DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları: Biz kadınlar özgürlük için mücadeleye devam edeceğiz

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları: Biz kadınlar özgürlük için  mücadeleye devam edeceğiz
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları İzmir'den seslendi: "Biz kadınlar olarak haklarımızı talep etmeye, onlar için mücadele etmeye, özgürlüğümüz için mücadele etmeye devam edeceğiz. Vardık, varız, var olacağız."

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), İzmir'de yöre dernekleri ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir araya geldi. Bayraklı'da yapılan buluşmaya DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da katıldı.

Katılımcıları Kürtçe, Türkçe ve Arapça katılımcıları selamlayan Hatimoğulları, halkların anadillerinde konuşmasının önemine işaret ederek, "Ayrıştırıyor muyuz, bölüyor muyuz? Tabii ki hayır" dedi. Türkiye’nin en temel gündemlerinden birisinin açlık ve yoksulluk olduğunu vurgulayan Hatimoğulları, ülkenin içerisindeki kötü koşullardan yerel yönetimlerin de etkili olduğunu söyledi.

Hatimoğulları yaklaşan seçimlerle ilgili de şunları söyledi:

"Yerel yönetimlerden çıkan sonuçlar merkezi hükümeti ciddi anlamda etkiler. Bizler bu ülkeyi yönetenlerin karnesini bu yerel seçimlerde siz değerli halklarımızla birlikte vereceğiz. Çok sayıda sendikadan, emek ve meslek örgütlerinden temsilci arkadaşlarımız var aramızda. Onların en yoğun gündemlerinin bu olduğunu biliyoruz. Birlikte güçlü bir çalışma ile bu ülkede adil bir ekonomik programın uygulanması için mücadelemizi daha güçlü sürdürmeliyiz. DEM Parti olarak programımızdaki en önemli noktalardan birisi, adil ve demokratik bir programın hayata geçmesidir"

"Biz kadınlar özgürlüğümüz için mücadeleye devam edeceğiz"

Kadınların kentlerde özgürce yaşamak istediğini ifade eden Hatimoğulları şunları söyledi:

"Biz kadınlar saçımızdan, başımızdan, etek boyumuzdan makyajımıza, başımızın örtüsüne karışılmasını istemiyoruz. İstanbul Sözleşmesi'nin bir gece ansızın lağvedilmesini, 6284 sayılı yasanın bir gece ansızın ortadan kaldırılma ihtimalini, kazanılmış nafaka hakkımızın elimizden alınmasını asla kabul etmiyoruz. Özellikle 2015’ten sonra İzmir çok göç alan bir kent. Çünkü insanlar İstanbul’un göbeğinde de Ankara’da da İç Anadolu'nun bir çok kentinde de AKP iktidarının yarattığı basınç ve toplumsal zihniyete karşı seküler yaşamı başka yerlerde aramaya çalışıyorlar. İzmir bu anlamıyla sembol olan kentlerimizden biridir. Biz kadınlar olarak haklarımızı talep etmeye, onlar için mücadele etmeye, özgürlüğümüz için mücadele etmeye devam edeceğiz. Vardık, varız, var olacağız."

"Belediyelerimiz halkın iradesiyle yöneteceğiz"

Kayyım yönetimindeki belediyeleri geri alacaklarını vurgulayan Hatimoğulları şöyle konuştu:

"Kayyım bugün faşist otoriter rejimin gelebileceği en önemli noktanın göstergesidir. Kayyım, erken dönemde Türkiye’de elde edilmiş olan seçme ve seçilme hakkının Kürdün elinde alınması demektir. Belediyelerimizi kendi irademizle, halkın iradesiyle yöneteceğiz. Batı için özellikle kent uzlaşısından bahsettik. Sadece o kentin seçime girme yeterliliği olan siyasi partilerinin bir araya gelmesinden bahsetmiyoruz. Demokratik yönetim demek, o kentteki bütün yerel dinamikleri, kadınların, gençlerin, çocukların da yönetime katılması demektir. Demokratik kitle örgütleri, sivil toplum kuruluşlarının yönetime katılması demektir. İşte kent uzlaşısı derken tam da bunu kast ettik. Kent uzlaşısı demek o kentte yaşayan bütün farklı halklar ve inançlardan, yöre derneklerinden, emek ve meslek örgütlerinden temsiliyetlerin fikirlerinin buluştuğu bir fikir manzumesi, bir yönetim biçimidir." (Kısa Dalga)

Gündem