Tuncay Mollaveisoğlu: Seçim öncesi halkın birikiminden yandaşlara olağanüstü servet transferi yapıldı

Tuncay Mollaveisoğlu: Seçim öncesi halkın birikiminden yandaşlara olağanüstü servet transferi yapıldı
"Türkiye Varlık Fonu doğrudan Erdoğan’a bağlı yapısı ile tek adam sisteminin tüm özelliklerini taşıyor."

Cumhuriyet yazarı Tuncay Mollaveisoğlu, seçime günler kala Türkiye Varlık Fonu’nun 790 milyon Avro daha borçlandırıldığını belirtti.

Mollaveisoğlu, “Yeni başlayanlar için Varlık Fonu” başlıklı yazısında bu paraların nereye harcandığını yazdı.

Varlık Fonu’nu anahtarı Recep Tayyip Erdoğan’da olan “Türkiye’nin milli servetinin toplandığı altından bir kasa” olarak tanımlayan Mollaveisoğlu, “bu kasa”da, Türkiye’nin öncelikli 7 sektöründen 29 şirket, 2 lisans ve çok sayıda taşınmaz; Ziraat Bankası, Halkbank, VakıfBank, Borsa İstanbul, Türkiye Sigorta, Türkiye Hayat Emeklilik; Türk Hava Yolları’nın yüzde 49’u, PTT’nin tamamı, İzmir Alsancak Limanı’nın tamamı, BOTAŞ, Türkiye Petrolleri, TVF Enerji, TVF Rafineri ve Petrokimya, Turkcell’in yüzde 26’sı, Türksat, Türk Telekom, Çaykur, Kayseri Şeker, Türk Şeker, Eti Maden, Türkiye Maden, Kardemir’in yüzde 4’ü’nün bulunduğunu hatırlattı.

Mollaveisoğlu’nun yazısından ilgili bölüm şöyle:

“2020 yılsonu itibarıyla TVF portföyünün yani halka ait kasanın toplam değeri 296 milyar dolardı. Peki bu varlıklar gerçekten hâlâ millete, halka mı ait? Değil… Varlıklar uluslararası bankerlere ipotek edilerek daha şimdiden yabancıların eline geçti.

CHP Genel Başkan Başdanışmanı Erdoğan Toprak’ın haftalık değerlendirme raporunda yer alan bilgiye göre geçen hafta yapılan 790 milyon Avroluk borçlanmanın faizi iki yıl önce yapılan borçlanmanın iki katı! Peki bu telaş neden?

“Kamu bankalarının acil sermaye ihtiyaçları karşılandı”

Yandaş şirketlere verdikleri olağanüstü krediler nedeniyle zor günler geçiren, içleri boşaltıldığı halde deprem yaralarını sarmak için AFAD’a milyarlarca lira bağış yapan -AFAD’a bağışlanan paralar böylece Sayıştay denetimi dışına çıkarıldı- kamu bankalarının acil sermaye ihtiyaçları karşılandı.

Türkiye Varlık Fonu doğrudan Erdoğan’a bağlı yapısı ile tek adam sisteminin tüm özelliklerini taşıyor. Bünyesinde bulunan şirketler eş, dost, yandaş, işsiz siyasetçi arpalığına dönüştü. Şirketler, yönetim kurulu üyeliği adı altında milletin parası ile yüksek maaşa bağlanan Saraylılarla dolu.

Varlık Fonu üzerinde karanlık bir örtü var... Bu örtüyü aralayıp belgelere dayalı haber yaptığınızda ise yandaş yargı eli ile o haber de ortadan kaldırılıyor. Neden? Çünkü iktidar milletin alın teri ve vergileri ile oluşan Hazine’yi yandaş müteahhitlere nasıl bağladı ise Varlık Fonu da aynı değirmenin çarkına su taşıyor...

İstanbul Finans Merkezi inşaatı

İstanbul Finans Merkezi’nin inşaatını yarım bırakan Saraylı işadamlarına 1.6 milyar TL aktarıp finans merkezi işini üstlenmişti Varlık Fonu... Oysa fonun faaliyet amacında inşaat, gayrimenkul işi yer almıyor... TVF 2020 yılı faaliyet raporunda, yurtiçindeki stratejik yatırımlara sermaye sağlamayı, döviz getirici faaliyetleri desteklemeyi, yurtdışı rekabetçi şirketleri fonlamayı amaç edindiğini anlatıyor...

Masal anlatıyor yani... İstanbul Finans Merkezi’nin bu amaçlarla örtüşen bir yanı var mı? Yarım kalan dev inşaatı devralan fon yönetimi kalan işi de yine havuzcu işadamlarına dağıttı. İşin bedeli 3.7 milyar TL idi. Fon, ihtiyaç olan kaynağı da millete ait varlıkları bankerlere ipotek ederek sağladı. Seçim öncesi halkın birikiminden yandaşlara olağanüstü bir servet transferi yapıldı...” (Kısa Dalga)

Ekonomi