Uzmanından ebeveynlere uyarı: Çocuklar, depremlerde farklı çıkarımlarda bulunabiliyor

Uzmanından ebeveynlere uyarı: Çocuklar, depremlerde farklı çıkarımlarda bulunabiliyor
Dr. Canan İnce Börekçi, depremlerdeki sürece ekran başında tanık olan çocuklar için ebeveynleri uyararak, "Çocuklar bu olumsuz deneyimleri kendi hatalarının bir sonucu olarak düşünebiliyor. Çocuklar, bu süreçte, her zamankinden daha fazla yakınlığa ihtiyaç duyuyor" dedi.

Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüklerindeki yıkıcı depremler, başta çocuklar olmak üzere tüm toplumu psikolojik olarak da etkiledi.

Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Canan İnce Börekçi, depremlerdeki sürece ekran başında tanık olan çocuklar için ebeveynlere uyarılarda bulundu.

Deprem ve afetler konusunda çocuklarla konuşmanın önemini vurgulayan Uzman Dr. Börekçi, "Özellikle deprem hakkında konuşmaktan kaçınılmamalı. Çünkü çocuklarda belirsizlik duygusunu; ne yaşadı, neden yaşandı bunlar, çocukların kaygılarını arttırabiliyor. Bunun için deprem nedir, neden olmuştur, nasıl oluyor, nasıl bir afettir, şeklinde bilgilendirme yapılabilir. Çocukların umutsuzluk duygularını arttırıcı söylemlerden uzak durmak da kıymetli. Bazen biz ebeveynler bu tarz travmatik olaylarda çocukların kendi düşündüğümüz, kendi hissettiğimiz gibi olayı yaşadığını düşünebiliyoruz. Bunu anlamanın tek yolu da bunun üstüne konuşmak, iletişim halinde olmak. İletişim halinde olurken kendi duygularımızı aktarmakla başlayabiliriz" diye konuştu.

"Çocuklar farklı çıkarımlarda bulunabiliyor"

Özellikle okul öncesi çocukların, bu tarz olaylarda farklı çıkarımlarda bulunabildiklerini belirten Börekçi, "Düşünceler hakkında konuşmak özellikle önemli. Çünkü çocuklar bu tarz olaylarda farklı çıkarımlarda bulunabiliyorlar. Özellikle okul öncesi dönemdeki çocuklar bu olumsuz deneyimleri kendi hatalarının sonucu olarak düşünebiliyorlar. Mesela bir hafta önce yaptığı bir yaramazlık sonucunda başına böyle bir olay geldiğini düşünebilir. Olay hakkında konuştuğumuzda bu yanlış düşünceyi, bilgi eksikliğini de gidermiş oluyoruz. Çocuklar her zamankinden daha fazla yakınlığa ihtiyaç duyuyorlar bu dönemde. Mümkün olduğu kadar ten temasında bulunmak, elini tutmak, kucaklamak, sarılmak, ilgi, şefkat göstermek çok fazla önemli güven ihtiyaçları için. Olabildiği kadar güvenli koşullarda, günlük rutinlerini korumaya çalışmaları, günlük hayatında meşguliyetler kazandırmaya çalışmaları, oyun aktiviteleri yapmalarını da çok fazla önemsiyoruz" ifadelerini kullandı.

"Doğru bilgi vermek kıymetli"

Kayıp yaşayan çocuklara ölümün ne olduğunu anlatırken doğru olarak aktarım yapılması gerektiğinin altını çizen Börekçi, "Bazen çocuklar özellikle okul öncesi dönemde ölümü geri dönülebilir bir olay olarak idrak edebiliyorlar. Bunun için sanki böyle bir olay olmamış gibi davranabiliyor. Aksine, olmamış gibi davranmak, gizlemek değil, çocuğa bu konuda doğru bilgi vermek, ölümün, kaybın geri dönülebilir bir olgu olmadığını anlatmak kıymetli. Ama sevdiği insanı her zaman seveceği, her zaman düşünebileceği konusunda mesajlar vermek çok kıymetli. Ekran başında travmaya, depreme hepimiz maruz kaldık. Çok fazla detay içeren, dehşet verici, umutsuzluk içeren içeriklerden çocuklarını korumaları, ekran başında da çocukların travmatik deneyimlerden uzak durmaları adına kıymetli" dedi. (DHA)

Gündem