Uzmanlar uyardı: İlaç alerjisi olan çocuklar, kapsamlı muayene olmadan aşı olmasın
6 Eylül’de başlayan yüz yüze eğitimin ardından, aşılanma hakkı da 12 yaş kadar indirildi. Birçok ebeveyn çocukları için aşı randevusu alırken, alerji ve lösemi gibi ciddi kronik hastalığı olan çocukları için endişe duyan aileler tereddüt ediyor.
Çocuğunun aşı grubunda olduğunu ancak alerjik rahatsızlığı olduğunu dile getiren Gülcan Sandıkçı, “Çocuğuma aşı yaptırmayı pek düşünmüyorum. Çünkü belli ilaçlara alerjisi var. Vücudu kabarıyor, hırçın oluyor. Şu an ortada çok kötü bir hastalık da var. Ancak gerekirse yaptıracağız” diyerek endişelendiğini söyledi.
2020’nin mart ayından beri birçok kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Asuman Demirci, okulların da açılmasıyla oğluna aşı yaptıracağını söyleyerek, “17 yaşındaki kızıma yaptırdım. Şimdi oğluma da aşı yaptıracağız. Ben de vücuduma yabancı bir maddenin girmesini istemiyorum ama özellikle bunca ölümü gördükten sonra, insanlar gerekli olduğunu düşünüyor. Ben de öyle olduğunu düşünüyorum artık” dedi.
CİDDİ ALERJİK REAKSİYON GÖRÜLME ORANI 1 MİLYONDA 4,7 VAKA
Genel olarak bugüne kadar yapılan tüm aşılarla ilgili olarak ciddi alerjik reaksiyon görülme oranının 1 milyon dozda 1 vaka olarak bildirildiğini kaydeden Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Alerji ve İmmünoloji Bölümü Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, “Covid aşılarında, ciddi alerjik reaksiyon görülme oranı 1 milyonda 4,7 vaka olarak bildiriliyor. Ancak çok kısa sürede, daha geniş kitlelere Covid aşısı yapıldığı için kümülatif orana baktığımızda, çocuk yaş grubuna yaptığımız aşılarla aynı oranda alerjik olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
KORUYUCU MADDELERE KARŞI ALERJİK REAKSİYON
Alerjik hastalığı olan çocuklarda görülen yan etkilerle ilgili bilgi veren Doç. Dr. Nacaroğlu, “Aşılarla ilgili yan etkileri değerlendirdiğimizde, her zaman aşının içeriğine ya da antijenik yapısına değil; aşı içerisinde kullanılan birtakım proteinlere ya da aşıda kullanılan birtakım koruyucu maddelere karşı alerjik reaksiyonlar bildiriliyor. Özellikle Pfizer/BioNTech ile ilgili olarak, içerisinde bulunan polietilen glikol ya da polisorbat 80 diye adlandırılan maddelerin alerji yaptığını biliyoruz. Aslında alerjik astım, alerjik bronşit, saman nezlesi gibi hastalarımız için Covid aşısı için bir risk bulunmamakta. Diğer çocuklarla benzer şekilde aşılarını yaptırabiliyorlar. Deri alerjisi, besin alerjisi, alerjik egzaması, polen, küf, hayvan tüylerine alerjisi olan hastalarımız da aşılarını rutin programa yaptırabiliyor. Bizim alerjen immünoterapi diye adlandırdığımız, alerji aşısı yaptığımız hastalarımız da Covid-19 aşılarını olabilirler” ifadelerini kullandı.
İLAÇLARA ALERJİSİ OLAN ÇOCUKLARA DİKKAT
Belli ilaç gruplarına alerjisi olan çocukların muayene edilerek aşılanması gerektiğini belirten Doç. Dr. Nacaroğlu, aileleri şöyle uyardı:
“Penisilin, ağrı kesici gibi belirli ilaç gruplarına alerjisi olan hastalar ve ilaçlarla ilgili ağır reaksiyon öyküsü olmayan hastalarımız da aşılarını yaptırabilirler. Ancak çoklu ilaç alerjisi varsa veya ilaçlarla ilgili anafilaksi gibi ağır reaksiyon öyküsü olan bir hastanın aşılanmadan önce mutlaka hekimine başvurması gerekir.”
Aşılarla ilgili çalışmaların, yan etkilerin aşıdan sonraki ilk 15-30 dakika arasında görüldüğünün ortaya konulduğunu aktaran Doç. Dr. Nacaroğlu “Kronik hastalığı olan çocukların, acil müdahale imkanları olan tam donanımlı bir hastanede aşıları yapıldıktan sonra en az 30 dakika bekletilmesi gerekiyor. Hiçbir alerjik çocuğumuz, ‘alerjim var’ diye aşılanmaktan çekinmesin. Takip eden hekimine danışarak, öneriler doğrultusunda aşılarını yaptırsın. İngiltere’de yapılan son bilimsel çalışmaya göre özellikle Covid-19 aşısından sonra alerjik reaksiyon nedeniyle kaybedilen herhangi bir çocuk vaka bildirilmedi” diye konuştu.
AŞI HANGİ HASTALARA YAPILMAMALI
Aşının hangi hastalarda uygulanamayacağı ile ilgili de bilgi veren Doç. Dr. Nacaroğlu, “Özellikle ilk doz aşıdan sonra, ciddi alerjik reaksiyon diye adlandırdığımız anafilaksi gelişiyorsa, yani 5-10 içerisinde vücudunda kızarıklık, kabarıklık, döküntü, nefes almada zorluk, kusma, halsizlik, bayılma gibi anafilaktik şok geçiren hastalarımıza bir sonraki dozun yapılmaması gerekir. Örneğin polietilen glikol alerjisi olan bir hastamıza, polietilen glikol içeriği olan bir aşının yapılmaması gerekir” dedi.
LÖSEMİ TEDAVİSİ GÖRENLER VE TEDAVİSİ BİTENLER NE YAPMALI?
Çocukları lösemi tedavisi gören veya tedavisi bitmiş ailelerin de endişe duyabildiğini, ancak aşılanmalarında hiçbir sakınca olmayacağını söyleyen Çocuk Hematoloji bölümünden Prof. Dr. Murat Elli, “Çocukları aşılayalım. Zaten tedavisi devam eden ve tedavisi bitmiş tüm çocuklarımızın aşılanmasını öneriyoruz. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı, uzmanlık derneklerinden ‘Sizin için altta yatan hastalık kavramı nedir’ diye sordu. Bu kronik hastalıklar bildirildi. 12 yaşın üzerinde olan, tedavisi bitmiş veya tedavisi eden tüm çocukların aşılanmasını istiyoruz. Tabii ki kemoterapi alırken immun sistem baskılanmış olduğu için cevap da zayıf olacaktır. Bağışıklık her ne kadar zayıf da olsa, aşılanmadan yanayız. Çünkü hiçbir aşının yan etkisi, hastalığın etkileri kadar ağır değildir” ifadelerini kullandı. (DHA)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.