Erdoğan'ın "erteleme" kararına rağmen metal işçileri bir fabrikada da daha greve çıktı
Kısa Dalga - Birleşik Metal İşçileri Sendikası (Birleşik Metal-İş), Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) üyesi GE Grid Solutions, Hitachi Energy, Schneider Electric, Arıtaş Kriyojenik ve MESS’ten ayrılan Green Transfo ile 11 fabrikada 2 bin işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanmaması üzerine greve çıkma kararı almıştı. Metal işçileri bu kapsamda 4 Aralık’ta Hitachi işletmesinin Kartal, Tuzla, Dilovası ve Dudullu'daki fabrikalarında greve başlatmıştı. Birleşik Metal İşçileri Sendikası işverenle işçilerin hakkını almasını sağlayacak bir anlaşmaya varılana kadar grevi genişleteceklerini ve diğer fabrikalarda da grev başlatılacağını duyurmuştu.
Bu kapsamda 4 Aralık'ta Hitachi fabrikalarında başlatılan grevin ardından 13 Aralık’ta GE Grid Solutions ve Schneider Elektrik’e bağlı 3 fabrikada çalışan Birleşik Metal-İş üyesi işçiler de greve çıkmış 19 Aralık ve 25 Aralık’ta da diğer fabrikalarda da grev başlatılacağı duyurulmuştu.
14 Aralık'ta Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan kararla "milli güvenliği bozucu nitelikte" olduğu gerekçesiyle 60 gün süreyle ertelendi. Grevin Anayasal bir hak olduğunu belirten Birleşik Metal-İş üyesi işçiler, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle getirilen erteleme kararına rağmen grevlerine devam etme kararı aldı. Bu doğrultuda Balıkesir Gönen'de bulunan MESS'e bağlı Arıtaş Kriyojenik'te 132 işçi daha önce duyurusunu yaptıkları üzere bugün greve başladı. Fabrika önünde toplanan işçiler halay çekti, "Grev haktır yasaklanamaz", "Sadaka değil, toplu sözleşme" sloganları attı.
"En yetkili makamda bulunan kişi Anayasa'ya uymak zorunda"
Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar fabrika önünde açıklama yaptı. "Grevlerimiz yasal, haklı ve meşrudur" diyen Atar şöyle konuştu:
"Birileri bu ülkede Anayasa'nın maddelerine, Anayasa'daki işçi haklarına riayet etmek istemeyebilir. O haklar onların hoşuna da gitmeyebilir. Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını da uygulamak istemeyebilirler. Ancak, biz şunu diyoruz, biz nasıl ki bu ülkenin kanununa, nizamına, Anayasasına uyuyorsak bir işçi olarak, bu ülkenin bir yurttaşı olarak, bu ülkenin en yetkili makamında bulunan kişi de bu ülkenin Anayasasına ve işçinin hakkına saygı göstermek zorundadır.
"Üretiyoruz, çalışıyoruz, kazandırıyoruz ama kaybeden biz oluyoruz"
Aylık kazancımızla neredeyse ev kiramızı ödeyemeyecek duruma geldik. Bunun sorumlusu bizler değiliz. Biz üretiyoruz, çalışıyoruz, alın teri döküyoruz biz kazandırıyoruz sermayeye ve bu ülkeyi yönetenlere, yerli ve yabancı sermayeye ama kaybeden biz oluyoruz. Biz kaybederken onlar kazanıyor. 2016’dan 2023’e gelindiğinde bizim milli gelirden aldığımız pay yüzde 36’dan yüzde 26’lık seviyeye düştü. Neredeyse üçte bir oranında. Milyonlarca emekçi yoksullukla karşı karşıya kaldı. Şimdi biz toplu iş sözleşmesiyle ve verdiğimiz mücadele ile bu olumsuz koşullar altında yaşamımızı bir parça olsun iyileştirmeye, soluk almaya ve evde çocuklarımıza götüreceğimiz ekmeği bir parça büyütmeye çalışıyoruz. Çok şey istemiyoruz. Biz bu fabrikaların anahtarlarını, tapularını onlardan istemedik sadece döktüğümüz alın terinin karşılığını istedik. Onun karşılığında da bize reva görüleni hep beraber yaşıyoruz.” (Haber Merkezi)
İşçiler yüzde 100 katılımla greve devam ediyor: 'İlk günden daha inançlıyız'
Erdoğan, Birleşik Metal-İş'in grevini yasakladı, sendika açıklama yaptı: 'Grev devam edecek'
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.