Tayfun Kahraman: Depremde yapabileceğim çok şey vardı, ilk defa kendimi cezaevinde hissettim

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, İstanbul’un Silivri ilçesinde bulunan Marmara Kapalı Cezaevi’nde Gezi davası tutukluları iş insanı Osman Kavala, avukat Can Atalay, akademisyen Hakan Altınay ile şehir plancısı Tayfun Kahraman’ı ziyaret etti.

Ziyaret sonrasında açıklama yapan Karaca, bundan önce Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde mimar Mücella Yapıcı, film yapımcısı Çiğdem Mater ile belgeselci Mine Özerden’i de ziyaret ettiğini hatırlattı.

Silivri ziyaretinde de 6 Şubat depremini konuştuklarını belirten Karaca, Gezi tutuklularının kent suçlarına karşı mücadele verdiklerini söyledi.

Can Atalay: Rantı tercih edenler 20 yılda çok fazla süre kaybettirdi

Karaca, Av. Can Atalay ile görüşmesini şöyle aktardı:

"Can Bey şunu söyledi. 2006- 2023 arasında, bu tarihe kadar Edirne’den Kocaeli’ni kapsayan bölgede 500’ün üzerinde bu kent suçlarına ilişkin, betonlaşmaya ilişkin, ranta ilişkin dava ve suç duyurusunda bulunduklarını; aslında bu 6 Şubat’ta yaşanan depremin bile bile, göz göre göre tedbir alınmaması sebebiyle daha yıkıcı olduğunu, bu davalarda bunu önlemeye çalıştıklarını ifade etti. Buradan bütün ulusumuza da başsağlığı dileklerini ve geçmiş olsun dileklerini iletti. Yine Can Bey dedi ki, ‘Böyle olacağı biliniyordu. Güçlendirmeyi ihmal dışı tutan bir deprem seferberliği yerine rantı tercih edenler, bize 20 yılda çok fazla süre kaybettirdi. Ödediğimiz bedel ise bu nedenle çok ağır oldu ama hiç merak etmeyin. Bu ülkeyi el birliğiyle yeniden kuracağız’ dedi."

Tayfun Kahraman: Depremde yapabileceğim çok şey vardı, ilk defa kendimi cezaevinde hissettim

Karaca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Dairesi’nde yetkili olan şehir plancısı Tayfun Kahraman'ın açıklamalarını ise şöyle aktardı:

"‘6 Şubat’tan bu yana televizyonun karşısından ayrılamıyorum. Çünkü dışarıda yapacak çok şey var, benim yapabileceğim çok şey vardı ama ilk defa kendimi cezaevinde hissettim. Çünkü, buradan çıkıp ihtiyacı olan ve yapabileceklerimi yapamamanın getirdiği sorumluluk duygusunun altında gerçekten çok zor anlar yaşıyorum’ dedi. ‘Bir talebiniz, bir isteğiniz var mı’ dedim. ‘14 Mayıs, benim doğum günüm dedi. Sizden 14 Mayıs’ta bu ülkeyi demokrasiyle buluşturmanın heyecanı içerisinde bir iktidarın hediyesini istiyorum. Tek talebim 14 Mayıs’ta sizden bu doğum günü hediyesini almak’ dedi. O da bütün yurttaşlarımıza selamlarını ve geçmiş olsun dileklerini iletti."

Hakan Altınay: Dayanışmaya ortak olamadığım için üzgünüm

Hakan Altınay'ın ise "Dayanışma, kullandıkça güçlenen bir kas. Dayanışmaya ortak olamadığım için çok üzgünüm" dediğini aktaran Karaca, "Hem Bakırköy’de hem Silivri’de tüm görüştüğüm ve bu işte bugüne kadar mücadelenin içerisinde ömürlerini geçirmiş olan, ehil, liyakatli kişilerde şunu gördük. Ciddi anlamda sorumluluk hissediyorlar. Mesleki olarak yapabilecekleri çok şey var. Bunu kullanamamış olmanın verdiği sorumlulukla toplumdan özür diler bir durumları var" dedi.

"İstifa edin"

Karaca, şöyle konuştu: Gerçek sorumlular, dışarıda olan, bugünkü yıkımın ve bundan sonraki riskin gerçek sorumluları, toplumdan özür dileme basiretini gösteremediler ama içerideki bu insanlar, 'Sorumluluğumuzu yerine getiremiyoruz içeride' diyerek, kendilerini aylar sonra ilk defa cezaevinde hisseden, üzüntülerini ifade eden insanlarla karşılaştık. Depremin 25’inci günündeyiz. İçeridekiler, bu felaketin sorumlusu olmadıkları hâlde yükünü üzerinde hissederken, gerçek sorumluların ve bu yıkıma ortak olanların derhal ve derhal bulundukları koltuğu terk etmeleri ve istifa etmeleri çağrısı yapıyorum. İstifa edin. İçerideki onurlu insanların dahil olmadığı, ortak olmadığı bu felaketten duydukları sorumluluk duygusunun zerresini yüreğinizde hissedin ve istifa edin.” (ANKA)