Uyuz vakalarında artış: Uzmanlar nedenlerini açıkladı
Uyuz hastalığı, son aylarda yaşanan vakalarla artış göstermeye devam ediyor. Uyuz vakalarının bulaşıcılığı en çok kalabalık ortamlarda artıyor.
Halktv.com.tr’den Ceylan Yıldız’ın haberine göre, uyuz vakalarının artmasının sebeplerinden birisi de yoksulluk nedeniyle hijyen ürünlerine erişilememesi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Halk Sağlığı Kolu Başkanı Prof. Dr. Gamze Varol, uyuz hastalığının tüm dünyada sık görülen bir deri hastalığı olduğunu belirterek, dünya genelinde 300 milyon vaka olduğunun tahmin edildiğini söyledi.
Varol, gelişmekte olan ülkeler ile düşük sosyoekonomik bölgelerde, dezavantajlı gruplarda önemli bir halk sağlığı sorununa döndüğünü ifade ederek, "Çalışmalarda da son üç yılda uyuz vakalarının anlamlı düzeyde arttığı saptanmıştır" dedi.
Varol, uyuz hastalığındaki artışın nedenlerini şöyle sıraladı:
-Pandemi ile birlikte bir arada yaşamanın artması
-Kişisel bakım, temizlik, hijyen ürünlerine yoksulluk nedeniyle erişememe
-Temizlik ürünlerinin kullanımının azalması
Uyuz hastalığının kişiden kişiye bulaşması nedeniyle doğrudan ve uzun süreli temastan kaçınılması gerektiğinin altını çizen Varol, "Kişiden kişiye yaklaşık 20 dakikalık bir sürede yakın temas ile aynı yatakta yatma, ele ele tutuşma gibi durumlarda da bulaşabilir. Yatak takımları, giysi ve havlu gibi kişisel eşyaların ortak kullanımı uyuzun bulaşmasını ve yayılmasını kolaylaştırır" dedi
Varol, hastalığın belirtileri hakkında şu bilgileri verdi: "Kaşıntı daha çok el parmak araları, el bileğinin iç yüzü, bilekler, koltuk altları, dirsekler ve kasıklarda görülmekle birlikte tüm vücutta da olabilir. Gece yatakta vücudun ısınması ile kaşıntı daha da şiddetlenir. Gündüz hafifler. Bu nedenle, özellikle geceleri artan şiddetli kaşıntı ve deride içi su dolu keseciklerin görülmesi uyuz hastalığı şüphesini arttırır. Böyle bir durumda bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir."
Tedavi kısa sürmüyor
Uyuzun tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu ancak ilaçla tedavinin uzun sürdüğünü belirten Varol, şöyle devam etti:
"Tedaviyi hekimin söylediği şekilde yapmak tedavi sürecini kolaylaştırır. Ancak burada unutulmaması gereken nokta tedavi sürecinde hasta kişi ile birlikte yaşayan ev halkı ve hastanın yakın temasta olduğu kişiler de bu kişilerde bir belirti, şikâyet olmasa bile tedavi altına alınması gerektiğidir. Ek olarak, ortak kullanılan alanlardaki eşyaların yatakların, koltukların uyuz parazitinden arındırılması gereklidir. Yoksa tekrarlar. Bu nedenle tedavi planlanan herkesin kullandığı giysi, çarşaf, havlu gibi yıkanabilen ürünler en az 60 derecede yıkanmalı ve ütülenmelidir. Yıkanamayacak olan yatak, koltuk gibi ürünler bir kaç gün havalandırılmalıdır. Yıkanamayacak eşyaların bir poşete sokularak üç gün ağzı bağlı bir şekilde bekletilmesi parazitin yok edilmesi için önerilen uygulamadır. Tedaviye harfiyen uyulsa da tedavi sonrası ölen böceklere ve böcek artıklarına karşı vücut reaksiyon gösterebilir ve kaşıntı 2-4 hafta devam edebilir, bu durum hastalık ile karıştırılmamalıdır. Ancak kaşıntı daha uzun sürerse yeniden bir sağlık kuruluşuna başvurmak gereklidir."
Toplu taşıma uyarısı
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Aile Hekimi Dr. Saffet Ercan ise "Hasta kişilerle doğrudan ve uzun süreli en az 30 dakika yakın temasla el ele tutuşma ile bulaşır. Kıyafet veya kişisel eşyaların ortak kullanımı bunu kolaylaştırır. Toplu taşıma araçlarıyla uzun süreli seyahat halinde bir risk vardır, bu araçların temizliği ve ellerin sık yıkanması riski azaltmaktadır" dedi.
Ercan, uyuz hastalığının 2-6 hafta süren bir kuluçka süresi olduğunu kaydederken, "Daha önce uyuz hastalığı geçirenlerde bu süre 4-5 gün gibi kısa olabilmekte" diye konuştu.
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.