Bekir Ağırdır: Mazbut modernlerdeki değişimi herkes ıskalıyor
Kısa Dalga - Araştırmacı Bekir Ağırdır, KONDA’da geliştirdikleri “hayat tarzları kümelerinden” ve “muhafazakâr modernler”, “endişeli modernler” tanımlamaları üzerinden toplumsal değişimi analiz etmeye çalıştığını yazdı.
T24'teki köşesinde Ağırdır, değişime dikkat çekerek "Mazbut modernler için en kısa tanım, cumhuriyetin coşkulu ilk yıllarının ve eğitiminin biçimlediği, “endişeli modernlerin” anne babaları ya da modernleşmenin bir önceki kuşakları ve içtenlikli öncüleri oldukları. Dörtte biri emeklilerden oluşan mazbut modernler, şimdi şehirde hayatta kalma mücadelesi veriyor. Dışarıda yemeklere, konserlere, tiyatroya, tatile gitmek gibi kentli ve modern yaşam aktivitelerini devam ettirmekte zorlanıyorlar" ifadesini kullandı.
Ağırdır'ın yazısının ilgili kısmı şöyle:
"Dörtte biri emeklilerden oluşan, gelir seviyesi ülke ortalamalarında olan mazbut modernlerin, şehir yaşamında hayatta kalma mücadelesine devam ettiğini söylemek mümkün. Eğitim ve kültür seviyeleri diğer kümelere göre biraz daha yüksek olduğu halde araba almak ya da yenilemek, dışarıda yemeklere, konserlere, tiyatroya, tatile gitmek gibi bazı kentli ve modern yaşam aktivitelerini devam ettirmekte zorlanıyorlar. Galiba “mazbut modernler” için en kısa tanım, cumhuriyetin coşkulu ilk yıllarının ve eğitiminin biçimlediği, “endişeli modernlerin” anne babaları ya da modernleşmenin bir önceki kuşakları ve içtenlikli öncüleri olduğu.
Bu kümenin demografik özellikleri ilk bakışta Türkiye ortalamalarından farklı görünmüyor. Örneğin yaş, eğitim, gelir ve hane büyüklükleri ülke ortalamalarında. Ne çok genç ne çok yaşlı, ne çok fakir ne çok zengin. Bununla birlikte bazı farklılıklar göze çarpıyor. Bekâr oranı düşük ama evli olanların çoğunluğu görücü usulüyle değil, karşılıklı karar vererek evlenmiş.
Neredeyse hepsi kentlerde ve metropollerde yaşayan bu küme insanlarının üçte ikisi artık apartmanlarda ve çekirdek aile olarak oturuyor. On beş yıl önce yarısı müstakil, geleneksel tip evlerde yaşıyorken bugün muhtemelen kentsel dönüşüm projelerinin muhatapları.
Devletin dini ve etnik grupları desteklemesinden yanalar
“Mazbut modernler”, “endişeli modernler” olarak tanımladığımız kümeden sonra en özgürlükçü ikinci küme. Devletin hem dini hem de etnik grupları desteklemesinden yanalar.
Kadınların toplumdaki yeri konusunda eşitlikçi ama geleneksel bir yaklaşımları var: Kürtajı, tüp bebeği, malın kadının üstüne yapılmasını onaylıyor ama beraber yaşamak için resmi nikâh gerektiğini düşünüyor. Değerlerindeki bazı tutuculukların referansları dini inançları değil geleneksel değerlerden besleniyor, çok büyük kısmı inançlı ama dindar değiller, ibadetle ilişkisi en zayıf kümelerden birisi.
“Mazbut modernler” oldukça laik değerlere sahipler. Ülkede şeriat gelme olasılığından en çok korkanlar da bu kümede yer alıyor. Çok net bir iktidar karşıtı pozisyonları var. CHP’yi belki de en çok eleştiren, yetersiz gören ama yine de üçte ikisi CHP’ye oy veren insanlar.
Demografik veriler ve değerleri modern bir yaşama ait olduklarını, bir anlamda Cumhuriyet projesini derinden benimsemiş kitlelerden oluşan bir küme olduklarını gösterir gibiyse de gündelik hayat pratikleri, ekonomik koşulları, imkanları ve sahiplikleri açısından genelde toplumun ortalamasında yer alıyor, bazı konularda ise iyice geride kalıyorlar. Örneğin makyaj yapmaları, yılbaşı kutlamaları, ev içi rollerde ataerkilliğin çok baskın olmaması dikkati çekerken, en az bunlar kadar modern yaşam biçimine işaret ettiğini düşündüğümüz lokantaya, kafeye, konsere gitmek, spor yapmak gibi davranışlarda toplum genelinden çok da farklı değiller. Kitap okumak, gazete ve medya takibi en yoğun olan, dışarıya ve dünyaya en açık kümelerden de birisi mazbut modernler.
Dikkate almamız gereken en önemli kümelerden biri
Hayat tarzları bakımından mazbut modernler olarak adlandırdığımız küme yetişkin nüfus içinde yüzde 8 mertebesinde. Emekliler 15 yaş üstü 67 milyon nüfus içinde 15.9 milyonla neredeyse ev kadınlarından sonraki en büyük demografik küme. Yaşlı olarak kabul edilen 65 yaş ve üstü nüfus 85 milyon içinde 8.7 milyon kişiyle yüzde 10 mertebesinde. Kısaca hangi kategorileştirmeden bakarsak bakalım önümüzdeki yılların gidişatını düşünürken, tasarlarken dikkate almamız gereken en önemli kümelerden birisini konuşuyoruz.
Türkiye yaşlanıyor ya da demografik fırsat penceresi kapanıyor cümlelerini sık duyuyoruz ama ne yapmamız gerektiğini fazla konuşmuyoruz henüz. Yandaki tabloya ve grafiğe baktığımızda 1935 yılından bu yana nüfusun nasıl bir ivmeyle arttığını, yaş grupları arası kümelenmelerin nasıl değiştiğini daha açık görüyoruz." (Haber Merkezi)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.