Ulus meydanı Ankara'daki emeklilerin en ucuz sosyalleşme alanı... Geçinemeyen bir emekli: Afedersiniz, 'sabunluksunuz' diyor ya

Ulus meydanı Ankara'daki emeklilerin en ucuz sosyalleşme alanı... Geçinemeyen bir emekli: Afedersiniz, 'sabunluksunuz' diyor ya
Ulus Meydanı; emeklilerin, ileri yaştaki insanların zaman geçirmek için Ankara'da en çok uğradığı yerlerden biri. Ulus civarında daha uygun alışveriş yapılabilirken, aynı yaştaki vatandaşlara görüşme, buluşma, sohbet olanağı sağlıyor.

TÜİK'in araştırmasına göre; Türkiye'de yaşlı nüfus; 2022 yılında 8 milyon 451 bin 669 kişi oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2017 yılında yüzde 8,5 iken, 2022 yılında yüzde 9,9'a yükseldi. 2022 yılında yaşlı nüfusun yaş ortalamasını yüzde 64'le, 65-74 yaş arası grup oluşturdu.

Türkiye'de 1 milyon 632 bin 874 yaşlı tek başına yaşına yaşıyor. Ancak son dönemde artan hayat pahalılığı karşısında emekliler, mülkü kendisine ait evde bile kalamıyor. Birçok yaşlı çocuklarının yanına taşınmak zorunda kaldığını söylüyor. Türkiye'de enflasyon TÜİK verilerine göre yüzde 47,8 oranında seyrederken emeklilere yüzde 25 zam yapılması, emeklilerin ücretlerinin enflasyon karşısında erimesine sebep oldu.

Temmuz ayının başında en düşük memur maaşı 22 bin liraya yükseltilirken, kök maaşları düşük olan binlerce emekli bir lira dahi zam alamadı. Açlık sınırının çok altında kalan aylıklara mahkum edildi. Emekliler aylardır hemen her fırsatta tepkilerini ve taleplerini dile getiriyor. Ancak en son kabine toplantısında da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın emeklilerin sorunlarını gündeme getirmemesi de hayal kırıklığı yarattı.

Ulus Meydanı'nı Ankara'daki yaşlıların, emeklilerin zaman geçirmek için uğrak yeri. 65 yaş üstü ücretsiz ulaşım kartı kullanan emekliler de Ankara'da özel halk otobüsleri için sorun yaşamaya başladı. ANKA Haber Ajansı'na konuşan emekliler bu duruma ilişkin, "65 yaş kartımı "çok geziyormuş" diye iptal edeceklermiş. Neden ya bizim hakkımız yok mu? Ben vatanın çocuğu değil miyim" diye tepki gösteriyor.

Bu yaş grubundaki insanlar sıkıntılarını, beklentilerini ANKA'ya şöyle anlattılar:

"Keramettin Güçlü: Bu memleketin, emeklilerinin hali ne olacak? Sadece oy alana kadar. Oyu aldıktan sonra seni bir gün olsun tanımıyor. Sokağa bir çıkın, aç, susuz insanların halini bir görsünler bakalım. Adam bir simitle gün geçiriyor, evine ekmek götüremiyor. 11 bin 500 TL ile iki çocuk okutursa ev kirası 10-12 bin lira olursa nasıl geçineceksin? 14 bin lira maaş alıyorum 7 çocuğum 12 torunum var. Evi zor bela alabildim. Şimdi al bakayım alabilecek misin? Bu insanların hali ne olacak böyle? Bugün bir peynirin kilosu olmuş 200 TL. Et olmuş 300 TL. Yumurta olmuş 150 TL. Bir bardak çay olmuş 20 TL. Nasıl alacaksın bana bir gösterin?

İsmini vermek istemeyen emekli: İnsanları açlığa, yoksulluğa mahkum eden sadece maaş mı? Yolsuzluk, hırsızlık, her tarafı dökülen bir ülkede yaşıyoruz... Sadece emekli maaşı mı? Türkiye'de emekliler birleşse birinci parti. Emekli maaşım 7 bin 500 TL. 31 sene 11 bin 500 gün prim ödemişim. Bana reva gördüğü para bu. 7 bin 500 lirayla geçinmemizin mümkünatı yok. Bir etin kilosu olmuş 500 lira. Yaşam artık bize zulüm gelmeye başladı. (yaşlılar için) "Bunların son dönemleri 3-5 yıl daha yaşarlar" diyor.

Saniye Kahraman: İlk zamanlar emekliyken emekli maaşımla çok güzel geçiniyorduk. Bugün maalesef geçinemiyoruz. Eskiden devlet memurluğundan emekli olduğum için herkesin maaş zammı farkı olurdu. Şimdi tek bir çizgi içinde bunu yediler bitirdiler, emeğim sıfıra iniyor. Evimde prim yatıran biri benle eşit maaş alıyor. Bunu neyi işaret ediyor. "Siz yaşamayın…" Torununa kalkıp doğru dürüst bir hediye alamıyorsun. Akşamları eşimle pazara gideriz. Maalesef emekliler akşam 5'ten sonra pazara gidiyor. Ezilmiş, kenara ayrılmış domates, salatalığı alıyorlar. Türkiye’deki emeklilere ‘yaşamayın’ diyorlar.

Ali Ilıcan: Ben 32 sene devlete hizmet verdim. 12 bin liranın altında maaş alıyorum. Nerede geçineceğim? Allah'tan ev kendimin, yoksa olduğu gibi kiraya vereceğim, ne yiyeceğim? Afedersiniz, "sabunluksunuz" diyor ya... Bu kadar hakir görülmeye layık mıyız? Kendileri o duruma düşmeyecek mi? Bizi insan gibi görsünler biz de bu ülkenin vatandaşlarıyız, geçinebileceğimiz parayı versinler.

Aynur Durcan: Ben 75 mezunuyum. Taşralarda görev yaptım. Üç evlat yetiştirdim. Bugün artık dinlenecekken Hans'la Avrupalılar bizim otellerde iki ay tatil yaparken, biz 15 gün tatil yapamıyoruz. Ben Ankara'da doğdum büyüdüm ama ne tiyatroya ne sinemaya gidebildim. Geçiniyorum tabii, babamdan kalan bir evde oturuyorum kira vermiyorum. Eskilerimizi giyiyoruz.

Dursun Bektaş: Kiralar 8-9 bin liradan aşağı değil. Ama idare etmeye çalışıyorum kızımın yanında kaldığım için kirada olsam zaten istediğimi alamam. Sayın Cumhurbaşkanımızın vicdanına kalmış bir şey.

Dursun (Emekli olamamış, 65 yaş aylığı alıyor): Çalışırsam karnım doyuyor çalışmazsam aç geziyorum. Devletin bana verdiği bir aylık var. Bana verdikleri evin taksitlerini ödeyemiyorum bile. Kendileri utansın. 2 bin 300 lira veriyorlar. 65 yaş kartı aldım onu da iptal edeceklermiş ‘çok geziyormuşuz’ diye. Neden ya bizim hakkımız yok mu? Ben vatanın çocuğu değil miyim?” (ANKA)

Gündem