Altan Öymen için mecliste tören: Kılıçdaroğlu taziyeleri kabul eden Özel ve Çetin'e eşlik etmedi

Kısa Dalga- Tedavi gördüğü hastanede çoklu organ yetmezliği nedeniyle yaşamını yitiren eski CHP Genel Başkanı ve gazeteci Altan Öymen için TBMM önünde cenaze töreni düzenlendi.

Öymen'in cenaze programı kapsamında TBMM'deki törenin ardından CHP Genel Merkezi'nde de ayrıca bir tören düzenlenecek. Öymen'in yarın ikindi namazının ardından Teşvikiye Camii'nde kaldırılarak Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilecek.

Törene bir çok siyasi ismin yanı sıra MHP lideri Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Hikmet Çetin, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da katıldı. Kızı Aslı Öymen, taziyeleri kabul etti.

Öymen adına taziyeleri CHP Lideri Özgür Özel kabul etti

Törende CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP eski Genel Başkanları Hikmet Çetin ile Kemal Kılıçdaroğlu kol kola girdi. Hikmet Çetin ve Devlet Bahçeli'nin el ele yürümesi dikkat çekti.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel son TBMM'de yapılan törende Altan Öymen adına taziyeleri kabul etti. Burada Özel ile Kılıçdaroğlu tokalaşırken, Kılıçdaroğlu daha sonra taziyeleri kabul eden CHP lideri Özgür Özel ve eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin'e eşlik etmeden TBMM'den ayrıldı.

CHP Genel Merkezi'nde tören

Meclisteki törenin ardından Öymen için CHP Genel Merkezi'nde anma töreni yapıldı.

CHP lideri Özel şöyle konuştu:

"En zor ve en kolay görünen kararlarda da hep danışmaya çalıştım. Hep de faydasını gördüm. bir tuşlu telefonu var, çaldığında açmazsa geri dönmeyebiliyor. Bir gün aradım ve 'genel başkanım' diyerek açtı. 'Hayırlı olsun, yeni telefon almışsınız' dedim. 'Hayır efendim, sık aradığınız için numaranızı ezberledim' dedi.

Genel Başkanlığı döneminde önce parti meclisi oluşamayıp sonra o yıldızlar karması parti meclisi oluştuktan sonra İstanbul'daki ilk program... Program bitişi eşlik ediyorlar otele kadar. Asansörün kapısında binmiyor, geri dönüyor. Birlikte dışarı yürüyorlar ve bir süre sonra soruyorlar neden yürüdüğünü. 'Efendim siz partililiğin gereğini yaptınız. Ben iki hanımefendiyi arabalarına kadar götüreyim' diyor. bu centilmenliği başka nerede bulabilirsiniz?

Tam 75 yıldır tam bir nefer... Tüzük değişecek genel başkanlar görüş almak benim görevimdi. Oturduk, yemek yiyip tüzük konuşacağı. Ne içersiniz diyorlar. Öldür Allah ben söylemeden kimse söylemez. Balık çorbası diyorum. Örgüt disiplini gereği genel başkan ne içerse onu içeceğiz diyor. İş tatlıya gelince dedim ki 'Benim aram yok...' 'O zaman örgüt disiplini bir yere kadar, ne tatlı var evladım' dedi.

Geçen gün memleketi Trabzon'dan birçok merkez medyanın yayınlamadığı mitingde hemşerileri ona dakikalarca süren alkışlarla ona veda ederken ANKA sesimizi tüm Türkiye'ye duyuruyordu. Bugün sesimiz, mitinglerimiz sansürlenmiyorsa onun kurduğu ajans sesimize kulak verdiği içindir.

'Vefamızı yapılacak ilk seçimlerde CHP'yi birinci parti ve iktidar yaparak ödeyeceğiz'

Son anına kadar meyve vererek öldü. Son anına kadar umut verdi. Onunla birlikte oturabilen, sohbet edebilen, gazeteciliği onunla yapabilen herkes minnetlerini ifade ediyor. Bana en çok şunu sevdiğini söyledi. 31 Mart akşamı o kürsüde bir konuşma yaptınız ya... 'Partinin önceki genel başkanlarına mevcut genel başkanın verebileceği en önemli şey partiyi birinci yapmaktır' dedi. Canımız genel başkanımıza vefamızı yapılacak ilk seçimlerde CHP'yi birinci parti ve iktidar yaparak ödeyeceğiz. Buna huzurunda söz veriyor ve yemin ediyorum."

Törende konuşma yapan Cumhuriyet Vakfı Genel Sekreteri ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Işık Kansu, şunları söyledi:

“Altan ağabey ile ilk tanışmam, gazeteciliğe başladığım 1970’li yılların ikinci yarısında oldu. Altan ağabey, benim araştırmacı gazetecilik simgemdi. Çünkü Altan ağabey, Uğur Mumcu ile birlikte, o dönem iktidarı da sarsıyordu bir gazeteci olarak. Dönemin Başbakanı’nın yeğeninin ‘hayali ihracat dosyası’nı ortaya koymuştu.

'Meslektaşlarımın, gazetecilerin, CHP’nin, yurttaşların, ailesinin başı sağ olsun'

Cumhuriyet’in bir geleneği vardır, kucaklayıcı bir niteliği vardır. Altan ağabeyimiz 12 Eylül cuntasının en şiddetli dönemlerinde bizimle birlikte cesaretli bir gazetecilik yaptı. Altan ağabeyi nasıl tanımlarım? Çelebi ve sakin bir kişilik, gazetecilikte gerçekten nesnel ancak ilkeli ve gerçekçi. Bize, gazetecilere, meslektaşlarımıza gerçekten bu anlamda yol gösterdi, örnek oldu. Onu siyasette hepimiz yakından izledik. Bütünleştiriciydi, tutarlı bir görev insanı olarak öne çıktı. Yaşamı boyunca izlediği yol, yazıları, kitapları, anıları ve en önemlisi iyi insanlığı ile halkın unutulmazları arasında yer aldı. Meslektaşlarımın, gazetecilerin, CHP’nin, yurttaşların, ailesinin başı sağ olsun. Anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Saygılar...”

Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Özay Şendir ise şöyle konuştu:

“Bugün huzurlarınızda sadece hüzün değil, Altan ağabey ile beraber çalışabilmenin onurunu yaşamış ve bundan feyz almış birisi olarak geldim. Birkaç Altan Öymen portresinden bahsetmek isterim; önce 366 gün öncesine gidelim. Kıbrıs, hava 39 derece, Altan ağabey 92 yaşında. Kaldığımız otelde onurlarına bir öğle yemeği verilecek. Otelin asansörleri çalışmıyor. ‘Özay, merdivenden inelim, ben geç kalmayayım ayıp olur’ dedi. Altan ağabeyi anlatan özelliklerden bir tanesi bu. Ama 18 yaşında, babası iki dönem Trabzon milletvekilliği yapmış bir CHP’li, CHP’nin yayın organı olarak bilinen bir gazeteye girmek için defalarca o kapıyı aşındırdı. ‘Ben gazeteci olmak istiyorum’ dedi. Ne bir telefon, ne bir torpil, ne başka bir şey...

'Altan ağabey, Türkiye’de askeri darbeleri gülünç duruma düşürmüş adamdır'

Altan Öymen portresine devam edelim. ANKA Ajansı’nı kurdu. Medya yöneticiliği yarı güç vehmeder, odalar çok önemlidir. Altan ağabeyin odası yoktu. Özel görüşmelerini mutfakta yapardı. Altan ağabey, Türkiye’de askeri darbeleri gülünç duruma düşürmüş adamdır. 12 Mart cuntası, Altan ağabeyi, Sofya uçağını kaçırmakla suçladı ve yargıladı. Mamak Cezaevi’nde Uğur Mumcu kağıttan uçak yapıp, üzerine ‘Sofya uçağı’ yazıp onu atıyordu. Ve cümle şuydu; ‘Altan uçak kaçırırsa, sadece geç kaldığı için kaçırır.

'Altan ağabeyseniz, siz yazarsınız, herkes sizi konuşur'

12 Eylül, Altan ağabeyin mesleğini elinden aldı. Eski siyasetçi, konuşması yasak. Köşe yazması da yasak. Altan ağabey döndü, Türkiye’nin şehirlerini dolaşmaya başladı. Adana’ya gitti. Adana kebabında soğan olur mu, olmaz mı tartışmasını ‘Adana Kebap Doktrini’ diye yazdı, Türkiye’de yer yerinden oynadı. Kalemin gücü tam da budur işte. İlla siyaset yazmak gerekmez. Altan ağabeyseniz, siz yazarsınız, herkes sizi konuşur.

'Türkiye’de medya kuşağındaki her önemli isimde Altan ağabeyin payı vardır'

Altan Öymen portrelerine daha devam edebiliriz ama şunu söylemekten onur duyarım; söz verdiği zaman hep yaptı. Bir kere bile geç kalmadı. Hep dinledi. Yol göstericiliği gözüne sokmadan, seni değerli olduğuna inandırarak yaptı. Türkiye’de medya kuşağındaki her önemli isimde Altan ağabeyin payı vardır. Altan ağabey gibi dostunun olmasını herkes ister ama asıl önemli olan nedir biliyor musunuz? Altan ağabey ile karşı karşıya olsanız bile, Altan ağabey kimseye pusu kurmazdı. Altan ağabeyin karşıtlığı da mertçeydi. Bu çok özlediğimiz, çok aradığımız bir özellik.

Bir tiyatro eseri vardır ‘Ağaçlar Ayakta Ölür’ diye. Altan ağabey 1932 doğumlu. Bu cumhuriyetin ilk kuşakları, hep bu ülkeye borçlu ölmekten korktular. ‘Aman bu cumhuriyet bize çok şey verdi, biz devlete borcumuzu ödeyelim’ dediler. Altan ağabey alacaklıydı. ‘Ağaçlar Ayakta Ölür’ bir tiyatro eserinin adı ama ‘Cumhuriyetin Çınarları’ aramızdan ayrılsalar da hiç ölmezler."

Eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen için CHP Genel Merkezi'nde cenaze töreni düzenlendi.

????“Bir tiyatro eseri vardır ‘Ağaçlar Ayakta Ölür’ diye. Altan ağabey 1932 doğumlu. Bu cumhuriyetin ilk kuşakları, hep bu ülkeye borçlu ölmekten korktular. ‘Aman bu cumhuriyet bize çok şey… pic.twitter.com/Wy7WkITzM9

— Kısa Dalga (@kisadalgamedya) July 21, 2025