Güler'den SDG açıklaması: Gelişmelere karşı planımız hazır

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) Şam'a entegrasyonuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Medya kuruluşlarının temsilcileriyle yıl sonu değerlendirme toplantısında bir araya gelen Güler, Suriye'deki olayların gelişimini yakından takip ettiklerini belirterek "Suriyeli yöneticilerle yaptığımız görüşmelerde kendilerinin SDG’nin entegrasyonuna yönelik tutumunu görüyoruz ve anlıyoruz. Bizim her türlü gelişmeye karşı planlarımız hazırdır, ne yapacağımızı çok iyi biliyoruz, bugüne kadar ne yaptıysak yine aynısını yapmaya gücümüz, kudretimiz vardır" açıklamasında bulundu.

Bakan Güler diğer yandan ülkede birlik ve bütünlüğün sağlanması için Şam'ın gerekli adımları atacağını ve Ankara'nın da buna destek sağlayacağının altını çizdi.

Omurgası Kürt savaşçılardan oluşan SDG ve bu yapı kontrolündeki idari birimlerin Şam'a entegrasyonu için SDG komutanı Mazlum Abdi ve Suriye geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara 10 Mart'ta anlaşmaya varmıştı. Mutabakat, sürecin bu yıl sonuna kadar tamamlanmasını öngörüyor.

Kürt savaşçıların merkezi orduya entegrasyonu için hedeflenen son tarihe sayılı günler kala taraflar arasında görüşmeler sıklaştı. Reuters, müzakerelere doğrudan katılan kaynaklara dayandırdığı haberinde Kürtlerin Şam yönetimi ve ABD'nin yıl bitmeden somut bir ilerleme kaydetmek için yoğun çaba içinde olduğunu aktarmıştı.

"Hiçbir terör oluşumuna ve oldubittiye müsaade etmeyeceğiz"

Suriye'de istikrar ve güvenliğin sağlanması ve terör örgütleriyle mücadele edilmesinin milli güvenlik açısından hayatî önemde olduğunu belirten Güler, 10 Mart'ta imzalanan mutabakatın halihazırda sahada karşılığını bulmadığını ve somut adımlarla desteklenmediğini kaydetti.

"Açıkça vurgulamak isteriz ki; entegrasyon süreci, belirsiz ve ucu açık ifadeler ile değil, net tarihli, bağlayıcı ve uygulanabilir bir yol haritası ile yürütülmek zorundadır" diyen Bakan, "Bu bağlamda; SDG'nin terör unsurlarından ayrıştırılarak Suriye ordusuna entegrasyonu, ayrılıkçı ve adem-i merkeziyetçi söylemi terk etmesi, merkezi otoriteye bağlanması, ayrıca sahada paralel güvenlik yapılarının kesinlikle ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bu çerçevede Türkiye olarak, süreci en başından itibaren çok yakından ve titizlikle takip ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Geride kalmak üzere olan 2025 yılının terörle mücadele açısından "tarihî bir yıl olduğunu" ifade eden Güler, "Terörsüz Türkiye" sürecinin sadece Türkiye değil bölge barış ve istikrarına katkı sağlayacak çok boyutlu kritik bir süreç olduğunu vurguladı.

Örgütün fesih kararı sonrası teslim olan PKK'lı sayısında artış gözlemlendiğine dikkat çeken Bakan, "Sınırlarımızda ve ötesinde arazi arama-tarama mağara sığınak barınak ile mayın ve el yapımı patlayıcı tespit ve imha çalışmalarımız devam ediyor. Nihai hedefimiz 86 milyon vatandaşımızın ortak temennisi olan terörün sona ermesi, terör örgütlerinin tamamen tasfiye edilmesi ve ülkemize yönelik her türlü tehdidin ortadan kaldırılmasıdır" diye konuştu.

"Başta PKK/YPG/SDG olmak üzere hiçbir terör örgütünün bölgede kök salmasına, farklı adlar altında faaliyet göstermesine, kısacası hiçbir terör oluşumuna ve oldubittiye müsaade etmeyeceğimizi bir kez daha hatırlatmak isterim" diyen Güler, "Terörü ve teröristi kullanarak jeopolitik dizayn girişimlerini, terörü aparat yapmak isteyen ve bölge barışını hedef alanları görüyor ve biliyoruz. Bu süreçte Türk Silahlı Kuvvetleri olarak meydana gelebilecek her türlü gelişme karşısında ülkemizin hak ve menfaatlerini en üst seviyede korumaya devam edeceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır" ifadelerini kullandı.

DW,DHA / SÖ,ET