Ev hapsi denetimi uygulanan Özlem Gürses gözaltı sürecini anlattı
Kısa Dalga - Gazeteci Özlem Gürses, Sözcü TV'de yayınlanan Nokta Atışı programına katıldı. Canlı yayında açıklamalarda bulunan Gürses, gözaltına alınma süreci ve sonrasında yaşadıklarını anlattı, duygularını kamuoyuyla paylaştı.
Gürses'in açıklamaları şöyle:
"Telefonum inceleniyor"
"Telefonum şu anda inceleme altında. Hiç kimsenin ne mesajını okuyabildim, ne çağrısını görebildim, ne sosyal medyada tek bir paylaşım okuyabildim şu ana kadar. Bu süreç içerisinde beni destekleyen, bana sevgisini, şefkatini, merhametini, anlayışını, empatisini gösteren tüm herkese çok teşekkür ederim demek istiyorum.
Güvenlik güçlerine teşekkür
Bir teşekkürüm de bu son 30 saatte Ankara'da bir otel odasında gözaltına alınarak başladığım, arkasından 4 buçuk saat bir Ankara-İstanbul yolculuğu yaptığım ve çeşitli defalar sağlık kontrolüne götürüldüğüm, arkasından sorguya alındığım, sonra nezarethanede bir geceyi geçirmek zorunda kaldığım ve savcılık makamına götürüldüğüm ve arkasından da ev denetimi ile evime döndüğüm bütün bu saatler boyunca son derece özenli, titiz, profesyonel davranan tüm güvenlik güçlerine ve sağlık güçlerine teşekkür etmek istiyorum.
"Hayatımda hiç trollerin hedefinde bu kadar olmamıştım"
Hayatımda hiç daha önce nezarethanede bir plastik yatağın üzerinde bir battaniye ile uyumamıştım. Hayatımda hiç daha önce bir güvenlik şubede ifade vermemiştim. Hayatımda hiç bileklerime bir kelepçe takılmamıştı. Hayatımda hiç bu görüntüler üzerinden başka bir kimlikle beni Türkiye'ye tanıtmaya çalışan trollerin hedefinde bu kadar olmamıştım. Birçok şeyi hayatımda ilk defa yaşadım. Enteresan ve benim açımdan derslerle dolu bir deneyimdi.
"İnsan bir kelime üzerinden saatlerce anlatmak durumunda kalabiliyor"
Biz gazeteciler anların ve tarihin müsveddesini tutan, onları kayda geçiren insanlarız. O insanların yüzleri, yaşadıkları, bana bakışları, birlikte yol alırken küçük küçük sessizliklerimiz, tanık olduklarım, duyduklarım...
Çok başka dünyalardaydım son 30 saattir deyim yerindeyse. Beni tanıyan, bilen, yayınlarımdan herhangi birini 15 dakika izlemiş olan herkes, benim Türk Silahlı Kuvvetleri'ne asla ve katta herhangi bir hakaret, hele böyle eli kanlı terör örgütleriyle, bütün yaşamım ve gazetecilik çizgim boyunca mücadele ettiğim, sürekli olarak karşı çıktığım bu yapılarla aynı seviyede ya da aynı yapının içerisinde göstermeye çalışmayacağımı herhalde bilir diye düşünüyorum. İnsan bir kelime üzerinden saatlerce anlatmak durumunda kalabiliyor bu ülkede. Bu çok yorucu.
Ben dostluğa inanan bir insanım. Gazetecilikte de buna inanıyorum. Sözcü TVnin de farkının bu olduğunu düşünüyorum. Bu çeşit travmalar toplumsal barışa zarar veriyor. Bunu bugün ben yaşadım, seneler içinde sayısız meslektaşım yaşadı. Çok daha acı bitenlerini yaşadı insanlar. Daha fazla uzatmayı ülke adına şımarıklık olarak buluyorum.
"Hiçbir b planım yokmuş"
Korkmadım. Korku denemez ona. Korku başka bir duygu, o duygu bana uzak. Öyle olursa biz gazeteciliği yapamayız. Annemin korkabileceğini düşündüm. Annem 77 yaşında. Benim dünyamdan da o kadar uzaktır ki... Benim hiçbir b planım yokmuş. Aramam gereken insanların hiçbiri ile ilgili telefon numarasını bilmiyorum. İnternetten onlar bulmaya çalıştılar. O kadar hazırlıksız, o kadar aklıma bile getirmemişim ki böyle bir şey olabileceğini.
Mehmetçiklerimizi üzmek hakaret, etmek gibi bir üslubum asla olmadı. Bu ülke hepimizin. Eğer o evlatlarımızın yüreklerinde ufacık bir üzüntüye yol açtıysa açıkçası en çok buna üzülürüm." (Haber Merkezi)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.