Uzmandan açıklama, 'Cumhurbaşkanı'nı lütfen yanlış yönlendirmeyin': 11 kentimizi faylar-yüzey faylanması yıkmadı
Türkiye'yi yasa boğan 7,7 ve 7,6'lık Kahramanmaraş merkezli, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Hatay, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa'da büyük yıkımlara neden olan depremlerden sonra uzmanlarda depremin sonuçlarına ve yeniden yerleşime ilişkin görüşler gelmeye devam ediyor.
Uzmanlık alanı Paleosismoloji, deprem jeolojisi olan Dr. Ramazan Demirtaş binaları yüzey faylanması yıkmadığı uyarısında bulunarak geniş bir değerlendirmeyi paylaştı.
"Faylardan uzaklaşacağız" mühendislik açısından doğru bir yaklaşım değildir" diye uyaran Demirtaş "Sn. Cumhurbaşkanı'nı lütfen yanlış yönlendirmeyin" görüşünü dile getirdi.
Demirtaş'ın açıklaması şu şekilde;
Sn. Cumhurbaşkanı'nı lütfen yanlış yönlendirmeyin
"Faylardan uzaklaşacağız" mühendislik açısından doğru bir yaklaşım değildir
Yüzey faylanmasından yıkılan bina sayısı YÜZDE 1'den çok çok daha azdır
40-300km uzaklıkta yer alan 11 kentimizi FAYLAR/YÜZEY FAYLANMASI YIKMADI
2-Faylarla sınırlandırılmış havzalarda, suya doygun-gevşek kalın alüviyal çökelleri kesen ve 3-6 metre yerdeğiştirme yapan yüzey faylanmaları boyunca sakınım bandları oluşturmak doğru değildir.
3-Çünkü o yüzey kırıkları boyunca kazı yapsanız bile 6 Şubat 2023 deprem izleri dışında, başka eski deprem izleri bulamazsınız.
4- Çünkü bu tür fay denetimli havzalarda her bir deprem farklı yerleri kullanır, yüzey kırıkları farklı yerlerden çıkar. Yani aynı yeri kullanmazlar..
5- 17 Ağustos 1999 depreminde 5.5 m gibi en büyük yerdeğiştirmenin (rayların büküldüğü, Arifiye üst geçitinin yıkıldığı) olduğu yüzey kırıkları üzerinde kazdığım 10 fay kazısında, 1999 depremi izi dışında başka eski deprem izine rastlanmadım.
6- Diğer çok önemli bir konu: yüzey faylanması oluşturmuş 2023 benzeri depremlerinin aynı segment üzerinde tekrarlanma aralıkları en az 1000 yıldır.
7-Dolayısıyla 100yıllık ekonomik ömrü olan ve bir sonraki depremde çok farklı yerlerden çıkma olasılığı yüksek olan yüzey kırıkları boyunca 20x20m veya 50x50m gibi keyfi sakınım bandları oluşturmanın bilimsel ve zarar/risk azaltma açısından hiç bir mantığı ve katkısı da yoktur.
8-Kısacası her fay/yüzey faylanması boyunca sakınım bandları oluşturul(a)maz..
9-Sakınım bandı oluşturmak için çok sayıda kriterin yerine getirilmesi gerekir. Çok çok özel uzmanlık gerektirir.
10- Fay kazıları yapsanız bile, keyfi genişliklerde sakınım bandı oluşturma ile ilgili karar vermek öyle kolay bir iş değildir.
11-Sakınım bandı oluşturmak için en önemli kriter, o fay izi üzerinde yer alan binaların 100 yıllık ekonomik ömrü içinde 3-5 metrelik yerdeğiştirme oluşturacak deprem ile karşılaşma olasılığı ve o kırığın aynı yerden çıkma durumudur.
12- 45 bin insanımızın vebali omuzlarımızda bir yük olarak dururken, lütfen KARAR VERİCİLERİ yanlış yönlendirmekten vazgeçin..
13- Depremler rant devşirme ve fırsata dönüştürme araçları olmamalıdır ve kesinlikle izin verilmemelidir.
14- "Kentlerimiz faylardan yıkıldı" şeklinde mühendislikle bağdaşmayan gerekçeler sunularak "Fay yasası" ivedilikle çıkması gerekir türü yanlış yönlendirmeler de doğru değildir.
15-Kentlerimiz faylardan/yüzey faylanmasından değil, en küçük yatay ivmelere direnç gösteremeyen depremlere dirençsiz tabut/mezar binalardan dolayı yıkıldı
16-Kısacası "FAY YASASI" önceliğimiz değil kaynaklarımız doğru yerlerde kullanılmalı ve önceliklerimize göre planlanmalıdır
Sn. Cumhurbaşkanı'nı lütfen yanlış yönlendirmeyin
— Dr. Ramazan Demirtaş (@Paleosismolog) February 28, 2023
"Faylardan uzaklaşacağız" mühendislik açısından doğru bir yaklaşım değildir
Yüzey faylanmasından yıkılan bina sayısı YÜZDE 1'den çok çok daha azdır
40-300km uzaklıkta yer alan 11 kentimizi FAYLAR/YÜZEY FAYLANMASI YIKMADI#deprem pic.twitter.com/sZT2zxpY6a
(Kısa Dalga)
