Orada, bir orman yok uzakta-3: Dumansız yangın
Kısa Dalga - Bir orman alanının ranta açılması için gerçekten yanması mı gerekiyor? Orman yangınları imar rantı iddialarını beraberinde getiriyor. Ancak uzmanlar her zaman bunun aksini dile getiriyor:
“Genellikle kamuoyunda orman yangınları ile turizm, madencilik, yerleşim vb. olguları ilişkilendirme eğilimi vardır. Ormanların bu tür alanlara dönüştürülmek için yakıldığı şeklindeki iddialar her yangından sonra dillendirilmektedir. Oysa ormanları bu tür tesislere dönüştürmek için yakmaya hiç gerek bulunmamaktadır. Ne yazık ki son yıllarda ormancılık ve turizm mevzuatında yapılan düzenlemelerle orman alanları istisnai durumlar dışında turizm tesislerine, maden işletmelerine, yerleşim yerlerine ve benzerlerine kolaylıkla tahsis edilebilmektedir.”
Yine Türkiye Ormancılar Derneği’nin verilerine göre; her yıl orman yangınlarıyla kaybedilen orman ayanlarının dört katından fazlası ormanlarda maden, enerji, turizm, ulaşım gibi ormancılık dışı amaçlarla yapılan orman tahsisleri ile yok oluyor. Dernek, bu verileri, “Dumansız yangın” olarak tanımlıyor.
Anayasanın, ormanların sorumluluğunu tek başına devlete yükleyen 169. maddesinde bir vurgu, ormanlardaki “dumansız yangının” çıkış nedeni olarak gösteriliyor. Buna göre, “Ormanlar, kamu yararı dışında, irtifak hakkına konu olamıyor…” “Kamu yararı” kelimesi, burada ilk kıvılcım işlevi görüyor. Madencilik, enerji, turizm, ulaştırma gibi sektörlerin talepleri, kapalı kapılar ardında ormansızlaştırmanın ilk kıvılcımı haline geliyor.
Kamu İhale Yasası’ndan sonra en çok değiştirilen yasa Orman Yasası
TMMOB’un Kasım 2021’de yayınlanan raporuna göre; “İhale Yasası’ndan sonra en çok değiştirilen yasa 6831 sayılı Orman Yasası.” Rapora göre, AKP iktidarları döneminde bu yasa üzerinde 27 kez değişiklik yapıldı. Raporda, yapılan değişikliklerin nelerin önünü açtığı şöyle özetlendi:
- Orman ürünü işleyen fabrikaların orman sınırları içinde izin alınmadan kurulmasına olanak tanındı.
- Ağaçlandırma alanlarında otlatma eylemine izin verildi.
- Orman ekosistemlerinde kesilmesine karar verilen ağaçların dikili durumdayken ihaleyle satılması istisna olmaktan çıkarıldı ve genel bir uygulamaya dönüştürüldü.
- Orman köylülerinin gelirleri düşürüldü. Orman köylülerinin orman yangınlarının söndürülmesindeki mükellefiyeti kaldırılmış, yerine gönüllülük esası getirildi.
- Köy muhtarlarının orman suçlarına müdahale yetkisi kaldırıldı.
Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Hüsrev Özkara’ya göre ise Orman Kanunu’nda son 20 yılda 34 kez değişiklik yapıldı.
Turizmi Teşvik Yasası, orman alanlarının turizme açılmasına olanak sağlıyor. Aynı kaynağa göre; 2004-2020 yılları arasında turizme tahsis edilen orman alanı miktarı 494 bin hektar. Bu miktar tüm zamanlarda yapılan tahsislerin yüzde 66’sına denk geliyor.
Bir diğer sektör, madencilik… 2012-2021 yılları arasındaki dönemde madencilik sektörüne 27 bin 122 izin verildi. Bu dönemde madencilik sektörüne verilen orman alanı 103 bin 506 hektar.
Örneğin; TEMA Vakfı verilerine göre Kazdağı ormanlarının yüzde 80’i ve korunan alanlarının yüzde 55’i için maden ruhsatı verilmiş durumdadır.
Aynı dönemde enerji sektörüne tahsis edilen orman ekosistemi alanı ise 281 bin 249 hektar.
Yine aynı dönemde ulaşım sektörüne orman alanları üzerinde verilen izin sayısı 6 bin 440. Bu izinlerle sektöre tahsis edilen orman alanı miktarı 52 bin 553 hektar.
Orman Genel Müdürlüğü’nün orman alanlarında ormancılık dışında sektörlere verilen izinler ile ilgili verileri 2012 yılından başlıyor, son olarak 2023 yılını kapsıyor. Genel Müdürlük, orman sayılan alanlarda verilen izinleri; “madencilik”, “enerji” ve “diğer izinler” başlıkları altında topluyor.
Faaliyet izinleri 1,7 kat daha yakıcı
Orman sayılan alanlarda “maden arama”, “maden açık işletme”, “maden kapalı işletme”, “maden tesis”, “maden altyapı tesisi” ve “hammadde üretimi” için veriliyor.
Veriler 2012-2023 yılları arasında madencilik faaliyeti için 108 bin 651 hektar orman sayılan alanda izin verildiğini gösteriyor.
Aynı dönemde enerji üretimi için 150 bin 17 hektar; savunma, ulaşım, sağlık ve eğitim tesisleri gibi diğer alanlarda ise 157 bin 929 hektar; kömür ocağı, balık üretim tesisi, yeraltı depolama tesisi gibi yapılar için 989 hektar orman sayılan alan üzerinde izin verildiği görülüyor.
Tüm bu veriler orman sayılan 417 bin 586 hektar alanda, ormancılık dışında faaliyetler için izin verildiğini gösteriyor. Bu veriler 2012-2023 yıllarını kapsıyor. Aynı dönemde, 243 bin 171 hektar alanın orman yangınlarında yandığına işaret ediyor. Yani neredeyse yanan alanların yaklaşık 1,7 katı kadar alan ormancılık dışı faaliyet için katlediliyor.
Orman Genel Müdürlüğü’nün resmi internet sitesinde orman alanları üzerinde verilen izinlerin ayrıntıları da mevcut…
Örneğin; 11 bin 128 hektar orman alanında HES için, 681 hektar orman alanında termik santral ve bin 2 hektar orman alanında nükleer enerji santrali için izin verildi.
Kaynak:Haber Merkezi
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.