Gözcü Baba Türbesi'ne diyanet çöküyor

Kısa Dalga - İstanbul Kadıköy'deki Gözcübaba Türbesi arazisinin Diyanet İşleri Başkanlığı'na tahsis edilmesiyle başlatılan inşaat çalışmalarının durdurulması için Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne itirazda bulunuldu. Başvuruda, yapılan işlemin vakfiyede belirtilen kullanım şekillerine aykırı olduğu ve vakıf varlıklarının vakfedenin iradesine uygun kullanılmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Alevi Düşünce Ocağı Derneği (ADO), Alevi Bektaşi Kültür Enstitüsü (ABK – Almanya) ve Anadolu Alevi Canlar Federasyonu (AACF) tarafından İstanbul Vakıflar İkinci Bölge Müdürlüğü’ne yapılan başvuruda, Kadıköy Merdivenköy Mahallesi’nde 3029 metrekarelik taşınmazın Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne kayıtlı olduğu, burada Gözcübaba Türbesi ve haziresinin bulunduğu belirtildi.

Hukuka aykırı

Dilekçede, taşınmazın Şahkulu Sultan Dergahı Mehmet Ali Hilmi Dedebaba vakfiyesi kapsamında yer aldığı ve vakfiyede yer alan kayıtların, vakfedenin iradesine uygun kullanımı zorunlu kıldığı vurgulandı. Yapılan işlemlerin, Danıştay 10. Dairesi kararlarına atıfla vakıflar hukukunun temel ilkeleriyle çeliştiği ve ulusal ile ulusal üstü hukuka aykırı olduğu ifade edildi.

Vakıf senedinin düzenlendiği tarihteki mevzuatın geçerli olduğunun ifade edildiği dilekçede, "Şahkulu Sultan Dergahı Mehmet Ali Hilmi Dedebaba vakfiyesinde açıkça ifade edilen bahse konu hayrat taşınmazın da vakfiyesi gereğince kullanılması gerekirken harici bilgilerimize göre vakfiyede yazılı olmayan şekilde kullanılabilmesi için vakıflar meclisinde karar alınmış ve tahsis edilmiştir. Şahkulu Sultan Dergahı Mehmet Ali Hilmi Dedebaba Vakfiyesi'ne açıkça aykırılık teşkil eden tahsis işlemi Danıştay ilamında ifade edilen vakıflar hukukunun temel ilkelerine açıkça aykırı olduğu gibi ulusal ve ulusal üstü hukuka da aykırıdır" ifadeleri yer aldı.

İnşaat Faaliyetlerinin Durması Talep Edildi

İtiraz sahipleri’nin, taşınmazın korunması gereken kültür varlığı statüsünde olduğu gerekçesiyle inşaat faaliyetlerinin derhal durdurulmasını ve yapılan tahsis işleminin iptalini talep ettikleri dilekçede şu ifadelere yer verildi:

"Taşınmaz korunması gereken kültür varlığı vasfındadır, korunması gereken kültür varlığının olduğu şekliyle korunması gerektiği açık olup yapılan tahsis ve inşa faaliyetlerin kültür varlığına zarar vereceği izahtan varestedir. Hayrat taşınmazın toplumun belirli bir kesimi için maneviyatı olduğu nazara alındığında yapılan tahsis ve inşai faaliyetlerle toplumun belirli bir kesiminin maneviyatına zarar verdiği açıktır."

Konuyla ilgili olarak CİMER, İstanbul 5 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, Kadıköy Belediye Başkanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına da bilgilendirme yapıldığı öğrenildi.