Yargıtay'dan HDP'nin kapatılması istemiyle yeni iddianame

Yargıtay'dan HDP'nin kapatılması istemiyle yeni iddianame
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP'nin kapatılması istemiyle yeniden dava açtı. İddianame, Anayasa Mahkemesine gönderildi.

Yargıtay Cumhuriyet BaşsavcılığI, HDP'nin kapatılması istemiyle yeni iddianame hazırladı. Yaklaşık 850 sayfalık iddianade 500 partili hakkında siyasi yasak istendi.

Anayasa Mahkemesi (AYM), Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kapatılmasına ilişkin dava açılması talebiyle hazırlanan ilk iddianameyi eksik bulmuştu. AYM, iddianameyi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iade etmişti. Karar oy birliğiyle alındı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli karara tepki gösterdi, "HDP'nin kapatılması kadar Anayasa Mahkemesi'nin de kapanması artık ertelenemez bir hedef olmalıdır" demişti.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP hakkında kapatma istemiyle hazırlanan ikinci iddianame ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. HDP'nin kapatılması istemiyle hazırlanan ilk iddianamenin iade edildiğini anımsatan Şahin "Dosya kapsamında sunulan delillerle Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemler sıralanmış, davalı Partinin bu eylemlerin odağı haline geldiği tereddüde yer vermeyecek şekilde iddianameye dercedilmiştir.  Ayrıntıları iddianamemizin “GİRİŞ” kısmında da açıklandığı üzere iade sebeplerine katılmamakla birlikte dosyanın sürüncemede kalmaması için eksiklik olarak belirtilen ancak iade sebepleri içinde gösterilmeyen birtakım hususlar da araştırılarak iddianame yeniden tanzim edilmiştir" ifadelerini kullandı. Şahin, şöyle devam etti:
"Demokrasinin olmazsa olmaz unsurlarından olan siyasi partilerin faaliyetlerini Anayasa ve kanun hükümleri çerçevesinde sürdürecekleri, Anayasa’da yer alan hak ve özgürlüklerin hiçbirini, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne halel getirmeyi amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanamayacakları Anayasa’nın 3, 4 ve 68/2-3. maddelerinde öngörülmüştür.
Siyasi partilerin kapatılması tedbiri tüm ileri demokrasilerde uygulanmaktadır. Katılımcılığın esas alındığı her durumda gözetilmesi gereken en önemli husus, Anayasa'nın tanıdığı hak ve özgürlükleri yok edecek, tamamen ortadan kaldıracak bir sisteme geçit verilmemesidir. Devletin tekliği, ülkenin bütünlüğü ile ulusun birliği Anayasanın temel ilkelerindendir. Siyasi partiler de diğer kurum, organ ve kişiler gibi bu temel ilkeler doğrultusunda faaliyet göstermek zorundadır.
Halkların Demokratik Partisinin eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına aykırı bulunmuş ve davalı Parti aynı zamanda hemen hemen tüm organları, üyeleri ve teşkilatları vasıtasıyla bu nitelikteki suçları işlemiş, işlenmesini tahrik ve teşvik etmiştir. Bu nitelikteki eylemler kimi zaman davalı Parti genel başkanları da dahil olmak üzere parti organlarınca kararlılık içinde, kimi zaman ise bu nitelikteki fiiller parti üyelerince yoğun bir şekilde işlenmiş ve bu durum değişik kademelerdeki parti organlarınca açıkça benimsenmiştir. 
Bu itibarla; davalı Partinin Anayasa'nın 68/4. maddesine aykırı eylemleri nedeniyle Anayasa'nın 69/6 ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası’nın 101/1-b ve 103/2. maddeleri uyarınca temelli kapatılmasına karar verilmesini talep etmek zarureti doğmuş ve Anayasa Mahkemesine kamu davası açılmıştır."

Gündem