Seçim yaklaştıkça medyada neler oluyor?
Seçime bir aydan az süre kalırken medya da hareketli. RTÜK sadece programları değil dizileri sansürlüyor, gazeteciler vekil adayı oluyor, transferler yapılıyor... Evrensel gazetesi yazarı akademisyen Ceren Sözeri, medyada olan bitenleri köşesinde aktardı. Sözeri'nin yazısı özetle şöyle:
"İsmail Saymaz Halk TV’den ayrılıp Sözcü TV’ye geçti. Halk TV bunun üzerine bir açıklama yayınladı. Özetle dedi ki, ‘bizim ağustos sonuna kadar sözleşmemiz vardı, buna uymadı, bari seçim sonuna kadar kal dedik, onu da kabul etmedi’. “Bu tutumu hiç profesyonelce ve etik bulmadığımızı ifade etmek isteriz.” Bunun etikle, profesyonellikle ne alakası var? Saymaz’ın Halk TV yerine Sözcü TV’de çalışıyor olması niye etik dışı olsun?
İsmail Saymaz, “Bağımsız, bağlantısız, gazetecilikten gelen aileden yetişmiş bir işverenin sahibi olduğu medya grubunda herhangi bir çıkar odağının baskısı altında kalmadan yayıncılık yapabilmek istiyordum ve bu fırsat ikinci kez ayağıma geldi” demiş. Bu ifadeden ben Saymaz’a bir baskı uygulandığını ve bu yüzden ayrıldığını anlıyorum. Öyleyse okurun bunu bilmek hakkı, değilse ve bir kızgınlıkla sarf edilmişse talihsiz bir açıklama olmuş. Tüm bunlar gazetecilikle muhalif siyasetçiliği birbirine karıştıran toksik iklimin sonuçları. Buna benzer çok örnek var ve umut beslediğimiz medya şu sıra hata üzerine hata yapıyor.
Sabah gazetesi yazarı ve TRT Yönetim Kurulu üyesi Hilal Kaplan evlenmiş. Tebrikler. Kamu çıkarını zedeleyen bir durum yoksa özel hayatı kimseyi ilgilendirmez. . Biz konunun medya kısmıyla alakadar olalım. Hilal Hanım’ın izdivacını duyuran Patronlar Dünyası adlı bir haber sitesi. Haberin kaynağı eski eşiyle müşteki oldukları bir dava dosyasında fark edilen yeni soyadı. Ancak dikkatten kaçan şöyle bir ayrıntı var. Patronlar Dünyası’nı mart ayının sonunda Oda TV’den ayrılan Toygun Atilla satın aldı. Ne var bunda diyeceksiniz? Şöyle hatırlatayım: Kaplan’ın boşanma haberini Oda TV yapmıştı. Kaplan bu nedenle geçen ağustos sonunda Soner Yalçın ve Toygun Atilla’ya hitaben attığı öfke dolu tweet’inin sonunu “Köpeği olduğunuz ‘Nuh’a da bunu böyle iletin” diye bitirmiş, haberin arkasında başka bir ismin olduğuna işaret etmişti. Atilla ve Yalçın tanımadıklarını söylediler, ancak kastedilenin Milli İstihbarat Teşkilatı Basın Müşaviri Nuh Yılmaz olduğu herkesçe biliniyordu. Şimdi durduk yere, tam da seçim öncesi bu evlilik haberi niye yapıldı? Seçilen fotoğraflar gibi ayrıntılara ve sosyal medyada yarattığı etkiye bakınca hedefin yalnızca Kaplan değil, medya ve siyaseti içine alan bir grup olabileceği akıllara geliyor. İşler fena halde karıştı, daha da karışacak gibi görünüyor.
Kızılcık Şerbeti’ne verilen cezanın yürütmesini durdurma kararı, tam da dizinin yayın günü, alelacele mesai saati sonunda kaldırılmış. Kanal e-posta ile gelen tebligatı geçerli saymayarak yayına başlamış ancak yine acilinden tebligatı birileri ulaştırmış. Dizi kesilip RTÜK’ün yolladığı belgesel yayına verilmiş. Şimdi siz söyleyin kim kazandı RTÜK mü? ya da AKP mi?..."
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.