Yeni Şafak yazarı Ünal: Profesörün oyu 1 ise halkın oyu 10 kadar değerlidir

Yeni Şafak yazarı Ünal: Profesörün oyu 1 ise halkın oyu 10 kadar değerlidir
Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal, eğitimden uzak kalan halkın “daha az formatlanmış” olduğunu belirterek, “İyiyi kötüden ayırma yetisi iyi eğitimliye göre daha güçlüdür. Yani profesörün oyu 1 sayılıyorsa, halkın oyu 10 sayılacak kadar değerli, anlamlı ve isabetlidir” dedi.

İktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak Gazetesi yazarı Aydın Ünal, halkın “eğitimden uzaklaştıkça iyiyi kötüden ayırma yetisinin güçlendiğini” savundu.

Ünal, “Muhaliflere öğütler” başlıklı yazısında, halkın Batı tarzı bir aydınlanma yaşamayacağını ifade ederek, “Yaşam tarzı ve tercihlerinizle toplumun büyük kesiminden ayrılıyorsunuz. Üzerinizde bir iktidar ya da mahalle baskısı olmadığı halde kendinizi rahat hissetmiyor, toplumun tamamı sizin gibi olsun istiyorsunuz. Bu hiçbir zaman olmayacak” dedi.

Ünal’ın yazısından ilgili bölüm şöyle:

“1. Kendinizi akıllı, eğitimli, aydınlanmış görüp sizin dışınızdakilerin aptal, eğitimsiz, cahil oldukları yanlışından vazgeçin. Mesele akıl ya da zekâ ise, Cumhur İttifakı’na oy verenler gayet akıllı ve zekiler. Mesele eğitimse, Cumhur İttifakı seçmeni içinde sizden daha iyi eğitim almış büyük bir kitle var. Eğer mesele “aydınlanma” ise, aydınlanmanın bir ceket gibi askıdan alınıp giyilmeyeceğini, etnik köken gibi yaradılıştan gelen bir vasıf olmadığını, üzgünüm ama bu coğrafya insanının istisnasız Batı tarzı bir aydınlanma yaşayamayacağını artık lütfen anlayın.

2. Kendinizi çok eğitimli, akıllı, aydınlanmış görmenin getirdiği bir kibirle gözlerinizi gerçeklere kapatıyor ve çok kolay manipüle ediliyor, çok kolay yönlendiriliyorsunuz. Kendinizi ülkenin en özgür ve en sorgulayıcı kitlesi zannetmenin verdiği özgüvenle istihbarat örgütlerinin, algı operasyoncularının oyuncağı oluyorsunuz. Örneğin Suriyeli nefretinizi Suriye istihbaratı ya da Nusayri/Şii lobisi besliyor. FETÖ’cüler sizi parmağında oynatıyor. Yeteneğini kaybettiği için kendisini politikaya vermiş sözüm ona sanatçılar, şarlatanlar sizi hayal dünyasının bir o duvarına, bir diğerine vuruyor. Kendinize bir an dışardan bakabilseniz, sapık bir tarikatın müritlerinden farklı görünmediğinizi siz de görebilirsiniz. Kanaat önderlerinizi gözden geçirin.

3. Propaganda ve kampanyanın oy’a etkisinin, çok çok iyi yapılsa bile, azami 3 puan olduğu söylenir. Ki, propaganda, hazır alıcıya yapılır, yani propagandaya maruz kalan kişi zaten ikna olmaya meyilli kişidir. İktidarın propaganda üstünlüğünün oylara etkisi son derece sınırlıdır. Kendinizi bununla kandırmayın. Toplumu anlamadıkça ve güvenini kazanmadıkça oy alamazsınız.

4. Halkın zihni berraktır. Halk eğer eğitimden uzak kalmışsa, daha az formatlanmıştır ve iyiyi kötüden ayırma yetisi iyi eğitimliye göre daha güçlüdür. Yani profesörün oyu 1 sayılıyorsa, halkın oyu 10 sayılacak kadar değerli, anlamlı ve isabetlidir. Ne vaatlerle, ne de tehditlerle halkı kandıramazsınız. O kimin ne olduğunu çok iyi bilir.”

Ünal, ayrıca “Yaşam tarzı ve tercihlerinizle toplumun büyük kesiminden ayrılıyorsunuz. Üzerinizde bir iktidar ya da mahalle baskısı olmadığı halde kendinizi rahat hissetmiyor, toplumun tamamı sizin gibi olsun istiyorsunuz. Bu hiçbir zaman olmayacak. Bu toplumda muhafazakârlık, dindarlık asla tükenmeyecek. Bunu hazmetmeniz gerekiyor” ifadelerini kullandı. (Kısa Dalga)

Gündem