Borçları nedeniyle kalp krizinden ölen çiftçi, özelleştirme mağduru çıktı

Borçları nedeniyle kalp krizinden ölen çiftçi, özelleştirme mağduru çıktı
Borçları yüzünden kalp krizinden ölen Yozgatlı çiftçi Osman Yılmaz'ın oğlu anlattı: 2017'de Şeker Pancarı Fabrikası özelleştirilince 800 ton pancarı tarlada kaldı. Babam, tefeciden borç aldı. Elinde ne varsa mal mülk kurtaramadı beni. Traktörü saklamak, kaçırmak zorunda kalıyorum. Tarlalarımı ekemiyorum."

Yozgatlı çiftçi Ali İhsan Yılmaz’ın iddiasına göre 2017'de anlaşmalı oldukları Şeker Pancarı Fabrikası özelleştirilince 800 ton pancarı tarlada kaldı. Gelir elde edemeyen çiftçinin borçları o günden bu yana katlanarak büyüdü. İddiaya göre baba Osman Yılmaz sıkıntılar nedeniyle kalp krizi geçirerek vefat etti. Ali İhsan Yılmaz, "Babam beni kurtarmak için elinden gelen her şeyi yaptı. Tefeciden borç aldı. Elinde ne varsa mal mülk kurtaramadı beni. Traktörü saklamak, kaçırmak zorunda kalıyorum. Çiftçilik yapamıyorum. Tarlalarımı ekemiyorum" dedi. 

Yozgat’ın Yerköy ilçesi Küçük Nefes köyünde pancar ekerek geçimini sağlayan Ali İhsan Yılmaz’ın hayatı 2017 yılında Şeker Pancarları fabrikalarının özelleştirilmesiyle tamamıyla değişti. Yılmaz’ın iddiasına göre sözleşme üzerine ekmesine rağmen fabrikanın özelleştirilmesi üzerine satın alınmadığı için 800 ton şeker pancarı tarlada çürüdü. Bankalardan aldığı krediyi de günü geldiğinde ödeyemeyen Yılmaz, banka yapılandırma yapsa da artan faiz nedeniyle borcun altından kalkamayınca cezaevine girdi. Oğlunu kurtarmak için tefeciye borçlanan baba Osman Yılmaz da aldığı borcu ödeyemeyince iddiaya göre sıkıntıdan 4 ay önce kalp krizi geçirerek vefat etti.

Yılmaz “Bu ülkede çiftçiler tefecilere borçlu” diyerek borçları nedeniyle hacizli traktörünü de sakladığını söyledi. “Dava açacağım ama gücümüz yok şu an. İnanın cebimizde herhangi bir şey kalmadı. Elimizde avucumuzda satacağımız bir şey kalmadı.  Kıt kanaat geçinmeye çalışıyoruz ama geçinemiyoruz. İş yok, aş yok" diyerek yaşadığı mağduriyeti ANKA Haber Ajansı’na şöyle anlattı:

“Biliyorsunuz ki 2017 yılında Türkiye’de Şeker fabrikaları satıldı. 2017 yılında devletimizin şeker pancarını özel şirkete satmasından dolayı benim 800 ton şeker pancarım tarlada çürütüldü. Herhangi bir gelir elde edemedik. Sözleşmeden doğan tazminatımızı Çorum Şeker Pancar’ını alan şirket hiçbir şekilde ödemediği gibi bize ağır kota cezaları uyguladı.”

Borçlarım yüzünden cezaevine girdim

Özel bir bankadan kredi çeken Yılmaz, parasızlık nedeniyle günü gelen banka kredisini ödeyemedi. Bankanın kendilerine 6 tane icra dosyası açtığını belirten Yılmaz, ana paranın 13 bin 226 lira olmasına rağmen bankanın kendisinden 144 bin lira para istediğini iddia ederek, şunları söyledi:

“20 Eylül 2019’da cezaevine düştüm ve 24 gün yattıktan sonra çıktım. Bu olaylar domino etkisi yarattı. Borcumuzu ödeyemedik ve borçlarımız senetli olduğu için icralara gitti. Babam beni kurtarmak için elinden gelen her şeyi yaptı. Tefeciden borç aldı. Elinde ne varsa mal mülk kurtaramadı beni. En sonunda da tefeciden 40 bin lira borç aldı ve bu senedin günü geldiğinde babamın ödeme durumu olmayınca şu anki piyasa değeri 120 bin lira olan pancar söküm makinamızı bu vatandaşa borç karşılığı verdi. Senedini almadığı için de bu vatandaş icra takibi başlattı.”

İcra ve borç nedeniyle babasının sıkıntı ederek 23 Ekim 2020’de kalp krizi geçirdiğini söyleyen Yılmaz, “Yaklaşık 10 gün Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesinde yattı. Daha sonra Ankara’ya tedavi olması için götürdük ve yaklaşık 4 ay önce vefat etti. (Elinde babasının ölüm belgesini gösteriyor) internetteki bir site babamın 2 ay önce öldüğünü benim sahtekâr olduğumu söylemiş" diyerek yaşadığı duruma isyan etti. 

Çiftçiler tefecilerin elinde

Baba Osman Yılmaz’ın tefeciye borcu nedeniyle de traktörüne 17 Ağustos 2020 tarihinde yakalama kararı çıktığını belirten Ali İhsan Yılmaz şunları anlattı:

“Traktörü saklamak, kaçırmak zorunda kalıyorum. Çiftçilik yapamıyorum. Tarlalarımı ekemiyorum. Traktörümün yakalama kararı olduğu için ne gübremizi alabiliyoruz ne çiftçilik yapabiliyoruz. Üç çocuğum var. Fondan (çiftçi yardımı) da ret geldi. (Pandemi) Yardımı da alamadık. Bu ülkede çiftçiler tefecilere borçlu. Dava açacağım ama gücümüz yok. Şu an inanın elimiz avucumuzda satacağımız bir şey kalmadı.  Kıt kanaat geçinmeye çalışıyoruz ama geçinemiyoruz. İş yok, aş yok. Sadece kendimizi idame ettirmeye çalışıyoruz. Farklı bir amacımız yok. Şekerpancarı fabrikası bizim tazminatımızı neden ödemiyor? Gücümüz yok ki dava açalım.”
(ANKA)



Gündem