TMMOB: Bilimden uzak politikalar ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile yanlış yapılaşmanın önü açıldı

TMMOB: Bilimden uzak politikalar ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile yanlış yapılaşmanın önü açıldı
TMMOB Şehir Plancıları Odası "Yaşanan zafiyetler, deprem bölgesindeki yeniden yapılaşma sürecinde de kendini göstermiş, bilimsel gerçeklikten uzak kamu politikaları ve Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile planlamanın bilimsel gerçeklerinden uzak yalnızca bir yapılaşma faaliyeti olarak tanımlanabilecek bir sürecin önü açılmıştır” açıklamasında bulundu.

TMMOB İstanbul Büyükkent Şubesi'nin önünde 345'inci "Gezi İçin Adalet Nöbeti" gerçekleştirildi. Bugünkü Adalet Nöbeti'nde, Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde yıkılan binalar ve sonraki süreci hakkında bir basın açıklaması yaptı. Ortak basın açıklamasını Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Pelin Pınar Giritlioğlu okudu. İlgili makamların planlama meslek alanlarının gereklerini reddeden bir anlayışla hareket ettiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:

'Felaketten ders çıkarmayan bir anlayış var'

TMMOB Şehir Plancıları Odası olarak, ilgili makamların, planlama meslek alanının tüm gerekliliklerini reddeden, planlamayı sadece süre kaybı olarak gören, yaşanan kayıplardan, felaketten ders çıkarmayan bu anlayışı karşısında bilimsel gerçekler ışığında mesleğimize sahip çıkma ihtiyacımız her geçen gün derinleşmiştir.

Gezi İçin Adalet Nöbeti’nin 345'inci günündeyiz. Yine bir adaletsizlik karşısında buradayız. Biliyorsunuz 6 Şubat 2023 günü Kahramanmaraş ili, Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki büyük deprem ve artçılarının meydana getirdiği hasar sonucu binlerce vatandaşımız hayatını kaybetmiş, on binlerce yurttaşımız da yaralanmıştır.

'Bilimden uzak anlayışın sonuçları'

Yaşanan deprem sonucunda kaybettiğimiz yurttaşlarımızın acısı, yaşanan yıkımın boyutlarının anlaşılması ile birlikte derinleşmektedir. İlk kurtarma anından itibaren yaşanan zafiyet, bölgedeki yeniden yapılaşma sürecinde de kendini göstermiş, bilimsel gerçeklikten uzak kamu politikaları ve Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile planlamanın bilimsel gerçeklerinden uzak yalnızca bir yapılaşma faaliyeti olarak tanımlanabilecek bir sürecin önü açılmıştır.

TMMOB Şehir Plancıları Odası olarak, ilgili makamların planlama meslek alanının tüm gerekliliklerini reddeden, planlamayı sadece süre kaybı olarak gören, yaşanan kayıplardan, felaketten ders çıkarmayan bu anlayış karşısında bilimsel gerçekler ışığında mesleğimize sahip çıkma ihtiyacımız her geçen gün derinleşmiştir.

'Şehir planlamacılara önem verilmeli'

Bu hassasiyetin tüm meslektaşlarımızın hassasiyeti olduğu ve olması gerektiğinin altını çizdiğimiz bu dönemde planlama okulları da bilimsel gerçeklerden beslenen açıklamaları ile mesleğimize sahip çıkan bu dayanışmayı büyütmüştür. Bu dayanışma hamlelerinden sonuncusu İstanbul Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü'nün 126 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hakkında kaleme aldığı ortak bildiridir. Söz konusu bildiride mesleğimizin temel ilkelerine dikkat çekilmekte ve şehir planlama mesleğine sahip çıkılmaktadır.

Stratejik, yönetsel, bölgesel ve kentsel karar alma süreçleri ile doğrudan ilişkili olan mesleğimiz, son yıllarda sıkıştırılmaya çalışıldığı politik ve bilimden uzak ortam içerisinde dar bir bağlama çekilmeye zorlanmaktadır. Bunun son adımı İstanbul Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama bölümü akademisyenlerinin kaleme aldığı bildirinin ardından yaşanmış; akademik özgürlük ve mesleki sorumluluk kapsamında yayımlanan bu bildiriye istinaden önce web sitesi erişime kapatılmış, ardından söz konusu bildiri yayından kaldırılmıştır. Son olarak ise rektörlük tarafından Bölüm Başkanı Prof. Dr. Funda Yirmibeşoğlu görevinden alınmıştır.

'Meslektaşlarımızın yanındayız'

6 Şubat 2023 depremlerinin ardından yeniden yapılanma süreçleri hakkında TMMOB Şehir Plancıları Odası, üniversitelerin Şehir ve Bölge Planlama bölümleri ve Mimarlık fakülteleri, Türkiye Planlama Okulları Birliği, pek çok kamu kurumu ve sivil toplum örgütü, atılan adımların bilimsel gerekliliklerden uzak olması karşısında ortak aklı önceleyen açıklamalarda bulunmuştur. Ancak bu durum zeminini bilimsel gerçeklikten almayan kurumlarca rahatsızlık ile karşılanmıştır. Bu sürecin yönetiminde ve sonraki süreçte mesleğimizi ve meslektaşlarımızı yok sayan bu tutumu kabul etmediğimizi kamuoyu ile paylaştığımızı ve İstanbul Teknik Üniversitesindeki meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu saygılarımızla duyururuz.” (Kısa Dalga)

Gündem