.

'Mafya cirit atıyor'

Davanın bu duruşmasında HDP ve DBP’nin eski eş genel başkanlarından Sebahat Tuncel, esas hakkında savunmasını yaptı:

“Kürt halkı, Ortadoğu’daki tüm kültürlerin barış içinde bir araya yaşayabileceğini savunuyor. Biz bunu savunduğumuz için erkek egemen iktidar bize saldırıyor. Nefretin etrafında birleşenler, Kürtleri terörist ilan ederek demokratik bir cumhuriyeti ilan etmeyi engelliyor. Biz de buna karşı inatla sevginin etrafında birleşiyoruz. Onun için buradayız. Nefretin etrafında birleşenler bizi yargılıyorlar. Başından beri bu davanın siyasi bir dava olduğunu söyledik.

Savcı, 10 Aralık İnsan Hakları Günü vesilesiyle yaptığımız bir açıklamayı mütalaasına koymuş. Yine 10 Aralık İnsan Hakları Haftası’ndayız. Ben o yazıyı okudum, 2015’te yapmışız açıklamayı. 2015’te söylediklerimizin ardından 2023’te hiçbir şey değişmemiş. O zaman da uyarmışız. Tek adam diktatörlüğü kurulacağını söylemişiz.

Vartinis davası düşürüldü, Sivas davası düşürüldü. Devletin savaş uçaklarıyla katledilen insanlar, 28 Aralık’ta Roboski’de katledildi. Kürtlere cezasızlık uygulanıyor. İktidar, Filistin’in yanındaymış gibi davranıyor. Önce kendi evine bakacaksın. İsrail’in Gazze işgaline karşısınız ama Afrin’i kim işgal etti?

Bu ülkeyi mafya düzenine dönüştürdüler. Türkiye’yi uyuşturucu rotasına dönüştürdünüz. Barış istedi diye, bir tweet attı diye insanları alıyorsunuz. Mafya cirit atıyor ortalıkta. Çeteler elini kolunu sallayarak geziyor. Gazetecileri tutukluyorsunuz. İktidar ortağı mafya lideriyle görüntü veriyor. Düzen yok, kural yok, hiçbir şey yok. Bütün katliam davaları artık zaman aşımına uğruyor. Bütün bunlar değişmeden Türkiye’ye demokrasi ve insan haklarının gelmesi mümkün değil.

Yasin Börü olayı araştırılsın dedik, soruşturma engellendi

Yasin Börü’yü kullanıyorsunuz, HÜDA-PAR da bu davada müşteki. Bizim arkadaşlarımız Meclis’te kaç kere önerge verdi, soruşturulsun dendi. Engellendi. Biz ısrarla soruyoruz: Kim, demokratik gösterileri provoke ederek insanların yaşam hakkını elinden aldı. Devlet o zaman neredeydi? Niye görevini yapmadı? İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı bizim karşımızda müşteki. Devlet orada, Kürtler burada.

'Siz, özel yetkili mahkemenin, özel yetkili heyetisiniz'

Hakkımızdaki dosyalarda ne var biliyor musunuz? KCK dosyaları da bu davayla birleşti. Ben hepsine baktım, ne yapmışız diye. Konuşmuşuz. Kürt sorunu hakkında konuşmuşuz. Kadınların yaşadıkları hakkında konuşmuşuz. Bu davanın neden kumpas davası olduğunu arkadaşlarımız anlattı. Bu dava bir kere başlamamış bir dava. CMK ne diyor? Kimlik tespiti yapılır, iddianame okunur, dava başlar. Bu davada kimlik tespiti yapılmadı. Çete üyesi çıkan Bahtiyar Çolak yönetiyordu ilk duruşmada. Kimlik tespiti yapılmadı. Bu dava daha başlamamıştır. Siz, bu hukuksuzluğu devam ettiriyorsunuz. Buraya birisini getirdiniz, kavga gürültü içerisinde iddianameyi okudu. Ama duymadık bile. Reddi hakim talebinde bulunduk. Çete üyesi çıkan biri gitti. Diğerleri buradasınız. Aynı kararlara imza attınız. Reddettiğim bir heyet karşısında konuşmamayı da düşündüm. Ama halkımıza karşı sorumluluğumdan dolayı karşınızda konuşuyoruz. Dava devam ederken Bahtiyar Çolak’ın “Atadedeler Çetesi” üyesi olduğu ortaya çıktı. Normal koşullarda bu kadar şüpheli bir durumda bu iddianameyi geri göndermeniz, sizin el çekmeniz lazımdı. O cübbenin onuru için el çekmeniz lazımdı. Cübbe giymeyince benim gibi bir yurttaşsınız. Size o onuru cübbe veriyor. O cübbe onuru için çekilmeniz lazımdı ama çekilmezsiniz. Çünkü siz özel yetkili mahkemenin, özel yetkili heyetisiniz.

Sayın başkan, dava başladığından beri maskenizi çıkartmadınız. Pandemi bitti, yüz yüzelik ilkesi gereği yüzünüzü gösterin. Siz maskeyi indirmiyorsunuz ama erkeklik gösterisi yapıp, bağırıp çağırıyorsunuz. Bizim yıllarımız bu erkek egemen sistemle mücadeleyle geçti. Sadece devlete, sisteme karşı değil kendi yoldaşlarımıza karşı bile mücadele etmişiz biz, size karşı mı etmeyeceğiz?

Siz, yalan ifadeler üzerinden, ‘bu bir kadrodur’ diyen yalancı tanık üzerinden bizi cezalandırmaya çalışıyorsunuz. Sağcıların, AKP’nin, MHP’nin kadrosu olunca sorun olmuyor da; HDP’nin kadrosu olunca mı sorun oluyor?

Bu halkın çocuklarını kurda kuşa yem ettiniz. Taybet anne, Cemile, Hatun anne… Biz bunları konuştuğumuz için yargılanıyoruz. Kürt halkının çocuklarının cenazelerini kutularda veriyorsunuz. Kimin yası tutulabilir, kimin tutulamaz? Bütün mesele bu. (Kısa Dalga)

Gündem