Yargıtay Başsavcılığı’ndan Büyükada davasında bir onama, üç bozma istemi
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükada’da bir otelde gözaltına alınan insan hakları savunucuları Özlem Dalkıran, İdil Eser ve Günal Kurşun’a “terör örgütüne yardım” suçundan verilen hapis cezalarının bozulmasını talep etti. Başsavcılık, Büyükada baskınından önce gözaltına alınan, ancak davası Büyükada davası ile birleştirilen Uluslararası Af Örgütü eski Türkiye Temsilcisi Taner Kılıç’a “FETÖ üyesi” olduğu iddiasıyla verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasının ise onanmasını istedi. Tebliğnamede haklarındaki mahkumiyet kararlarının bozulması istenen sanıkların örgüte yardım ettiklerine dair yeterli ve inandırıcı delilin olmadığı vurgulandı.
İstanbul Büyükada’da bir otelde toplantı halinde iken yapılan baskınla gözaltına alınan ve önce “casusluk” sonra da “terör örgütüne yardım” suçlaması yöneltilen insan hakları savunucuları ile ilgili davada tebliğnamesini tamamladı.
Büyükada davasında İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Onursal Başkanı Taner Kılıç'a 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçlamasından 6 yıl 3 ay, Günal Kuşun, İdil Eser, Özlem Dalkıran'a 'örgüte yardım' suçlamalarından 1 yıl 13 ay hapis cezası vermişti.
Diğer sanıklar Nalan Erkem, İlknur Üstün, Ali Gharavi, Peter Steudtner, Veli Acu, Nejat Taştan ve Şeyhmus Özbekli hakkında ise beraat kararı çıkmıştı.
Yerel mahkeme kararının istinaf incelemesini yapan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi kararları onamıştı.
"YETERLİ VE İNANDIRICI DELİL YOK"
Dosyanın temyiz edilmesi üzerine tebliğname hazırlayan Yargıtay Savcısı Mustafa Kurtuluş Deprem, Taner Kılıç hakkında verilen cezanın onanması gerektiğini belirtti. Deprem “terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan ceza alan diğer 3 sanığın ise cezalarının bozulmasını istedi.
Tebliğnamede “Sanıkların örgüt hiyerarşisine dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etiklerinin kabul edilebilmesi için yeterli ve inandırıcı delillerle bu hususun desteklenmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı bulunduğundan hükmün bozulması gerektiği” belirtildi.
Başsavcılık tebliğnamesi, temyiz ile ilgili karar verecek olan Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne gönderildi. Tebliğname daireyi bağlamıyor ancak Yargıtay Başsavcılığı’nın tebliğnameye aykırı kararlara itiraz hakkı bulunuyor.
BÜYÜKADA YALANI ÇÖKÜYOR
İnsan hakları savunucuları 5 Temmuz 2017'de İstanbul Büyükada'daki bir otelde toplantı düzenlemek için bir araya gelmiş, polis toplantıya baskın düzenleyerek 10 hak savunucusunu gözaltına almıştı.
Gözaltına alınmalarından iki hafta sonra "gizli bir toplantıya katılmakla" suçlanan 10 hak savunucusundan 8'i tutuklanmış, tutuklular ilk duruşmada adli kontrol şartıyla serbest bırakılmışlardı.
Uluslararası Af Örgütü'nün o dönemdeki Yönetim Kurulu Başkanı olan Taner Kılıç ise Büyükada'da gerçekleştirilen toplantıdan önce, 6 Haziran 2017'de, İzmir’de gözaltına alınmıştı.
Kılıç üç gün sonra, FETÖ üyesi olmakla suçlandı ve tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderildi.
İlerleyen süreçte mahkeme, o dönemde cezaevinde olmasına rağmen Kılıç'ın "Büyükada'daki gizli toplantıyı" yönettiğini iddia etti ve bu nedenle iki dava birleştirildi.
Davanın tek tutuklu tanığı Taner Kılıç da bir yılı aşkın bir tutukluluğun ardından 15 Ağustos 2018'de tahliye edildi.
