Kemal Kılıçdaroğlu davası sona erdi: 'Teslim alınan bir başkan ülkesine hizmet edemez'
Kısa Dalga - Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın şikayetiyle 11 yıl hapis ve siyasi yasak istemiyle kendisine açılan davanın bugünkü duruşmasına katılmak için Ankara Adliyesi'ne gitti.
Çevredeki vatandaşlar Kılıçdaroğlu'nu "Hak, Hukuk, Adalet" sloganlarıyla karşıladı.
Kılıçdaroğlu'nun duruşmasına CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP'li siyasetçiler, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Mersin Büyükşehir Belediye başkanı Vahap Seçer ve Adana Büyükşehir Belediye başkanı Zeydan Karalar katıldı.
CHP'li milletvekilleri Mustafa Sarıgül, Ali Öztunç Ömer Fethi Gürer ile eski milletvekilleri Yıldırım Kaya, Gürsel Tekin gibi birçok CHP'li ismin yanı sıra eski HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da Adliye'de bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ise Almanya'da olduğu için duruşmaya katılmadı.
İşte Kılıçdaroğlu'nun duruşmada yaptığı konuşmanın tam metni
'Tarih bana gerçekleri söyleme görevi verdi'
Kılıçdaroğlu savunmasına şöyle başladı:
"Sayın Yargıç, konuşmama başlamadan önce iki hususa dikkat çekmek istiyorum.
Birincisi: Ben buraya işlediğim bir suçtan ötürü kendimi savunmak için değil, işlenen suçları kayıtlara geçirmek, hesabını sormak ve tarihe not düşmek için geldim.
İkincisi: Maruz bırakıldığım bu hukuksuzluğun öznesi ve sebebi olmadığınızı biliyorum. Söyleyeceklerimin hiçbirisinin şahsınızla bir ilgisi yoktur.
Ancak bilmenizi isterim ki sizinle ortak bir noktada buluştuk. Tarih, bana gerçekleri söyleme görevi verdiği gibi size de bu gerçekleri kayıt altına alma fırsatı sunmuştur."
'Hiçbir pişmanlığımın olmadığını söylemek isterim'
Kılıçdaroğlu, davaya konu olan sözlerine sahip çıkarak şu ifadeleri kullandı:
“Sanırım, açılan davaların ve mahkemeye çıkmamın nedeni; Erdoğan'a "Başçalan, Hırsız ve Başhırsız" demiş olmamdır. Öncelikle ispatlarla sabit olan bu gerçekleri dile getirdiğim için hiçbir pişmanlığımın olmadığını söylemek isterim.
Ne mutlu ki bana, mahkeme karşısına, "Rüşvet suçundan" çıkmadım. Ne mutlu ki bana, "yetim hakkı yiyen zimmet suçlusu bir hırsız" olarak karşınıza çıkmadım
Ve yine ne mutlu bana ki Sayın Yargıç, karşınıza "Vatana ihanetten" de çıkmadım. Karşınıza Sayın Yargıç, "Hırsıza hırsız " dediğim için çıktım.
Sizlerin ve aziz milletimin huzurunda ve tarih önünde tekrar söylüyorum; "Oğlum evdeki paraları sıfırladın mı " diyen adam HIRSIZDIR.
"Bir tek yüzüğüm var, zengin olursam bilin ki çalmışımdır" diyen adam zengin olmuş ise Sayın Yargıç, buradan tekrar söylüyorum BAŞÇALANDIR - HIRSIZDIR.
Sayın Yargıç; Ben Kemal Kılıçdaroğlu..! Maliye Bakanlığında hesap uzmanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığında Daire Başkanlığı ve Genel Müdür Yardımcılığı yaptım.
Bağ-Kur ve Sosyal Sigortalar Kurumunda Genel Müdürlük, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında Müsteşar yardımcılığı yaptım. Siyaset arenasına girmeden önce Üniversitede ders verdim. Milletvekilliği ve Grup Başkan Vekilliği yaptım. Daha sonra üyesi olmaktan her zaman gurur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisinde Genel Başkanlık görevini 13 yıl boyunca yerine getirdim.
Sayın Yargıç, Bütün görevlerim süresince çok büyük bütçeler yönettim. 10 binlerce memura amirlik yaptım. Ne beytül malın bir kuruşuna el uzattım, ne de bir kişiye müsaade ettim."
'Egemen güçler tarafından teslim alınan bir devlet başkanı ülkesine hizmet edemez'
Kemal Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Erdoğan ailesinin mal varlığı dolayısıyla dönemin ve şimdinin ABD başkanı Trump tarafından tehdit edildiğini ve Erdoğan'ın bu tehdide hemen boyun eğdiğini sadece biz değil bütün dünya biliyor.
Egemen güçler tarafından teslim alınan bir devlet başkanı ülkesine hizmet edemez. Bu, tarihin önümüze koyduğu bir başka gerçektir. Hiç kimse unutmasın ki; Yolsuzluklarla, devleti soyanlara suskun kalanlar onurlarını kaybederler. Biz onurlu insanlarız. Yolsuzluklar karşısında suskun kalamayız."
Akşener için 'işbirlikçi' dedi
Kılıçdaroğlu, İYİ Parti kurucu Genel Başkanı Meral Akşener'i de hedef aldı ve 'işbirlikçi' dedi:
"Ben Kemal Kılıçdaroğlu, Hatalarım, Pişmanlıklarım ve Üzüntülerim yok mu? Tabi ki Var. Sayın Yargıç,
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, vasiyet olarak "Kılıçdaroğlunu aileme emanet ediyorum" diyen milliyetçi ve vatansever diye bildiklerimiz işbirlikçi çıktı, onlara inandığım hata ettim, Evet hatalıyım.
Bu kadar kötü olabileceklerini tahmin edemedim… Pişmanım,
Kurulan müesses nizamı ve ülkenin içine girdiği bu tehlikeyi daha iyi anlatamadım, Milletimizi ikna edemedim, Sahte videolar ile sahtekarlık yapanlarla daha çok mücadele edemedim.
Üzgünüm Sayın Yargıç, Çocukları sorduğunda hep unutkan, sofraya oturulduğunda hep karnı tok olan anneler için üzgünüm. Beslenme, eğitim ve sağlık problemi yaşayan,
Katledilen, taciz ve tecavüze uğrayan, sevilmeyi ve gülmeyi unutan ve yatağa aç giren her bir evladımız için üzgünüm, kahroluyorum, yüreğime ağır geliyor. Torunlarına mahçup olan, faturasını ödeyemeyen emeklilerimiz için üzgünüm.
Evet, üzgünüm Sayın Yargıç, Daha bir kaç gün önce yokluktan ve yoksulluktan dolayı yanarak can veren 5 evladımız için üzgünüm."
İmamoğlu: Şaka olmalı
Bir dizi temasta bulunmak üzere Almanya'nın başkenti Berlin'de bulunan İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, davaya ilişkin şunları dedi:
"Sayın Kılıçdaroğlu, mahkeme karşısına çıkacak. Bu, kötü bir şaka olmalı!"
Ayşe Ateş de adliyede
Ankara Adliyesi önünde duruşmayı bekleyen Ayşe Ateş, "Sinan öldüğünde bizim yaşadığımız en büyük olay vefasızlık duygusuydu. Kemal bey bizi hiç yalnız bırakmadı. O sebeple ben de bugün buradayım. Onu yalnız bırakmak istemedim" ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı: Cumhurbaşkanımıza ağıza alınmayacak şeyler söyledi
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kılıçdaroğlu'nun yargılandığı dava ile ilgili şunları demişti:
"Burada CHP eski genel başkanı ile ilgili soruşturma ve kovuşturmalar var. Fezlekeler düzenlenmiş ve Meclis'e gönderilmişti. Dokunulmazlık nedeniyle yargılama olmadı. Vekillik bitince hakkında yürütülen soruşturmalar gündeme geldi. Yarınki ifade alma ile ilgili çarpıtmalar var.
'Safları sıklaştırma' çağrısına katılacağını ifade eden siyasiler oldu. O soruşturmaların içinde nasıl, hangisi sözler nedeni ile açıldığına bakmak lazım. Cumhurbaşkanımıza karşı ağza alınmayacak sözler bunlar. Mitinglerdeki konuşmalarda cumhurbaşkanımıza ağza alınmayacak, halkın kabul etmeyeceği konuşmalardan dolayı soruşturmalar açıldı.
Mersin'deki dava için Ankara'daki mahkemede ifadesi alınacak. İfadelerin su teşkil edip etmediğine yönelik yargımız karar verecek. Hakaret ile bir yere varılamayacağının en güzel örneği. Yine hakaretlerine devam ediyor.
Milletimiz karalama siyasetine hayır diyor. Bunu örnek alırlarsa onların da sonu eski genel başkan gibi olur.
Siyasetçilerimiz için ibret vesikasıdır. Hakaret ede ede maalesef siyasi hayatının sonuna kadar gelmiş kendi Partisinde genel başkan bile yapılmamıştır.
Bundan sonra siyasetçilerimizin suç teşkil eden ifadeler değil yapıcı siyaset yaptıklarında kazançlı çıkacaklarını ifade ediyoruz. Kılıçdaroğlu ile ilgili 9 dava ve 5 soruşturma var. Konuşmaların hakaret teşkil edip etmediğine yönelik dosyalar. Yargıyı rahat bırakalım. Türkiye bir hukuk devleti. Suç unsuru olup olmadığına karar verecek olan bağımsız yargıdır.
Adalet Bakanı Tunç'tan 'Kılıçdaroğlu davası' açıklaması
Kılıçdaroğlu cevap verdi: Yüreğin yetiyorsa mahkemeye gel, efendine söyleyeceklerimi dinle
Bakan Tunç'un söz konusu açıklamalarını alıntılayan Kılıçdaroğlu, "Eğer yüreğin yetiyorsa yarın mahkemeye gel ve efendine söyleyeceklerimi dinle, dinle belki ibret alırsın..." yanıtını verdi. (Haber Merkezi)
Kılıçdaroğlu'ndan Tunç'a: Yüreğin yetiyorsa yarın mahkemeye gel
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.