YARGITAY, YAĞMUR ÖNÜT CİNAYETİNDE “OLASI KAST VAR" DEDİ, 5 YIL CEZAYI BOZDU

YARGITAY, YAĞMUR ÖNÜT CİNAYETİNDE “OLASI KAST VAR" DEDİ, 5 YIL CEZAYI BOZDU
Yargıtay 12’nci Ceza Dairesi, Haliç Üniversitesi öğrencisi Yağmur Önüt’ün ölümünden erkek arkadaşı Egemen Vardar’ının “ölürse ölsün” anlayışını sorumlu tuttu. Daire sanığa verilen 5 yıl 10 ay hapis cezasını bozarak, “olası kastla insan öldürme” suçundan 20 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasını istedi.

Dava dosyasındaki bilgilere göre Yağmur, 2019 yılının 19 Nisan’ında öldüğünde 20 yaşındaydı. Haliç Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Bölümü’nde okuyordu. Üniversiteden sınıf arkadaşı Egemen Vardar ile ilişkisi vardı. Bu ilişkiyi her iki tarafın aileleri de biliyordu. Bu nedenle Yağmur, erkek arkadaşının babaannesi ve halasıyla birlikte yaşadığı Küçükçekmece’deki evlerine gidip geliyordu. Olaydan bir gün önce orada kalmıştı. Ertesi gün, evden çıktıktan sonra telefonunun şarj aletini erkek arkadaşının babasının evinde unuttuğunu fark etti ve geri döndü. İşte bu “geri dönüş”, genç kızı yaşamından etti.

DOLAPTA DURAN “POMPALI”

Yağmur eve geri geldiğinde evde arkadaşı Egemen, babası, babaannesi ve halası vardı. Bir süre sonra baba Timuçin Vardar evden çıktı. O sırada bir komşuları, Egemen’in babaannesini ziyarete geldi. Onlar da “babaanne ile komşu rahat sohbet etsin” diye halayla birlikte Egemen’in babasının odasına geçtiler.

Hala ile Yağmur Egemen’in cep telefonundan resimlere bakıyorlardı. Egemen de babasının kıyafet dolabını karıştırıyordu. Dolabın alt kısmında bulunan pompalı av tüfeğini aldı ve sağa sola doğrultmaya başladı. Yağmur’a doğrulttuğu sırada silah sesi yükseldi: Yağmur boynundan vurulmuştu. Kurtarılamadı.

ÜÇ AŞAMADA ÜÇ FARKLI İFADE

Olaydan sonra ilk dava Asliye Ceza Mahkemesi’nde açıldı. Dava burada görülürken mahkemeye bilirkişi raporu geldi. Rapor, olay sırasında tüfeğin çalışır durumda olduğunun sanık tarafından biliniyor olduğu belirtiliyordu. Böyle olunca dosya “kasten insan öldürme” suçundan Bakırköy 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Egemen Vardar müebbet hapis istemiyle yargılanmaya başlandı.

Egemen Vardar dava sırasında ve öncesindeki soruşturma aşamasında sürekli, “şakalaşıyorduk, silah birden ateş aldı” savunmasını yaptı. Ancak ifadelerinde aşama aşama dikkat çeken çelişkiler bulunuyordu.

Olaydan hemen sonra yakalandığında, “Dolabın içinde bulunan pompalı tüfeği dolaba doğru tutarak bir el tetiği düşürdüğünü, sonra tüfek üzerinde bulunan mandalı kırdığını, tüfeği Yağmur’a doğru doğrultarak tetiğe bastığında tüfeğin ateş aldığını” söyledi.

Soruşturma aşamasında baba Timuçin Vardar’ın da ifadesi alınmıştı. Timuçin Vardar, “1,5-2 ay sonra ava gidecektim. Silah doluydu ama oğlum silahlara meraklı olduğu için ona tüfeğin bozuk olduğunu söylemiştim” diye ifade vermişti. Egemen Vardar da bu kez, yakalama anındaki ifadesinden farklı olarak “silahın bozuk olduğunu biliyordum” savunmasına başladı. Savcılıktaki ifadesinde özetle, “Tüfek bozuk olduğu için, içinde mermi olduğunu düşünmüyordum. Silah elimde arkam dönük vaziyetteyken elim tetikteydi. Bir anda silah patladı” dedi. Yani yakalama anındaki silahın çalışır durumda olduğunu gösteren, “tetiği düşürme, mandalı kırma” gibi ifadeler artık “unutulmuştu.”

Egemen Vardar Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ifadelerinde ise bu kez beyanlarına yeni eklemeler yaptı. Örneğin, “silah boştu” demeye başladı. Mahkemedeki ifadesinde de yine özetle, “Elime aldığımda silahın altındaki delikten baktım. Silahın boş olduğunu gördüm. Mekanizmaları ile ve geri çektim. Silahla birlikte ayakta şaka amaçlı, güya ateş ediyor pozisyonlarına geçerek döndüm. O sırada birden silah ateş aldı” dedi.

MAHKEME: 5 YIL 10 AY VERDİ

Bakırköy 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, yargılama sonunda Egemen Vardar’ın kız arkadaşı Yağmur Önüt’ü öldürmesi için bir neden bulunmadığını, şakalaşırken silahın ateş aldığını savunarak sanığı “bilinçli taksirle insan ölümüne neden olmak” suçundan önce 7 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Mahkeme bu kararına dayanak olarak, olayın tek görgü tanığı, sanığın halasının “Şaka yapıyordu, hatta önce bana doğru, ardından dolaba doğru doğrulttu. Sonra Yağmur’a yöneltti” şeklindeki ifadesine dayandı. Mahkeme yine sanığın babasının “silahın bozuk olduğunu söylemiştim” şeklindeki ifadelerini gerekçe gösterdi. Ancak yargılama aşamasında baba Timuçin Vardar’a “Evinde silahlara meraklı bir çocuğun varken, 1,5 – 2 ay sonra gideceğin av için silah neden dolu duruyordu” sorusunu soran olmadı.

Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı önce istinaf talebiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19’uncu Ceza Dairesi’nde incelendi. İstinaf Dairesi yerel mahkemenin kararını yerinde buldu.

YARGITAY: ‘ÖLÜRSE ÖLSÜN’ DEMİŞ

Dosya temyiz üzerine bu kez Yargıtay 12’nci Ceza Dairesi’ne geldi. Daire, Bakırköy 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin ve bu mahkemenin kararını yerinde bulan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararını oybirliğiyle bozdu.

12’inci Ceza Dairesi de sanık Egemen ile ölen Yağmur önceye dayalı bir husumet bulunmadığını, ancak sanığın tüfeğin boş olup olmadığını tam olarak tespit etmeden, eli tetikte olduğu halde Yağmur’a yönelttiğine dikkat çekti. Daire’nin kararında özetle şu değerlendirme yer aldı:

“Sanık, kendisi dahil üç kişinin bulunduğu küçük ebatlı bir odada elinde bulundurduğu av tüfeği ile oynarken av tüfeğini tam karşısında bulunan ölene doğrultmuştur. Bu sırada eli de tetikte bulunan sanığın, bu şekilde bulundurduğu tüfeğin ateş alabileceğini ve ölüm neticesinin gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, öngördüğü neticenin gerçekleşmemesi için çaba sarf etmediği ve dolayısıyla kabullenip kayıtsız kaldığı ölüm neticesinden olası kastla sorumlu tutulması gerekir.”

Buna göre yargılama, Bakırköy 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde, “olası kastla öldürme” suçundan sanık için 20 yıla kadar hapis istemiyle yeniden yapılacak.

 AİLENİN AVUKATI: BİZ KASTEN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNDE ISRARCIYIZ

Yağmur Önüt’ün ailesinin avukatı Esin Yeşilırmak, mahkemenin davanın başından beri sanığa daha az ceza verme yönünde hareket ettiğini savunurken, “Hatta mahkeme, daha tanıklar dinlenirken duruşmaya elinde hazır kararla geldi. Karar flash bellekteydi. Yani karar hazırdı. Bu yargılama sırasında kast hiçbir zaman tartışılamadı. Biz sanığın Yağmur’u kasten öldürdüğü konusunda ısrarcıyız ve şimdi 9 Eylül’de yeniden başlayacak yargılama sırasında bu tezlerimizi savunmaya devam edeceğiz” dedi.

Avukat Yeşilırmak, sanığın tutuksuz olduğunun, hakkında sadece “yurtdışına çıkış yasağı ve ayda bir karakola gidip imza vermek”ten ibaret olan adli kontrol kararının bulunduğunun da altını çizdi.

Özel Haber