Kolluk şiddeti, linç girişimleri, yağma olayları... Deprem bölgesinde şiddetin tehlikeli tırmanışı

Kolluk şiddeti, linç girişimleri, yağma olayları... Deprem bölgesinde şiddetin tehlikeli tırmanışı
Deprem bölgesinde kolluk kuvvetlerinin hırsızlık ve yağma şüphelilerine yönelik şiddet görüntülerinin olağanlaşması ve ve artan göçmen karşıtlığı endişe yaratıyor. Kısa Dalga'nın görüşlerine başvurduğu siyasetçi ve uzmanlar yaşananları, “İç çatışma ortamı yaratmaktan ziyade, güvenlik tedbirlerinin zamanında alınmamasına” bağlıyor.

KISA DALGA / ÖZEL

Deprem bölgesinde OHAL ilanından önce duyulmaya başlanan, OHAL ilan edildikten sonra da güvenlik güçlerinin sert müdahalesiyle gündem oluşturan yağma ve kapkaç olaylarını değerlendiren siyasetçi ve uzmanlar yaşananları, “güvenlik tedbirlerinin zamanında alınmamasına” bağladı.

Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ilerleyen günlerinde kapkaç ve yağma olayları yaşanmaya başlandı. Olağanüstü Hal ilanından önce “münferit” olarak açıklanan bu iddialar, OHAL kararının da gerekçelerinden biri olarak gösterildi.

Bu aşamadan sonra sosyal medyada bazıları, gerçek olmadığı sonradan kabul edilen ve paylaşanlar tarafından silinen paylaşımlar da yapıldı. OHAL ilanın ardından gözlemlenen bir başka durum ise güvenlik güçlerinin kapkaç ve yağma olaylarına karışanlara yönelik sert müdahalesi oldu.

Bütün bu gelişmeler, “bir iç çatışma ortamı mı yaratılmaya çalışılıyor?” sorusunu gündeme getirdi.

Kısa Dalga, bu yöndeki endişeleri siyasetçilere ve uzmanlara sordu.

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, yaşananların ilk başta alınması gereken tedbirlerin zamanında alınıp kararlılıkla uygulanmamasına bağladı ve görüşlerini özetle şöyle aktardı:

“Böylesi olaylar, dünyanın her yerinde istismar edilebilecek ortamlar yaratır. Bu nedenle tedbirlerin zamanında kararlı bir şekilde hayata geçirilmesi gerekiyordu. Güvenlik kuvvetlerinin halkla ilişkileri koordine ederken sert güç kullanımından uzak durması gerekirdi. Bu toplumda belli kesimleri rencide etmiş olabilir. Tepkisel davranışları da ortaya çıkarabilir.

Ben iç çatışma endişesine katılmıyorum. Çünkü vatandaşlarda çok büyük bir duyarlılık var. Bir iç çatışma ortama emaresi yok. Ama yine de güvenlik güçlerinin öfke hali, tepkileri ortaya çıkarabilir. Bu konuda ciddi bir duyarlılık gösterilmesi gerekir.”

İlhan Cihaner: Öyleyse bile toplum izin vermez

Benzer olayların 1999 depreminden sonra da yaşandığını ve “deprem fareleri” tabirinin kullanılmaya başlandığını belirten eski CHP Milletvekili ve Erzincan eski Başsavcısı İlhan Cihaner, kapkaç ve yağma sorunlarının doğru bir organizasyon yapılmamasına bağladı.

Bir suç olan kapkaçın OHAL gerekçesi olamayacağını belirten Cihaner şu görüşleri aktardı:

“Kapkaçla mücadele için OHAL’e gerek yoktu. Deprem fareleri her zaman olabilir. Nitekim benzerlerini 1999 depreminde de gördük. Bunlar oldu, oluyor ve olacaktır. Ancak buradan kategorik bir suçluluk algısı çıkarılamaz.

OHAL ilanını gerektiren yaygın bir sorun olduğu söylenemezdi. Şu anda da o derecede yaygın bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Ancak bu şekilde propaganda ediliyor.

Çatışma ortamı yaratılmak isteniyor demek iddialı bir söylem olur. Öyle bir niyet varsa bile toplumun sağduyusu ve soğukkanlılığı bunun önüne geçecektir. Bir kargaşa çıkarılmasından ziyade hazırlıksız olma hali vardı. Ben bu toplumun çatışma ortamına izin vereceğini zannetmiyorum. Ancak iktidar bunu, iktidarının devamı için kullanmaya çalışabilir. Bunu daha önceki örneklerde de gördük. Hatta 15 Temmuz sonrasındaki uygulamalarında da bunu gördük.”

HDP’li Paylan: Şiddet şiddeti doğurur

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan ise yaşananları, “nefret söylemlerinden dolayı boyutu artan olaylar” niteledi. Paylan yaşananları özetle şöyle tanımladı:

“Bazen ihtiyaca binaen bazen de bu amacı aşan yağma olaylarının olduğunu görüyoruz. Bugünkü yaşadıklarımız, nefret söylemlerinden dolayı boyutu artan olaylardır. Elbette güvenlik tedbirleri alınmalı ancak iktidar güvenlikçi rejimi ön plana çıkarıyor. Görüyoruz ki kolluk kuvvetleri orantısız bir şiddet uyguluyor. Şiddet şiddeti doğurur. Devlet burada bazen çok büyük bir istibdat ortaya koyuyor. Vatandaş aynı zamanda güvensizlik hissi içinde. Bütün bunların sonuçlarını yaşıyoruz.” (Kısa Dalga)

Gündem