YSP'li Hatimoğulları'ndan Akbelen açıklaması: Enerji ihtiyacı için değil Limak’ın sermaye ihtiyacı için

YSP'li Hatimoğulları'ndan Akbelen açıklaması: Enerji ihtiyacı için değil Limak’ın sermaye ihtiyacı için
TBMM Genel Kurulu özel oturumunda konuşan YSP'li Tülay Hatimoğulları, "Bizim bu linyit kömürüne çok mu ihtiyacımız var? Türkiye’nin şu an öyle bir çalışmaya ihtiyacı yok. Ama Limak’ın sermayesini büyütmeye ihtiyacı olduğu için AKP Limak’ın lehine bir karar alıyor" dedi.

TBMM Genel Kurulu bugün, CHP’nin talebi üzerine Akbelen’deki ağaçların kesilmesi gündemiyle olağanüstü toplandı. AKP ve MHP milletvekilleri, daha önce vergi artışları ve zamları görüşmek üzere yapılan olağanüstü toplantıda olduğu gibi, yine TBMM Genel Kurulu Salonu’na, toplantı yeter sayısına ulaşıldığının belirlenmesinin ardından girdi.

Genel Kurul'da Yeşil Sol Parti grubu adına söz alan Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, AKP sıralarının bomboş olduğunu belirterek, "Dışarıdan bakıyorlar; izliyorlar ve birazdan gelecekler, çoğunluğu elde edecekler ve diyecekler ki biz Akbelen sorunuyla ilgilenmiyoruz, hadi kapatıyoruz deyip gidecekler. Ne yazık ki bunu defaatle yaptılar ve bugün de yapacaklar. Umarım ki bir ezberimizi bozarlar" dedi.

Bu toplantı çağrısını esasen Akbelen, Antakya Dikmece ve Cudi'nin eteklerinde yaşayan köylülerin yaptığını söyleyen Hatimoğulları, "Bizden, bu halkın bir beklentisi var. Ağaç kesiminin durdurulmasını, orman yangının durdurulmasını istiyorlar. Beklentileri sadece muhalefetten değil, Cumhur İttifakı’nda vicdan sahibi milletvekillerinden de beklentileri var. Biraz sonra yapılacak oylamada da Cumhur İttifakı mensubu olan milletvekillerinin ümit ediyor ki halkımız, kendi partilerinin resmi tutumu dışında bir tutum ortaya koyarlar, seçmenlerinin sesini dinlerler, ellerini vicdanlarını koyarlar ve burada bu oylamanın kaderini değiştirebilecek bir adım atabilirler" diye konuştu.

"Enerji ihtiyacı için değil Limak’ın sermaye ihtiyacı için"

Hatimoğulları, şöyle devam etti:

"Bizim bu linyit kömürüne çok mu ihtiyacımız var? Hayati bir önemde mi? Değil. Bununla ilgili uzmanların yapmış olduğu çalışmada Türkiye’nin enerji ihtiyacının sadece yüzde bir buçuğu karşılanıyor. Kaldı ki enerji, zaten başka yerlerden karşılanıyor. Türkiye’nin şu an öyle bir çalışmaya ihtiyacı yok. Ama Limak’ın sermayesini büyütmeye ihtiyacı olduğu için AKP Limak’ın lehine bir karar alıyor.

"Ormandaki ağaçların kesilmesi demek, aynı zamanda Bodrum’un beş milyar dolarlık turizm gelirini de ortadan kaldırmak demek. Yani bu iktidar, sadece bölgeyi susuz bırakmıyor aynı zamanda orayı turizmi bitirecek. Yani tarımdan sonra sıra turizm sektörünü dolaylı yollarla bitirmek olacak.

"Doğa kıyımı bir tek burada mı? Hayır. Bakın Cudi Dağı’nda günlerce yangın devam etti ama bu Parlamento’da bir kere bile gündem olmadı. Cudi Dağı’ndaki yangın ilk mi yaşanıyor? Hayır. Daha önce de defaatle yaşandı. Daha önce de korucular tarafından ağaçlar tek tek kesildi ve ağaçların ticareti yapıldı. Burada iki şey amaçlanıyor, Oradaki bölgeyi insansızlaştırmak, çoraklaştırmak, daha çok karakol, kalekol yapmak.

"Hatay'da deprem günü bir tane kepçe yokken şimdi trafiğinden geçilmiyor"

"Bu ceberut iktidarı ne yazık ki sadece bu bölgelerle sınırlı değil. Antakya Dikmece bölgesinde yine Akbelen’e benzer sorunları yaşadık ve orada yine değerli halkımız, askeri, polisin gazıyla ve copuyla karşı karşıya kaldı. İktidar ve kapitalizmin sömürü sitemi zalimliğini o kadar büyüttü ki deprem bölgesinden bile rant elde etmekte hiçbir beis görmedi. Deprem bölgesinde, depremin yaşandığı ilk günlerde seferberlik ilan etmeyip, OHAL ilan edip şimdiyse enkaz kaldırmak ve yeni inşaat yapmak için seferber olan inşaat şirketleri ve onların araçları ne yazık ki deprem günü bir tane kepçeye dahi ihtiyaç duyduğumuz zaman yanımızda değilken şimdi onların trafiğinden geçemezsiniz sokaklardan. Niye? Çünkü bu işin içinde rant var. Ama insan kurtarmak için bu iktidar bir seferberlik ilan etmedi. Şimdi Dikmece’de zeytinlik alanları keserek orada sözüm ona deprem konutları yapacaklar. Zeytinlikleri kesmek yerine daha elverişli topraklar araştırılarak, Hazine arazileri elbette kullanılarak bu konutlar yapılabilir. Fakat bunu yapmıyorlar; zeytin kesmeyi tercih ediyorlar.

"Arap Alevileri yalnız bırakılıyor"

"Ama yine Antakya halkının şöyle bir serzenişi var: Depremde biz çok yalnız bırakıldık; sonrasında da yalnız bırakıldık özellikle Arap Alevilerin yoğun yaşadığı bölgelerin hızla kamulaştırılmasında bir art niyet görüyorlar. Çünkü, bu iktidarın, devlet geleneğinin ne kadar ötekileştirici olduğunu bu toplum bizzat yaşayarak tanık olduğu için demografik yapıyı değiştirmek için özellikle hiçbir zemin etüdü yapılmadan burada deprem konutları adı altında bir demografik yapı değişiminin hedeflendiğine dair toplumda çok ciddi bir kaygı var. Bu kaygıyı gidermek de bu Parlamento’nun ana görevlerinden birisidir.

"Bugün Dikmece halkı, Akbelen halkı bizim gruplarımızı da ziyaret etti. Parlamento’yu da ziyaret etti. Sorunlarını bize aktardı ve bizler onlara söz veriyoruz. Bu sorunlar çözülene dek bizler hem Parlamento’da hem de Parlamento dışında sizlerle yan yana olacağız. Dayanışma içerisinde olacağız.” (ANKA)

Gündem