BTP lideri Baş'a Erdoğan'a hakaret soruşturması: Yurtdışına çıkış yasağı verildi

BTP lideri Baş'a Erdoğan'a hakaret soruşturması: Yurtdışına çıkış yasağı verildi
Hakkında Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla soruşturma başlatılan BTP lideri Hüseyin Baş için yurtdışına çıkış yasağı ve haftada iki gün imza atma zorunluluğu getirildi.

Kısa Dalga - İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, hakkında "Cumhurbaşkanı'na hakaret" iddiasıyla soruşturma başlatılan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'la ilgili yazılı açıklama yaptı.

Başsavcılık açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"Bağımsız Türkiye Partisi Genel başkanı Hüseyin Baş isimli şahıs hakkında 22/12/2024 tarihinde partisinin bir toplantısında yapmış olduğu konuşma ile ilgili olarak Cumhurbaşkanına Hakaret suçundan dolayı başlatılan re'sen soruşturma kapsamında; Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından ifadesinin alınmasını müteakip, Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinden belirlenen yerlere başvurmak ve yurt dışı çıkış yasağı şeklinde Adli Kontrol Tedbir talebinde bulunulmuştur."

Sulh Ceza Hakimliği, Baş hakkında "her hafta pazartesi günü imza yükümlülüğü ve yurt dışı çıkış yasağı" kararı verdi.

'İlahi adalete güveniyoruz'

Adliye çıkışında ANKA Haber Ajansı'na konuşan Hüseyin Baş, kongre sürecinde olduklarını ve haftada iki üç ildeki kongreye gittiklerini vurguladı ve "Türkiye'de eleştirmenin bile suç sınırında kabul edildiği bir ortam oluşmuş ne yazık ki ama ilahi adalete de güveniyoruz" dedi.

'Bu bizi yıldırmak için, bastırmak için kullanılan bir argüman'

Hüseyin Baş şunları söyledi:

"Bugün itibariyle ifademizi verdik. Savcılık yurt dışına çıkış tedbiri ve imza atmamız tedbiriyle mahkemeye sevk etti. Mahkeme de bu yönde karar verdi. Türkiye'de kimlerin dışarıda suçsuz olarak gezdiğini, kimlerin suçlu damgasıyla gezdiğini de gözlemliyoruz. Aslında bu imza olayı bizim adeta siyaset yapmamızın önüne konulmuş bir engel olarak bize sunuldu.

Şu anda kongre sürecindeyiz. Türkiye'nin her yerini geziyoruz. Haftada iki, bazen üç kongre yaptığımız zamanlar oluyor. İstanbul'a geleceğiz, imza atacağız, bir daha kongrelerimize gideceğiz. Neden? Hükümetin icraatlerini eleştirdik diye. Türkiye'de eleştirmenin bile suç sınırında kabul edildiği bir ortam oluşmuş ne yazık ki ama ilahi adalete de güveniyoruz. Bundan ötesi de hani derler ya sussam gönül razı değil, konuşsam faydası yok, tesiri yok. Böyle bir ortamdayız Türkiye'de. Bu bizi yıldırmak için, bastırmak için kullanılan bir argüman. Bunlar bizi bastıramaz, yıldıramaz, baskılayamaz, hiçbir tesir edemez. Biz suç işlemeden hakkımızla anayasanın bize tanımladığı hakkımızla siyasetimizi yapıyoruz. Eleştirilerimizi yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz diyorum."

Ne olmuştu?

Geçtiğimiz hafta Hüseyin Baş, partisinin bir toplantısında “Suriye’ye demokrasi getireceklermiş. Oğlum sen önce kendi ülkene demokrasi getir” dedi.

Bunun üstüne eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Hüseyin Baş'ın videosunu paylaşarak "Ulan türkiye de demokrasi olmasa senin gibi bi dingirik kürsüden böyle nasıl konuşurdu? Haddini bil oğlum…” dedi.

Melih Gökçek'in paylaşımını alıntılayan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral da "Süt oğlan Hüseyin, besleme Hüseyin! Biz senin babanı da çok iyi biliriz. Lafını edepli söyle yoksa ağzına tıkarlar... Seni gidi sümüklü!” sözleriyle Baş'ı tehdit etti. (Haber Merkezi)

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Gündem