TKP'den Ankara, İstanbul İzmir'de eylem kararı: Diz çökmüyoruz
Kısa Dalga - TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, soL TV’de Mert Doğa'nın sunduğu Komünist Bakış programında ülkedeki güncel gelişmeleri değerlendirdi.
TKP, cumartesi günü ülkede yaşanan gelişmelere ilişkin siyasi değerlendirmeleri içeren “Hükümete Diz Çökmüyoruz” başlıklı bir açıklama yayımlayarak üç büyük kentte üç gün arka arkaya eylem çağrısında bulunmuştu. Toplumdaki hareketliliğin, AKP ve CHP'nin ajandası doğrultusunda kullanılmaya çalışıldığının vurgulandığı açıklamada, eylemlerin yerini teslimiyete bırakmaması için sınıf karakteri kazanması ve bu doğrultuda cesur müdahaleler yapılması gerektiği belirtildi. Bu kapsamda, eylemler bugün başlıyor.
İstanbul’da ilk gün yapılacak eyleme konuşmacı olarak katılacak Kemal Okuyan, Komünist Bakış programında TKP’nin açıklamalarının ardından başlayan yurtseverlik polemiğini, protestolar ve boykot sürecini, partinin diz çökme çağrısının arka planını, iktidar ve sermaye çevrelerine ilişkin tartışmaları ele aldı.
TKP’ye son dönemde gelen eleştirilere yanıt vererek başlayan Okuyan, "Biz marksistiz, olaylara tarihsel ve sınıfsal bakış açısıyla yaklaşırız. Türkiye’de Milli Mücadele'ye de, Mustafa Kemal'e de, Kurtuluş Savaşı'na da böyle yaklaşıyoruz" dedi.
"Sınıfsal mücadeleyi önemsizleştirip, burjuva sınıfıyla iş birliği yapanlar" diye nitelendirdiği bir grubun 100 yıl önceki devrimci dönüşüme sırt çevirmesini eleştiren Okuyan, "Bunlar geçmişte AKP'ye açık veya örtülü bir biçimde destek oldular. Şimdi kalkmışlar "Kemalizmle hesaplaşma" diyorlar. Ne dediklerini ya bilmiyorlar ya da çok iyi biliyorlar. Bizim açımızdan bu tartışma bitmiştir" ifadelerini kullandı.
Sermaye egemenliğine karşı mücadele ettiklerini hatırlatan Kemal Okuyan, "Enerjimizi bu topraklardaki devrimci dinamiklerin tamamından alıyoruz. Tarihi ve kökü olmayan hiçbir hareket Türkiye’de başarılı olamaz" diye konuştu.
Saraçhane eylemleri ardından başlayan boykotu da değerlendiren Okuyan, Gezi Direnişi sonrası ortaya çıkan direniş biçimlerinin, mücadeleye katkıda bulunduğu sürece önemli olduğunu söyledi.
"Kendi yolumuzda yürüyeceğiz"
Okuyan şunları söyledi:
"Türkiye toplumu örgütsüz. İnsanların kendisini yalnız hissettiği, nasıl tepki vereceğini bilemediği bir ortamda boykot bir dayanışma kanalı olarak ortaya çıktı. Bu çok değerli. TKP buna küçümseyerek yaklaşmıyor ama ne dedik, her şeye sınıfsal yaklaşıyoruz. Emekçi halkın da kendisinin işçi olduğunu fark ederek bir şeyler yapması gerekiyor. Boykot buna uygun bir biçim değil. Tüketimden gelen gücün bir sınırı var. Üstelik zaten tüketimi sınırlanmış geniş bir çoğunluk var. Dolayısıyla bunu dönüştürmek gerekiyor. Bizim görevimiz de bu. Boykotla beraber 'bizden olan sermaye' algısı da ortaya çıkıyor. Zaten solun da etkilendiği bir 'TÜSİAD sever olma hali' var. Buradan söylüyorum Türkiye’de 'TÜSİAD sermayesine çökebilecek' bir bürokrasi kurumu yok, ancak gerilim olabilir. Ayrıca bu anlayış da TÜSİAD'ı aklıyor. Sömürücü sömürücüdür. Bu ayrımı ortadan kaldırmamız gerekli. AKP döneminde palazlanan yandaş sermaye var evet ve bunların bir bölümünün Cumhuriyet değerleriyle problemi var. TÜSİAD sermayesinin bir bölümünün aileleriyse Cumhuriyet döneminde zenginleşmiş ve 'daha çağdaş' duruyorlar. Bunlar hem ekonomik hem siyasi olarak iç içeler. Rekabet var ama bunu büyütmek, bir takım sonuçlar çıkartmak bizim işimiz değil. TÜSİAD sermayesinin güzelleyen herkes suç işliyor. 'Zamanı değil, siz AKP’ye hizmet ediyorsunuz' diyorlar, AKP TÜSİAD'a hizmet ediyor."
AKP'li isimlerin bir süredir tekrarladığı 'Eski Türkiye artık yok' söylemini hatırlatan, bunun yerine koydukları 'millet iradesi'ni de genel oy hakkının gaspıyla kendilerinin aşındırdığına işaret eden Okuyan, "'Diz çökün, siz artık bu ülkede azınlıksınız' diyorlar. Ekmeğini kazanırken ölen tek bir işçi bile bu ülke için çok büyük bir kayıptır, onların anısı önünde, Gezi'de kaybettiğimiz evlatlarımız, tutuklu öğrencilerimiz önünde "diz çökeriz" dedik biz de. Ama haksızlığın, zorbalığın karşısında diz çökmeyiz. Bunu söyledik ve yarından itibaren bu doğrultuda eylemler yapacağız" diye konuştu.
Kemal Okuyan, ülkedeki sistemin sömürü üzerine kurulu olduğunun altını çizerek, "Ayrıca tüm sömürücülerimiz yerli ve milli olsa itiraz etmeyecek miyiz? İnsanın insanı sömürmesi bize göre suçtur. Bu toplumsal sisteme diz çökmüyoruz" ifadelerini kullandı.
TKP’nin AKP için bir süredir söylediği "yönetemiyorlar" sözünün anlamını değerlendiren Okuyan, oyuncuların TRT'den tasfiyesini, son dönemde yaşananları örnek gösterdi. "Bal gibi yönetiyorlar" diyenlerin, herkesi CHP etrafında muhalefet etmeye çağırdığını kaydeden Okuyan, "Kendi yolumuzda yürüyeceğiz" dedi ve "Yeni çözüm sürecini" hatırlattı. Okuyan, AKP'nin yönetme güçlüğü yaşadığına ancak yaşananın sistem krizi olmadığına da dikkati çekti.
Kaynak:ANKA
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.