Veriler gizlense de: AKP’li yıllarda en az 888 çocuk işçi hayatını kaybetti

Veriler gizlense de: AKP’li yıllarda en az 888 çocuk işçi hayatını kaybetti
Çalışırken yaşamını yitiren çocukların bilgilerini 2013 yılından itibaren kayıt altına aldıklarını vurgulayan İSİG, 2002-2023 yılları arasında yaşanan çocuk işçi ölümlerine dair Çalışma Bakanlığı, SGK ve İSİG’in verilerinin kıyaslandığı bir grafik yayınladı.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği İle Mücadele Günü dolayısıyla iş cinayetlerinde yaşamını yitiren çocuk işçiler raporunu yayımladı. Rapora göre, AKP’nin iktidarda olduğu 21 yılda en az 888 çocuk işçi çalışırken hayatını kaybetti. Raporda “en az” deniliyor, çünkü devletin istatistikleri yetersiz ve çelişkili…

Çalışırken hayatını kaybeden çocukların bilgilerini 2013 yılından itibaren kayıt altına aldıklarını vurgulayan İSİG, 2002-2023 yılları arasında yaşanan çocuk işçi ölümlerine dair Çalışma Bakanlığı, SGK ve İSİG’in verilerinin kıyaslandığı bir grafik yayınladı.

cocuk-2023-son.jpg

“Grafikte de görüldüğü üzere devlet kurumlarının bu konuda yaptığı açıklamalar yetersiz ve çelişkilidir” diyen İSİG, “Grafikte mavi renkle görülen Çalışma Bakanlığı’nın verilerini soru önergelerine dönemin Çalışma Bakanı’nın verdiği cevaba göre hazırladık. Kırmızı renkle görülen veriler ise SGK istatistikleridir. İstatistiklerdeki 2007-2014 dönemi Çalışma Bakanı’nın önerge cevabının da altındadır. İlerleyen yıllarda ise İSİG Meclisi verilerinin çok altındadır. Yani devlet çözüm için önemli bir adım olan, çocuk işçiliğinin en çıplak biçimi iş cinayetlerini bile kayıt altına almamaktadır” ifadelerini kullandı.

“Her geçen gün daha fazla çocuk işçileşiyor”

Raporda, şu değerlendirmeler yapıldı:

“Çocuklarımız okul sırasında, oyun parkında olması gerekirken, yoksulluk, güvencesiz işçilik, şiddet ve iş cinayetleri cenderesi altında. AKP’nin hayata geçirdiği tarım, sanayi, eğitim ve sosyal politikalar her geçen gün daha fazla çocuğun işçileşmesini beraberinde getirdi. Diğer yandan ise sanki ‘çocuk işçilik’ yokmuş gibi bir hava verilerek bu sorun görünmez kılınmaya çalışıldı.

Çocuk işçiliğe devlet ve sermaye politikası olarak meşruluk kazandırma girişimleri yasaklanması gereken bir olgunun yasallaştırılmasını kolaylaştırıyor. Eski Milli Eğitim Bakanlarından Ziya Selçuk’un mevsimlik tarım işçisi çocuklarla çektirdiği ve tepki toplayan fotoğraflarından sonra TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken’in ‘Bizim çıraklarımız çocuk işçi değildir, onlar ustalarından meslek öğrenen öğrencilerdir’ sözlerine uzanan kılıf bulma anlayışı çocuk işçiliği meşrulaştırmanın uğraklarındandır. Asgari düzeyde dahi olsa ‘kamu yararı’ gözetmesi gereken politika yapım aşamalarının çocuk işçiliği olağanlaştırması ve kanıksatması, çocuk işçi iş cinayetlerinin artışında pay sahibidir.”

21 yılda en az 888 işçi hayatını kaybetti

AKP’li yıllarda ‘en az’ 888 çocuk işçinin çalışırken hayatını kaybettiği belirtilen İSİG’in raporundan öne çıkan satırbaşları özetle şöyle:

“Türkiye, ILO’nun 182 sayılı En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem Sözleşmesi’ni ise 2001 yılında onayladı. Ne var ki, siyasi iktidar çocuk işçiliği engellemek yerine, halkla ilişkiler stratejisinin bir parçası olarak meşrulaştırma yolunu tercih etmektedir.

“Çocuk işgücü anketleri yaz aylarında değil Ekim-Aralık aylarında yapılıyor”

“Devletin resmi verileri çocuk işçiliğin gerçek boyutlarını perdeliyor. Çocuk işgücü anketleri yaz aylarında değil, Türkiye’de mevsimsel olarak, çocuk işçiliğin en az olduğu Ekim ile Aralık aylarında yapılıyor, bu da çocuk işçiliğin gerçek boyutlarını gizliyor.

“Türkiye’de yaşayan Suriyeli ve Afganistanlı mülteci sayısının, kaydı bulunmayan göçmen ve mültecilerle birlikte altı milyon civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu nüfusun önemli bir kısmını oluşturan göçmen ve mülteci çocukları, tarım, sanayi, inşaat, ticaret gibi işkollarında günübirlik ve güvencesiz şekilde işgücü piyasasına dâhil oluyor.

“Çocukları çekip alırsanız mevsimlik işçilik kalmaz”

“Çocuk işçiliğin en kötü biçimleri arasında sayılan tarım, Türkiye’de ücretli ve ücretsiz aile işçisi çocuk işçiliğin en yoğun olduğu işkolu ve çocuk işçilik bakımından başlıca sektör. Tarım işçisi çocukların çoğunluğu ise 5–14 yaş arasındaki çocuklardan oluşuyor. Yani tarımda çocuk emeğinin yoğun olmasının iki yönü bulunuyor: Bir yönünü tarımın çökertilmesi ve aile emeği içinde görmeliyiz. Diğer yönü ise mevsimlik işçiliktir. Çocuklar mevsimlik işçiliğin kadınlar ile birlikte omurgasını oluşturmaktadır ve ‘çocukları çekip alırsanız mevsimlik işçilik kalmaz’…”

“Çocuk işçiliğin diğer biçimini ise (4+4+4 eğitim sistemiyle iyice yerleşen) çırak ve stajyerlik oluşturmuştur. MEB ile sermayenin işbirliği çerçevesinde çocuklar organize sanayide ve fabrikalarda uzun çalışma saatlerinde, çok düşük ücretlerle çalıştırılmaktalar.”

“Hizmet sektöründe çalışan çocuklar genel olarak ayakkabı boyacılığı, seyyar satıcılık, araba camı silme, atık toplama gibi işlerde çalışırken, bu işler genel olarak kalabalık şehir merkezlerinde ve tehlikeli ortamlardadır. Dengeli ve yeterli beslenmeyen, bir kısmı ise geceyi sokakta veya çöplüklerde geçiren çocukların çalışmaları haftanın 7 günü ve günlük 14 saate varan çalışma saati bulabilmektedir.”

“Adaletsizlik kural haline geldi”

“İş cinayetleri sonrası adaletsizlik, cezasızlık bir kural haline gelmiştir. Örneğin 13 yaşındaki kimya işçisi Ahmet Yıldız plastik enjeksiyon makinesine sıkışarak can verdi, hastaneye trafik kazası geçirdi diye getirildi ve işverenine açılan davada 30 bin 40 TL ceza verildi ve bu 24 taksite bölündü. Örneğin 16 yaşındaki otel işçisi Muhammet İsa Soysal’ın ailesinin açtığı davada mahkeme, “65 yaşına kadar yaşar, asgari ücretle çalışırdı. Hayatı boyunca da 47 bin lira kazanırdı” diyerek tazminat kararını verdi.”

"Çocuk işçilik yasaklanmalı"

İSİG, taleplerini ise şöyle sıraladı:

• Ucuz çocuk işgücünü teşvik eden ve bunun altyapısını oluşturan eğitim sistemi ve eğitim politikalarına son verilmelidir. Tüm çocuklara parasız ve nitelikli eğitim imkanı sağlanmalıdır.

• Çocuk emeğiyle ilgili veriler bilimsel, güvenilir ve düzenli bir şekilde yayınlanmalıdır.

• Kayıt-dışı çocuk işçi çalıştırılan kişi ve kurumlara göz yumulmamalı, caydırıcı cezalar verilmelidir.

• Yasadışı çocuk işçi çalıştırmayı önlemeye yönelik tedbirler alınmalı, denetimler etkin ve sıkı bir şekilde yapılmalı, ilgili mevzuatlar yürürlüğe koyulmalıdır.

• Tüm çocuklar ücretsiz ve detaylı sağlık taramasından geçirilmelidir. Yeterli, sağlıklı ve dengeli beslenme imkânı sağlanmalı, bağışıklık sistemleri kuvvetlendirilmelidir.

• Çocuk işçilik yasaklanmalıdır. (Kısa Dalga)

Gündem