Yavuzyılmaz İliç raporunu açıkladı: Kurum hala İliç'e gitmedi

Yavuzyılmaz İliç raporunu açıkladı: Kurum hala İliç'e gitmedi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, İliç maden faciasının raporunu açıkladı. Yavuzyılmaz, Murat Kurum'un faciada sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, "Hala felaket bölgesine gitmemiştir. Bu da Murat Kurum’un suçluluk psikolojisinin bir sonucudur." dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, 13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan'ın İliç ilçesinde Anagold’un işlettiği altın madeni sahasında yaşanan liç kaymasına ilişkin hazırladıkları raporla ilgili CHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.

"Dünyanın en tehlikeli ve en yüksek yığın liç sahasıdır"

Raporun içeriğine ilişkin bilgi veren Yavuzyılmaz, “Bu felaket, siyanür içerikli milyonlarca ton yığın liç malzemesinden oluşan yapay bir dağın kaymasıdır.” dedi. Yığın liç sahasının yüksekliğinin 200 metrenin üzerinde olduğuna işaret eden Yavuzyılmaz, “Bu berbat bir dünya rekorudur. Dünyanın en tehlikeli ve en yüksek yığın liç sahasıdır.” ifadesini kullandı.

"Murat Kurum, hala TBMM Çevre Komisyonu Başkanı"

ANKA'nın haberine göre Yavuzyılmaz, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki'nin bölgeye bir hafta sonra geldiğini hatırlattı. Yavuzyılmaz, "İkinci kapasite artışına ve yanlış birçok uygulamaya imza atan dönemin Çevre Bakanı Murat Kurum, ayrıca hala TBMM Çevre Komisyonu Başkanı olduğu halde felaket bölgesine gitmemiştir. Bu da Murat Kurum’un suçluluk psikolojisinin bir sonucudur" diye konuştu.

"Alanda üretim baskısı var"

Yavuzyılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Anagold şirketinin yüzde 80’i Amerika ve Kanada borsalarında işlem gören SSR Mining, yüzde 20’si AK Parti’ye yakınlığıyla bilinen Çalık Grubu'na bağlı Lidya Madenciliktir. Aynı liç sahasına başka bir ruhsat sahasından oksitli cevherini getirip yığma yapan bir şirket daha vardır. Bu şirketin adı Kartaltepe Madenciliktir. Bu şirketin ortakları da ne tesadüftür ki yine SSR Mining ve Lidya Madenciliktir. Yani kayma yaşanan yığın liç sahasında bir değil iki şirketin üretim baskısı vardır."

Felaketin gerçekleştiği yığın liç sahasına 4 faz şeklinde bir yığılma yapıldığını anlatan Yavuzyılmaz, bunun 200 metrenin üzerinde kimyasal bir malzeme olduğunu kaydetti. Yavuzyılmaz, yığın liç sahasının dönemin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un ÇED olumlu raporu onayıyla kapasite fazlası üretim ve denetimsizlik nedeniyle yıkıldığını söyledi.

İşletmenin çevre izin ve lisansının iptal edilmesine rağmen, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Anagold’a verdiği 6 işletme ruhsatının iptal edilmediğini vurgulayan Yavuzyılmaz, maden sahasının fay hatları üzerinde olduğuna dikkati çekti. Yavuzyılmaz, şunları kaydetti:

"Geçtiği her yere zehir taşıma riski barındırıyor"

"Maden sahasının güneybatısında 16 km mesafede Malatya fay hattı (7,5 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeli var), güneydoğusunda 10 km mesafede Munzur fay hattı (7,4 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeli var), kuzeybatısında 10 km mesafede Divriği fay hattı var. Ayrıca Devlet Su İşleri (DSİ) ÇED Raporu görüşünde, 'Proje sahası herhangi bir içme ve kullanma suyu havzasında bulunmamaktadır' diyor. Oysaki saha Karasu Nehri ve Bağıştaş Barajı havzası içinde yer alıyor. Öyle ki felaketten sonra toprağa yayılan siyanür ve ağır metaller içeren kimyasal içerikli malzeme yer altı sularına karışarak Fırat Nehri üzerinden 9 il ve 3 ülkeyi geçerek Basra Körfezi'ne dökülüyor ve geçtiği her yere zehir taşıma riski barındırıyor.”

"AKP şirketin bir cebinden 16 milyon alıyor, diğer cebine 222 milyon lira koyuyor"

Şirkete ceza ve vergi indirimi yapıldığını da belirten Yavuzyılmaz, “16 milyon 441 bin TL ceza kesildi. İliç’teki maden ocağıyla ilgili şirketin Türkiye’de silinen vergi, faiz ve ceza tutarı 7 Milyon 218 bin dolar. Güncel kurla 222 Milyon TL. Yani AKP şirketin bir cebinden 16 milyon alıyor, diğer cebine 222 milyon lira koyuyor." dedi.

Facianın sorumluları olarak tutuklananların da çalışanlar olduğuna işaret eden Deniz Yavuzyılmaz, "En son 2 mühendis daha tutuklandı. ODTÜ birincisi, yeni mühendis Murat Kaan Akpolat. Görülüyor ki AK Parti bir kez daha bu yaşananların tüm sorumluluğunu çalışanların üzerine atmak istiyor. Sorumluluk çalışanların üzerine atılmak isteniyor. Felaketin önünü açan onayları veren siyasi sorumlular yargıdan kaçırılmak isteniyor" şeklinde konuştu.

"Basamak yükseklikleri aşıldı"

Tutukluların ifadelerine göre çatlakların olay günü sabah tespit edildiğini hatırlatan Yavuzyılmaz, "Buna rağmen 12.00-12.15 arasında patlatma yapıldı. Yığın liç sahasında 8 metre olması gereken basamak yükseklikleri aşıldı. Yığın liç sahası tasarımında hata şüphesi var. İlk kayma 33. basamakta oldu. Oysa Anagold’un resmi internet sitesine göre, yığın liç sahasının her fazının her biri 8 metre yüksekliğine sahip 8 basamaktan oluşmalıydı. Buna göre hesaplandığında 4 fazda maksimum 32 basamak olması gerekiyordu." diye konuştu. (Kısa Dalga)

Gündem