Diyarbakır Barosu Başkanı'ndan yeni anayasa çağrısı

Kısa Dalga - Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın PKK'ya yaptığı silahları bırakma ve kendini feshetme çağrısı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Çağrının demokrasinin hayat bulması için önemli olduğunu dile getiren Güleç, silahların susmasının barış ortamını güçlendireceğini vurgulayarak, çağrının hem çözüm zeminin oluşturulmasına hizmet edeceği hem de Kürt meselesinin özgür, barışçıl bir ortamda tartışılmasına olanak sunacağını ifade etti.

MA'nın aktardığına göre Güleç'in açıklamalarından satır başları şöyle:

"Son değil, başlangıç"

"Bu açıklamayla halkın barışa olan inancı, umudu büyüdü diyebiliriz. Tabii ki tek bir çağrıyla barışın gelmeyeceği gerçeğini de biliyorum. Halk da bu bilinçte, ama bu çağrı bir son değil, başlangıçtır. Yeni bir sürecin başlangıcı olması bakımından çok önemlidir.

Bu noktada Sayın Öcalan'ın kendi örgütüne dönük silah bırakma çağrısı, mutlaka PKK tarafından da bir cevapla kamuoyuna yansıyacak. Sayın Öcalan'ın bu çağrısı nasıl ki toplumda bir yankı uyandırdı, uluslararası kamuoyu nasıl ki olumlu yaklaştı; umarız ki, siyasette ya da askeri alanda da bir karşılığı olur ve olumlu bir sürece katkı sunar.

"Yeni anayasanın gündeme gelmesi lazım"

Hukuksal zemine iki anlam yükleniyor. Birinci anlam; bu çatışmanın sonlandırılmasına dair uluslararası çözüm deneyimleri var, onlardan yararlanmak gerekir. Diyelim ki, silahlı mücadele sonlandırılacak, bu nasıl yapılacak, koşulları, dinamikleri nedir, nasıl gerçekleştirilecek, bununla ilgili yapılması gereken yasal düzenlemeler ne olmalıdır? Bunları işin uzmanlarının tartışması lazım. Bunun bir takviminin çıkarılması lazım. Cezaevinde Kürt meselesinin çözümsüzlüğünden kaynaklı yüzlerce, binlerce hapis tutulan siyasetçiler, öğrenciler, kadınlar, gazeteciler, hukukçular var. Bunlar tekrar toplumsal hayata nasıl dahil olacaklar? Bu afla mı olacak, infaz yasasına bir düzenleme mi getirecekler? Bunu hep beraber göreceğiz, ama bunun çok da geciktirilmemesi gerekir.

İkinci anlamı; Kürtlerin demokratik hakları. Kürtlerin anadil ve kültürel hakları, Kürt meselesinin çözümüne beklentileri ve bu beklentilerin hükümet ile ilgililer tarafından karşılanması. Bunların hepsinin tartışılması lazım. Bütün bunların çözüme kavuşturulması için toplumsal uzlaşıya dayalı yeni anayasanın gündeme gelmesi lazım. Kürt meselesinin de anayasal bağlamda ele alınıp, tartışılması gerekir. Meselelerimizi yasal ve anayasal bağlamda ele alarak çözüme kavuşturabiliriz.

"Öcalan'ın koşulları uygun hale getirilmeli"

Öcalan'ın bu sürece bir katkısı oldu, devam etmesi gerekir. Koşulları uygun hale gelirse çok büyük katkılar sunacağı yönünde toplumun da kamuoyunun da ciddi bir beklenti var. Bu sebeple Öcalan'ın koşulları uygun hale getirilmeli. Gerçekten bu sürece başlangıç anlamında çok ciddi bir katkı sundu. Devamının da gelmesi gerekir diye düşünüyorum.

Çatışmanın sonlandırılması gibi hususlar dinamikleri çok yoğun olan konulardır, sorunlardır. Psikolojik, sosyolojik, hukuksal nedenleri var. Bütün bunlar bazen sorunun çözümünü engelliyor. Bütün bu dinamikler dikkate alınarak, öncelikle barışın ve bu açıklamayla birlikte gelişecek sürecin toplum tarafından daha fazla sahiplenilmesi gerekir.

"123 kurum ortak çalışacağız"

İçerisinde 123 kurumun ve kuruşun yer aldığı Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu olarak bu anlamda çalışmalar yürüteceğiz.

Kürt meselesi tam da Amed'de kurulan sivil toplum örgütlerinin meselesi. Biz de bu meseleyle ilgili fikir yürütüyoruz ve barış ortamında bunu daha kolay çözebileceğimize inanıyoruz. Bu açıdan kentteki ve bölgedeki dinamikleri de bu sürece dahil ederek çalıştay yapmayı planlıyoruz.

Çalıştayla bölgedeki sivil toplum örgütleri, bölge baro başkanları, tabip odaları başkanları, ticaret odaları, kadın kuruluşları ve siyasi aktörleri de dahil ederek Kürt meselesini, demokrasi meselesini tartışmak istiyoruz. Barış topluma yansıtıldıkça, toplumsallaştırıldıkça başarı şansı elde eder. Biz de o gerçekten hareketle bunu yapmayı planlıyoruz. Bu sorunun çözümü için, barışın toplumsallaştırılması için bir çalışma içinde olacağız."