Erdoğan: Süreçte mesafe kat ettikçe karamsarlık havası dağılmaya başladı

Erdoğan: Süreçte mesafe kat ettikçe karamsarlık havası dağılmaya başladı
Erdoğan, "Sürecimizde mesafe kat ettikçe sınırlarımız dışında da karamsarlık havası dağılmaya, Arap, Kürt, Türkmen, Sünni ve Şii kardeşlerimiz geleceklerine daha bir umutla bakmaya başladı" dedi.

Kısa Dalga - Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Partisi'nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katıldı.

Erdoğan, AKP Kongre Merkezi'ndeki programda şöyle konuştu:

"Son iki yılda Gazze'ye gönderdiğimiz yardım miktarı 105 bin tona yaklaştı. Gazze halkının ilaca, yiyeceğe, giyeceğe, ısınmak için yakıta ihtiyacı var. Hepsinden öte Gazze'nin umuda, dayanışmaya, manevi desteğe ihtiyacı var. İşte onun için çok dua edeceğiz, dua ile kalmayacak, mübarek üç aylarda Filistin'e yardımlarımızı daha da artıracağız. Türkiye olarak sinmeyeceğiz, susmayacağız, unutmayacağız, Gazze'yi hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız.

Biz farklı bir ülkeyiz, çok farklı bir milletiz. Bakın, 1071'den beri biz bu coğrafyadayız. Bedel ödedik, mücadele ettik, can verdik, can aldık. Bu topraklarda bin yıldır tutunmayı işte böyle başardık. Bize ömür biçenler oldu, ‘hasta adam’ diyenler oldu, harim-i ismetimize el uzatmaya cüret edenler oldu. Asrın başında Çanakkale'de, daha sonra Milli Mücadele'de, en son 15 Temmuz'da istiklal ve istikbalimize kast edenler oldu. Hepsini bozguna uğrattık. İman dolu göğsümüzle ehl-i salip heveslerini kursaklarında bıraktık. Herkes bilsin ki biz, dün olduğu gibi bugün de sulh-u sükundan yanayız.

Ama bu demek değildir ki haksızlığa rıza gösterir, zulme sessiz kalırız. Asla. Şunu burada çok açık ve net söylüyorum. İster Doğu Akdeniz'de ister Ege'de isterse başka bir yerde olsun, biz ne hak yeriz ne de hakkımızı yediririz. Kıbrıs Türkü'nün hak ve çıkarlarının gasp edilmesine de müsaade etmeyiz. Anlaşmalar yapılabilir, imzalar atılabilir, sipariş sorularla çeşitli mesajlar da verilebilir. Bunların hiçbiri bizi bağlamaz, bizim politikamızı değiştirmez. Elinde 70 binden fazla Filistinli kardeşimizin kanı olanların hadsizliklerinin bizim nazarımızda teneke tıngırtısından farkı yoktur ve olamaz. Oyuna gelmedik, gelmeyeceğiz. Tahriklere kapılmadık, kapılmayacağız. Türkiye olarak uluslararası hukuk ve ikili anlaşmalarımız çerçevesinde, tarihi tecrübelerimize ve köklü geleneğimize yakışır şekilde vakarla, basiretle, sağduyuyla, sükunetle hareket etmeye devam edeceğiz."

erdogan-001.png

"Bu sürece siyasi hesap zaviyesinden bakmıyoruz"

"Doğuda, batıda, 783 bin kilometrekarelik vatan toprağının her karışında, elbette dünyanın birçok yerinde ülkemize yönelik muhabbetin çoğaldığını, teveccühün arttığını memnuniyetle müşahede ediyoruz" diyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Bilhassa Terörsüz Türkiye sürecimizde mesafe kat ettikçe sınırlarımız dışında da karamsarlık havası dağılmaya, Arap, Kürt, Türkmen, Sünni ve Şii kardeşlerimiz geleceklerine daha bir umutla bakmaya başladı. Biz de bu umutları güçlendirmek için üzerimize ne düşüyorsa, meşru daire içerisinde kalarak harfiyen yerine getiriyoruz. İstişareler neticesinde, unutmayın, efradını cami, ağyarını mani bir anlayışla hazırladığımız raporumuzu geçen hafta Komisyon’a teslim ettik. İttifak ortağımız MHP de büyük emek verildiği anlaşılan raporunu komisyona takdim etti. Bu vesileyle 5 Ağustos'tan beri fedakarca çalışan Komisyon üyelerimizi tebrik ediyor, her birinden tek tek Allah razı olsun diyorum.

Komisyon'un son eşiği de başarıyla aşacağına inanıyorum. Biliyorsunuz, Cumhur İttifakı olarak ilk günden itibaren yapıcı, kuşatıcı ve çözüm odaklı bir yaklaşım benimsedik. Sözümüzü ölçerek, biçerek, tartarak, bir değil bin kez düşünerek sarf ettik. 86 milyonun emanetini taşıdığımızın bilinciyle çok dikkatli, çok serinkanlı ama bir o kadar da samimi ve kararlı bir politika takip ediyoruz. Şunu aziz milletimizin çok iyi bilmesini arzu ederim. Biz asla siyasi ikbal peşinde değiliz. Bu sürece siyasi hesap zaviyesinden de bakmıyoruz. Türkiye'nin önünde aralanan bu tarihi fırsat penceresini ardına kadar açıp ülkemizi terör belasından ilanihaye kurtarmanın gayretindeyiz. Bunu da şehitlerimizin ruhunu incitmeden, onların kemiklerini sızlatmadan, tabuta sığmayan o kahramanların aziz hatıralarına gölge düşürmeden yerine getirmenin çabasındayız. Ne şehit yakınlarımızı ne de gazilerimizi rahatsız edecek hiçbir girişime, söze, tavır, eyleme fırsat vermedik ve vermeyeceğiz.

Allah'a hamdolsun, şimdiye kadar böyle bir adımımız hiç olmadı, bundan sonra da olmayacaktır. Ne bizim ne de MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin böyle bir girişim içinde bulunması zaten düşünülemez. Ne yapıyorsak Türkiye için, Türkiye'nin selameti için yapıyoruz. Birileri görmese de milletimiz bizim hüsnüniyetimizi görüyor. Birileri anlamasa da 86 milyon bizim neyi başarmaya çalıştığımızı anlıyor. Türkiye sonunda huzurun, güvenliğin, kalkınmanın ve refahın olduğu bir yola girmiştir, inşallah bu yolu sonuna kadar sabırla yürüyecektir. Ne terörden beslenenlerin ne coğrafyamızı kan gölüne çevirmek isteyen katliam şebekelerinin tuzakları ne de bu şebekelerin kayığına binmeye hevesli aparatların provokasyonları buna engel olamayacaktır. Ortak tarih, ortak gelecek vizyonu ekseninde kardeşliğimizin güçlenmesi, bölgemizde barış ve istikrar kuşağının tesis edilmesi için ne icap ediyorsa bunu hayata geçirmeye inşallah devam edeceğiz."

0bb4b573-873c-4eda-bfc1-6ef97f6ba53b-w.png

"Muhalefet Komisyon raporunda kolaya kaçmıştır"

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Muhalefet ülkenin her meselesinde olduğu gibi Komisyon raporunda da yine kolaya kaçmış, hasbi değil hesapçı davranmayı tercih etmiştir. Ana muhalefet partisi CHP vesayete teslim olmuş, baskılara direnememiş, sürecin önünü açacak hiçbir somut teklif getirememiştir. Her fırsatta 'Şu kadar raporumuz var' diye övünen CHP, iş çözüm üretmeye, risk almaya gelince yine su koyvermiştir. İşte sizler de görüyorsunuz. Ülkenin neredeyse yarım asırdır ayağına bağ olan bir meselenin çözümü için Meclis, gerçekten önemli bir sorumluluk üstleniyor. Cumhur İttifakı sorun çözülsün diye eliyle birlikte tüm gövdesini taşın altına koyuyor. Fakat ana muhalefet cephesinde ne bir ciddiyet var ne bir irade var ne de rapor diye Komisyon'a sundukları evrak yığınında somut bir öneri var. Ezberleri tekrarlama dışında çözüme dair hiçbir reçeteleri yok, rüzgar nereye eserse oraya savrulan yaprak misali ne yaptıklarını bilmez halde sürekli yön ve fikir değiştiriyorlar."

"Gidiyor, utanmadan Türkiye'yi yabancılara şikayet ediyor"

Erdoğan, "Bu rotasızlığı sadece rapor konusunda değil, yurt dışı ziyaretlerinde de görüyoruz. CHP Genel Başkanı, verdiği sözlerin hilafına yurt dışında Türkiye partisi olma erdemini ne yazık ki gösteremiyor. Her seyahatinde başta CHP'li vatandaşlarımız olmak üzere milletimizi mahcup ediyor, gaflarıyla ve skandallarıyla 86 milyonu utandırıyor. Gidiyor, utanmadan Türkiye'yi yabancılara şikayet ediyor. Sosyalist Enternasyonal'deki yoldaşlarından 5 dakikalık bir randevu koparabilmek için adeta yalvarıyor, eziliyor ve onurunu ayaklar altına alıyor" dedi.

Erdoğan, şunları ekledi:

"Siyasi rakibimiz dahi olsa CHP’nin yabancılar karşısında zafiyet içinde, acziyet içinde olmasını biz istemeyiz. Türkiye'nin ana muhalefet partisi Genel Başkanı'nın yalnızca 5 dakika için uluslararası bir toplantıda muhataplarına yalvarmasını istemeyiz. Bırakın siyasetçisini, bu ülkenin ekmeğini yiyen, suyunu içen hiç kimsenin Türkiye'yi bu duruma düşürmeye hakkı olamaz.

Sayın Özel, ülkesini kötülemeyi belki kendisi yakıştırabilir. Sayın Özel muhatabından 5 dakika dilenmekten belki gocunmayabilir. Ama biz bunu Türkiye'nin ana muhalefet partisine ve Genel Başkanı'na asla yakıştırmıyoruz. Milletimizin desteğiyle 23 yıldır Türkiye'yi uluslararası arenada iftiharla temsil eden bir siyasetçi olarak Batı karşısındaki bu kompleksi tavrı ben içime sindiremiyorum. Hatta Sayın Özel'in, tüm Türkiye'nin başını öne eğdiren içler acısı hallerini gördükçe inanın onun adına ben hicap duyuyorum. CHP'li vatandaşlarımın da böyle bir ezikliği, böyle bir layakatlığı kendi gönül dünyalarında kabul etmediklerine inanıyorum. Hoş, daha mezar başında nasıl davranacağından habersiz, kabristanda kadeh tokuşturmayı maharet zanneden birisinden yurt dışında diplomatik temas beklemek beyhude bir uğraştır.

Kendi müteveffa milletvekiline saygı duymayan, soruyorum, millete saygı duyar mı? Kendi örfünü, adetini bilmeyen diplomasinin teamüllerini bilir mi? Çıkmışlar bir de bu edepsizliği savunmaya kalkıyorlar. Ne diyelim, Allah CHP'li vatandaşlarımıza sabır, bunlara akıl fikir versin."

Kaynak:ANKA

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.