Uğur Poyraz’dan Mehmet Uçum’a tepki: Hayat uzun. Bu muhteremler tarafından her an kahramanlar hain, hainler kahraman olabilir

İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un; “2023 seçimlerinde iktidar değişikliği Türkiye'nin tam bağımsızlığına darbe olur. Bu başarılabilir mi ayrı konu. Temel devlet doktrinlerinin korunacağına ilişkin güven veren bir yaklaşımları yok” açıklamalarına tepki gösterdi.

Poyraz, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Cehalet ve dehşet dolu”

“Seçimi itibarsızlaştırmak ve yenilgiye ön almak için şimdiden bir algı çalışmasına başladılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Soylu, Hukuk Başdanışmanı Mehmet Uçum; hepsi aynı ağızla şunu söylüyorlar: ‘Sandıkta yenilirsek bu darbedir.’ Beş yıldır aktif olarak siyasetteyim. Görmediğim duymadığım şey kalmadı derken, muhteremler yeni bir çıkış yapıyorlar. Hem de ne çıkış… Cehalet ve dehşet dolu. Böyle bir zırva ne gördüm, ne duydum.

Sayın Soylu, DP Genel Başkanı’yken aynı hükümetin en azılı muhalifiydi. Demeçleri, videoları hala kayıtlarda. Üstelik öyle zehir zemberek sözleri var ki aynılarını biz bugün söylesek kıyamet kopar.

Sayın Bahçeli, ha keza. Şimdi kader ortaklığı ettiği Sayın Erdoğan için neler demedi? ‘Esat’ın kirli kopyası,’ ‘Pensilvanya’nın sevdalısı,’ ‘Kandil’in havarisi,’ ‘Washington’un tutsağı,’ ‘Türklüğün yaşayan düşmanı.’ ‘Senin şerefin işportaya düşmüş,’ ‘Senin yaptıklarını ancak iblis yapar.” Bunlar kendisinin kameralar önünde söylediği laflardır.

“Siz kazanınca demokrasi ama kaybedince darbe”

Nasrettin Hoca’nın kazan doğurdu fıkrasındaki gibi, siz kazanınca demokrasi ama kaybedince darbe. Size arsızlığın, hırsızlığın, hakaretin her türlüsü helal; bize en temel yurttaşlık haklarımız haram. Yok öyle yağma.

Bu iktidar darbenin ne olduğunu iyi bilir. Zira kendi acziyetiyle bu ülkeye bir darbe yaşatmıştır. Darbe, ideolojik saplantılarla kökünün nerede olduğu, kime hizmet ettiği belirsiz olan bir örgüte devletin en mahrem işlerini teslim etmektir. Darbe askerin, polisin, yargının içine hocaefendilerinin emriyle devletine, milletine silah çevirecek kadar gözü dönmüş militanları kendi elinle yerleştirmektir.

“Kimse olmadık hayallere kapılmasın”

Bizim silahımız yok. Gizli hesabımız yok. Üstümüzde Hak, yanımızda halk, dilimizde hakikat var. Sandıkla darbe olmaz. Sandık demokrasinin can damarı, bu milletin namusudur. Sürecini de sonucunu da canımız gibi, namusumuz gibi koruruz. Kimse olmadık hayallere kapılmasın.

“Olsa olsa tetikçi olur”

Mehmet Uçum’a buradan, bilhassa parantez açmak istiyorum. Zira Sayın Soylu kendi beyanı ile sigortacıdır, Sayın Bahçeli maliyecidir, ama Sayın Uçum bir hukukçu. Bizim meslekte kullandığımız bir ‘themis figürü’ vardır; gözü bağlıdır, bir elinde terazi, diğerinde kılıç tutar. Hukukçu haksızlığa, ‘yapan bizden mi, ondan mı’ diye bakarsa, terazisi ona göre tartıp kılıcı ona göre keserse; ondan hukukçu olmaz olsa olsa tetikçi olur.

“Adalet rejimin namusudur”

Değerli Uçum’a bir meslektaşı olarak bir anımsatma yapmak isterim. Hayat uzun. Bu muhteremler tarafından her an kahramanlar hain, hainler kahraman olabilir. Gelecekte bakıp utanacağınız şeyler yapmaktan, hukukun ve hukukçuluğun haysiyetini lekeleyecek söz, eylem ve işlemlerden kaçınmak zaruridir. Zira; adalet rejimin namusudur. Rejime sahip olmak için hep adalet örselenmiştir. Milletin adaleti de sandıkta tecelli edecektir.” (ANKA)