Türkan Elçi'den, Diyarbakır Barosu'ndan üyeliğini sildirmesine ilişkin açıklama
Kısa Dalga - CHP İstanbul Milletvekili ve avukat Türkan Elçi, Diyarbakır Barosu'ndan kaydını sildirmesine ilişkin açıklama yaptı.
İlke TV’nin haberine göre, Türkan Elçi'nin baro kaydını silmesi ile sonuçlanan süreç şöyle gelişti:
Tahir Elçi’nin müdafiliğini yaptığı dava dosyaları, ölümünün ardından mirasçıları tarafından aynı büroda birlikte çalıştığı M.N.G. isimli bir avukata devredildi.
‘717 bin TL’lik avukatlık ücreti mirasçılara ödenmedi’ iddiası
Taraflar arasında varılan sözlü anlaşma ile iş takibi sonucu tahsil edilen avukatlık ücretlerinin yarısının mirasçılara ödenmesi kararlaştırıldı.
Ancak takibi yapılan dava dosyaları ve zarar tespit davalarına ilişkin sonrasında bilgilendirilmedikleri, avukatlık ücreti paylarının mirasçılara ödenmediği gerekçesiyle Türkan Elçi tarafından Diyarbakır Barosu’na şikâyette bulunuldu.
Ocak 2025’te verilen dilekçede, özellikle Şırnak Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen bir davada hükmedilen 717 bin TL’lik avukatlık ücretinin mirasçılara ödenmediği ileri sürüldü.
Savunması alınan avukat M.N.G, kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti.
2015 yılından itibaren farklı tarihlerde olmak üzere 1,5 milyonun TL’nin üzerinde ödeme yaptığını ve şikâyetçinin tutumları nedeniyle sulh görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını beyan etti. Tarafların şikâyet ve beyanları üzerine 3 Eylül’de toplanan komisyon, şikâyet edilen avukat hakkında “disiplin kovuşturması başlatılmasına yer olmadığı” kararına vardı.
Kararın gerekçesinde, dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde şikâyetçi Türkan Elçi’nin kendisine mirasçı olarak herhangi bir ödeme yapılmadığı iddiasının yerinde olmadığı belirtildi.
Taraflar arasında 717 bin TL’lik alacağın gündeme geldiği dava dosyasında ise, taraflar arasında vekil-müvekkil ilişkisi bulunmadığı, avukatlık ücreti payının ödenmediği iddiasında yargılamaya muhtaç özel hukuk uyuşmazlığı bulunduğu değerlendirmesinde bulunuldu.
Kaydını sildirdi, mahkemeye başvurdu
Komisyon’un aldığı bu karardan hoşnut olmayan Türkan Elçi, tepki olarak Diyarbakır Barosu’ndaki avukatlık kaydını sildirme yoluna gitti.
Bunun akabinde de yine mirasçı olan iki çocuğu Payiz Nazenin ve Arin Arda Elçi ile birlikte avukat M.N.G. hakkında dava açılması talebiyle avukatı aracılığıyla Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvuruda bulundu.
"Sistematik olarak hedef gösteriliyorum"
Elçi, baro kaydını sildiğinin ortaya çıkmasından sonra yapılan yorumlar üzerine, son dönemde sistematik olarak hedef gösterildiğini belirterek bir açıklama yaptı. Elçi, şunları kaydetti:
"Birkaç gündür sistematik bir şekilde hedef gösterilmeme ve basında yer alan haberlere dair birkaç cümle kurma zorunluluğu hissediyorum. Özellikle CHP’de siyaset yaptığımdan beri, belirli bir cenah tarafından yaptığım her açıklamaya, her paylaşıma hakaret edilmesine, hedef gösterilmeye uzun süre sessiz kaldım. Ancak bu durum artık yalnızca linç olarak geçiştirilecek bir durumun ötesinde kişilik haklarımın gaspı noktasına gelmiştir.
Uzun yıllar boyunca yaşanan çatışmalı süreçlerin sadece can ve mal kaybına yol açmadığını hepimiz biliyoruz. Bu süreçler aynı zamanda şiddete dayalı sert bir dilin egemen olduğu; nobran, hak arama kisvesi altında hak yiyen; demokratik olduğunu iddia ettiği hâlde antidemokratik; barışçıl olduğunu söylediği hâlde sataşkan, yıkıcı ve kendisine benzemeyeni yok etmeye hevesli yoz bir kültür de yaratabiliyor. Bu kültürün şımarık dili, sosyal medyada olduğu gibi hak arama iddiasındaki kurumları dahi işlevsiz hale getirebiliyor.
Yıllardır hak mücadelesi veren, şiddetin her türüne karşı duran biri olarak, bu dili kullananları- karanlık mecradan türedikleri belli güruhu- muhatap almadım. Şiddetsiz bir toplum tahayyülünü kendine ilke edinmiş biri olarak siyaseti hak temelli bir yerden sürdürmeye çalışıyorum. Ancak bu tutumum, bana karşı yürütülen karalama ve hak gaspına sessiz kalacağım anlamına gelmez.
Geçtiğimiz aylarda Diyarbakır Barosu’ndan kaydımı sildirdim. Faili meçhul cinayetlerle mücadelede ve insan hakları alanında büyük sorumluluklar taşımış bir kurum olan Baro’nun kurumsal kimliğine zarar vermemek adına o dönemde herhangi bir açıklama yapmadım. Barodan kaydımı sildirmemin sebebi, baro üyesi ile aramızda çıkan ihtilafa dair Baro’nun tarafgir bir tutum sergilemesi, savunmanın temsili olan bir kurumun hakkaniyetle ifa etmesi gereken görevini yerine getirmemesinden kaynaklıdır. Konunun çözülmesi için tarafsız bir komisyon kurulması ve sürecin sağlıklı yürütülmesi için çaba gösterdim. Ancak tüm iyi niyetli girişimlerim sonuçsuz kaldı. Baro üyesi avukatın hakkımızı gasbetmesi karşısında çocuklarımın ve kendi hakkımı korumak için yaptığım başvurular dikkate alınmadığı için süreci yargıya taşıdım. Yargı süreci şu anda devam etmektedir.
Hakkımı savunmak için attığım her adımın çarpıtılması; çocuklarımın ve hatta hayatını kaybetmiş eşimin dahi bu tartışmalara malzeme edilmesi, ülkemizdeki kutuplaşmanın ve sorumsuz dilin ne denli yıkıcı olabileceğini bir kez daha göstermiştir. Ben, hangi koşulda olursa olsun, şiddetsiz bir dilin ve hakkaniyetli bir adalet arayışının savunucusu olmaya devam edeceğim. Eleştiri değerlidir; ancak hakaret, iftira ve hedef göstermeyi bir mücadele yöntemi olarak benimseyenlerle yargının karşısında hesaplaşmaktan geri durmayacağım. Bugün bu açıklamayı yapmamın nedeni bir polemik yaratmak değil; ailemin ve kendi onurumun korunması zaruretidir."
Kaynak:Haber Merkezi
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.